Yaşam
Deutsche Welle

FKK: Almanya'nın çıplaklık kültürü

Bir dönem Türkiye'de de kamuoyunun ilgisini çeken ve "çıplaklar kampı" olarak bilinen kavram Almanya'da tekrar gündemde.

09 Haziran 2018 15:58

İlk bakışta sıradan bir plaj görüntüsü: Suya girip çıkan çocuklar, birbirlerine yiyecek ikram eden aileler ve güneşlenen çiftler…

Ancak daha yakından bakıldığında Berlin'in güneybatısındaki Krumme Lanke Gölü kenarındaki bu insanların ortak bir noktası göze çarpıyor: Hepsi çırılçıplak!

Hava 25 derece, sıcak bir bahar günü, plajdakilerin üzerinde hiçbir şey yok ve bu kimsenin umrunda değil. Cinselliği çağrıştıran tek bir unsur bile yok...

Kıyafetleri çıkartan üç harf: FKK

Almanya'da "kıyafetsiz" olma fikrine hoşgörüyle yaklaşılıyor ve hatta birçok Alman için bu bir gurur kaynağı. Ülkedeki yüzlerce spa ya da sağlık merkezi, parklar ve göller olsun, birçok kişi kıyafetsizlikten ve çıplaklıktan memnun.

Burası FKK'nın ülkesi; Almanca'da kabaca kıyafetsizlik kültürü anlamına gelen "Freikörperkultur” kelimesinin kısaltması.

Ancak Almanya'da kamuya açık yerlerde çıplaklığa getirilen yasaklar ve çıplak yüzme alışkanlığının gerilemesi nedeniyle nüdist kültürü savunanlar, FKK kültürünün giderek kaybolması endişesi taşıyor.

Kaybolan bir gelenek mi?

Avrupa Parlamentosu'ndaki Avrupa Solu Partisi'nin Genel Başkanı, Doğu Berlin doğumlu Gregor Gysi, geçen sene FKK kültürünün giderek kaybolmasına dikkat çekerek nüdistlerin gidebileceği daha fazla alan belirlenmesi çağrısında bulundu.

Siyasetçiye göre, iki Almanya'nın 1990'lı yıllarda birleşmesi sonrasında eski Batı Almanya'dan gelenlerin çıplak bir şekilde güneşlenenlere "pornografik bir şekilde gözlerini dikmesi" kültürlerine büyük zarar vermiş. Nüdizm ve çıplaklık Doğu Almanya'da çok daha yaygın ve kabul edilir bir akımdı.

Yetmiş yaşındaki Gysi, bu durumu "Bence çok yazık, çünkü FKK bir ekoldü" sözleriyle ifade ediyor.

Almanya'daki yabancıların görüşü

Krumme Lanke Gölü'ne geri dönüyoruz. Göl kıyısına yaklaşan bir bisikletçi formasını çıkarıyor ve çırılçıplak bir şekilde suya atlıyor. Bütün bu gördüğüm popolara şaşırmıyorum ama çıplaklığa karşı bu rahat yaklaşıma alışmak zaman alıyor.

Niçin mi? Çünkü ben İskoçya'danım ve Birleşik Krallık'ın geri kalanı gibi, toplum içinde çıplaklık fikri Almanya'daki gibi görülmüyor. Daha da net ifade etmek gerekirse, eğer benim geldiğim yerde toplum içinde soyunursanız, muhtemelen size sapık gözüyle bakılır. Çünkü sık karşılaştığımız bir durum değil.

İskoçya'daki insanların çıplaklıktan çekinmelerinin sebebi havanın sürekli berbat olmasından kaynaklanıyor olabilir, ama bundan fazlası da var. Britanya'da yaşayanların çıplaklığa yaklaşımı Kıta Avrupası'ndan çok daha farklı. Biz cinselliği çağrıştıracak şekilde hazırlanmış reklamlar, müzik klipleri ve porno dışında çıplak bedenler görmeye çok alışık değiliz.

Dolayısıyla saunalardaki ya da plajlardaki "normal" çıplaklık, benim gibi yabancılara komik ya da utandırıcı gelebiliyor.

ABD'nin New York eyaletindeki Clarkson Üniversitesi'nden antropoloji profesörü Annegret Staiger, "İngiliz kültüründe insanların bedenleri ile kurduğu farklı bir ilişki bulunuyor" diyor ve ekliyor: "Ancak Almanya, Bulgaristan, Fransa, Avusturya gibi ülkelere baktığınızda bu durum çok daha farklı.”

Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletinin Stuttgart kentinde büyüyen ve 1987 yılında eğitimi için temelli olarak ABD'ye yerleşen Staiger, "ABD'de insanların tenlerini göstermesi bir yandan heyecan verici bir şey olarak görülürken, diğer yandan da rezalet olarak değerlendirilebiliyor" diyor.

Cinselleştirilmiş çıplaklığa karşı denge

Benim için toplum içinde çırılçıplak olma düşüncesi 2015 yılında bir gazetecilik staj programı için Berlin'e gelmeden önce hayal edilebilir bir şey değildi. Bir yandan dili öğrenmeye çalışırken, diğer yandan da Alman kültürüne alışmaya gayret ediyordum. FKK'nın ve spa, sauna gibi mekanlarda tamamen çıplak olmanın bu kültürün bir parçası olduğunu da kısa bir sürede fark ettim.

Çok fazla cesaret gerektiriyordu ama başardım. Bedenimin çirkin ve saklanması gereken bir şey olduğunu düşünmemden dolayı yıllar boyunca hissettiğim rahatsızlık saunanın ahşabına uzanmamla birlikte kayboldu.

Almanya'nın çıplaklığa yaklaşımını özgürleştirici buldum.

Yıllar boyunca bedenimden dolayı kendime güvensiz hissettim ve ergenlikten sonra değişen vücudumun şekline alışmak için sayısız diyet yaptım. Ancak burada insanlar vücut şekilleri ve boyutları ne olursa olsun herhangi bir rahatsızlık hissetmeden kıyafetlerini çıkarıyor.

Büyürken alışık olduğum yaklaşımdan çok daha farklıydı. Kıyafetlerinizi çıkarmanız ille de cinsel bir eylem olmak zorunda değil ve iyi görünme ile ilgisi bulunmuyor.

Siyasetçi Gysi çıplaklığın "erotik olmadığını" düşünüyor. "Ben FKK'yı, sadece reklam dünyasında değil, genel olarak toplumlarda da yaygın bir şekilde kullanılan cinsel çağrışımlara karşı bir denge olarak görüyorum" diyor.

FKK hareketinin kısa tarihçesi

Ülkenin ilk FKK örgütü 1898 yılında kurulmuş ve sağlıklı olma fikri ile başlayan hareket özellikle Berlin, Kuzey ve Baltık denizleri civarında hızla yayılmış.

Staiger, "20'nci yüzyıla girerken bile bu hareket kentlerden taşraya yayılmıştı” diyor. Akademisyen, "Bedenlerin korse gibi şeyler tarafından sınırlandırılmadığı ve nefes almasına izin verildiği daha geniş çaplı bir hareket ile bağlantılıydı" ifadesini kullanıyor.

Natürist hareket, bedeni cinselleştirmek yerine, sağlığa önem vermenin yanı sıra, insanları utançtan, sosyal eşitsizlikten ve sanayileşme çağının ilk dönemlerinde aşırı kalabalıklaştıran kentlerin sağlıksız ortamından uzaklaştırma ile ilgiliydi.

O dönemde FKK kültürüne adanmış onlarca dergi ve film üretildi.

İkinci Dünya Savaşı'nda FKK önce Naziler tarafından yasaklandı, ancak uygulama bir süre sonra geri döndü. Staiger'e göre Naziler, bedenlere olan takıntılarından dolayı FKK kültürünü bir şekilde benimsediler.

Akademisyen, "Hans Suren'in İnsan ve Güneş (Mensch und Sonne, 1936) kitabı ve Leni Riefenstahl'ın propaganda filmi Olympia, 1938, yayınlandığında nüdizm, en azından kısmen, Nazilerin ırkçı ideolojisine bir şekilde eklemlenmişti” diyor.

Her ne kadar hem Doğu hem de Batı Almanya'da var olan bir olgu olsa da, savaş sonrasında FKK kültürü Doğu'da yeni bir anlam kazandı: İnsanların baskıcı devletin iktidarından kaçmasında bir sembol haline geldi.

Gysi, "FKK kültürü Almanya'da büyük bir gelenek" diyor. Alman siyasetçi, "Çünkü kısmen işçi hareketleri ile bağlantılıydı. Doğu Almanya'da, Baltık Denizi kıyısındaki FKK plajları norm haline gelmişti" ifadesini kullanıyor.

Berlinli siyasetçi, Doğu Almanya'da ayrı çıplaklar plajlarının olmadığını ve herkesin ister mayolu, ister mayosuz bir şekilde beraberce denize girdiğini söylüyor. Ancak Gysi, "Çıplaklık ile bu şekilde bir ilişki kurma anlayışı iki Almanya'nın birleşmesinden sonra kayboldu" diyor.

FKK ruhuna uymayanlar: Seks ve sauna klüpleri

Staiger, FKK ile bağlantılı olarak son yıllarda sayıları giderek artan ve fuhuş yapılan sauna klüplerinin karanlık tarafına dikkat çekiyor.

Akademisyen, "Kendilerine FKK klübü diyen ve bu etiketin arkasına saklanan sauna klüpleri ve genelevler gibi bir sorun belirdi. Bu belki de farklı bir ideoloji" diyor.

Staiger'e göre bu klüplerin "FKK ruhu bulunmuyor". "Bunlar sadece fuhuşu daha kabul edilebilir bir hale getirmek için örtülü çabalar" diyor.

Staiger, "FKK ve nüdist kültür kıyafetsiz bedenlere bir çeşit övgüydü" ifadesini kullanıyor ve ekliyor: "FKK sauna klüplerinde ise, 15 santimetre topuklu ayakkabıları hariç sadece seks işçileri çıplak. FKK fikri böyle bir şey değil."

Korumaya değer bir kültür

Peki, böyle bir natürist kültür nasıl köklerine dönebilir ve Almanya'nın modern hayatında kendisine nasıl bir yer edinebilir?

Gysi'ye göre bu yerel politikalarla ve bu kültüre karşı çıkanları yok saymakla başlıyor. "Siyasetçiler plajlarlardaki ve spalarda belli alanları kolaylıkla FKK bölgeleri ilan edebilir ve bunu yaparken de oralarda çıplak insan görmek istemeyen işyeri sahiplerine aldırış etmemeli" şeklinde konuşuyor.

Gysi'ye göre nüdizm "kendine güven ve sosyal sınırlamalardan bir sıyrılış" anlamına geliyor ve ekliyor: "Bu çok önemli ve desteklemeye değer."

Alman olmayan birisi olarak çıplaklık kültürünün özel olduğunu düşünüyorum.

Ve emeklilerin çıplak olduğu ve arkadaş gruplarının giysisiz bir şekilde takıldığı bir ülkede yaşamaktan keyif alıyorum. Nasıl göründüğünüz kimsenin umrunda değil, bunlar sadece beden ve beden dediğiniz şey de hepimizde var.

Rachel Loxton

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle