T24 Haber Merkezi
Halk TV yazarı Fikret Bila, Suriye’de Esad ailesi liderliğindeki otoriter BAAS rejiminin çöküşüne değinerek, bu süreçte Suriye’nin Atatürk’ün ve İnönü’nün açtığı laik, demokratik hukuk devleti yolunu izlememiş olmasının ülkede şeriat düzeni isteyen terör örgütleri ile etnik temelli ayrılıkçı yapılara zemin hazırladığını vurguladı.
Bu noktada Türkiye için de benzer bir tehlikeye dikkat çeken Bila, ABD’nin ‘ılımlı İslam’ önerileri doğrultusunda laiklikten uzaklaşılarak tarikatların ve dini cemaatlerin devlet kurumlarında etkin hale geldiğini; liyakate değil sadakate dayalı kadrolaşmaların güvenilir kurumları aşındırdığını belirtti.
Türkiye’nin de Suriye gibi çıkış yolunun ancak Atatürk’ün aydınlattığı demokratik, laik cumhuriyet anlayışında olduğunu savundu. Bila'ya göre, yeni bir iktidar değişikliği halinde atılması gereken ilk adım, demokrasiyi, laikliği ve bağımsız kurumları yeniden inşa etmek, devletin tekrar Atatürk çizgisine dönmesini sağlamak.
İlgili bölümde şöyle yazdı:
“Huntington, Medeniyetler Çatışması kitabında Türkiye için şöyle yazıyordu:
‘Türkiye’nin Müslüman ülkeler arasında benzersiz bir yeri vardır. Türkiye’nin sonuçta bir ‘Güney Afrika’ rolü kotarması hiç de mantık dışı değildir: Güney Afrika’nın ırk ayrımcılığını ilga etmesi gibi, [Türkiye de] kendine yabancı olduğu gerekçesiyle laikliği kaldırıp, kendi medeniyet kümesinde bir parya konumundan çıkarak bu medeniyetin lideri haline gelebilir.
…
Ama bunu yapabilmek için Atatürk’ün mirasını, Rusya’nın Lenin’in mirasını reddedişinden daha eksiksiz bir şekilde reddetmek zorunda kalacaktır. Böyle bir hamle aynı zamanda Atatürk kalibresinde bir lideri, Türkiye’yi bölünmüş ülke olmaktan çıkarıp, çekirdek bir devlet haline getirmek için gerekli siyasal ve dinsel meşruluğu kendisinde toplamış olan bir lideri gerektirir.’”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.