Folklor Kurumu, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman'ın hazırladığı "Aile Hayatımız" kitabındaki, kadınlarla erkeklerin el ele halay çekip horon tepmemelerinin İslam'a aykırı olduğu iddiasına ilişkin açıklama yayınladı. Bir Kültür öğesinin dini baskı ile yönlendirilmeye veya ortadan kaldırılmaya çalışılmasının yanlış olduğu belirtilen açıklamada, "Diyanet İşleri Başkanlığını da bu tür dayatmaları yayınlayarak kız-erkek gençliğin bam teline basmaktan vazgeçmeye davet ediyoruz" ifadeleri kullandıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dijital ortama açtığı, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman tarafından hazırlanan "Aile Hayatımız" kitabında, kadınlarla erkeklerin el ele halay çekip horon tepmemelerinin İslam'a aykırı olduğu öne sürüldü.
TIKLAYIN - Diyanet'in dijital ortama açtığı kitabından: Kadınlı–erkekli horon tepmeyin, halay çekmeyin
Konu hakkında açıklama yapan Folklor Kurumu Yönetim Kurumu, "Açıkçası bu Anadolu medeniyetlerinin üzerinde hayat bulmuş ve günümüze kadar gelmiş Türk Kültürünü ve kültür tarihini bilmemektir. Ya da dini dayatmadır" kullandı. Kurumdan yapılan açıklama şu şekilde:
"Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman’ın “Aile Hayatımız” isimli kitabından aktarmalı “ Kadınlı, erkekli dans ve horon ile düğünlerde toplantılarda birlikte eğlenme İslama aykırıdır ” görüşüne katılmadığımızı öncelikle belirtmek istiyoruz.
Kültür; tarihin, sosyal alışkanlıkların, geleneklerin, inançların, tabiat şartlarının bir toplumda oluşturduğu ve ekonomik alt yapıyla şekillendirdiği temel değer yargılarıdır.
Millet olma vasfının en esaslı unsuru da milli kültürdür. Milli kültürün anasını da o milletin folkloru oluşturur. Halk oyunları folklorun müzik, ritim ve estetikten oluşan bir uygulama şeklidir. Tarihin bilinen en eski çağlarından beri bazen dini ritüeller esas alınarak semah şeklinde, bazen büyü, töre, kader olgularını içeren taklitler, davranışlar, bazen de avcılık, hasat esas alınarak; karşılama, halay, horon, hora, bar şeklinde günümüze kadar oynana gelmiştir.
Bu oyunlar tek kişiler tarafından oynandığı gibi, sadece kadınların oyunları ya da sadece erkeklerin oyunları şeklinde de uygulanmaktadır. Ama çoğunlukla kız-erkek el ele tutuşarak veya omuzlardan tutunarak oynanır. Çünkü bu bir kültür olayıdır. Bir kültür olayını dini baskı ile yönlendirmek ya da ortadan kaldırmaya çalışmak doğru bir yaklaşım değildir. Açıkçası bu Anadolu medeniyetlerinin üzerinde hayat bulmuş ve günümüze kadar gelmiş Türk Kültürünü ve kültür tarihini bilmemektir. Ya da dini dayatmadır.
Bu gün başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, Dış İşleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Turizm ve Tanıtma Bakanlığına bağlı halk oyunları ile ilgilenen daireler vardır. Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Halk Oyunları Federasyonu, bu federasyonun da 81 ilimizde il temsilciliği bulunmaktadır.
Tüm Türkiye’deki üniversitelerde, liselerde, ortaokullarda, hatta birçok ilkokulda halk oyunları kulüpleri ve grupları çalışmalarını sürdürmektedirler. Halk Eğitim Merkezleri, Halk Evleri, belediyelerdeki çalışmaları da katarsak milyonlarca kız-erkek gençlerimizin halk oyunları ile ilgilendiklerini görürüz. Türk turizminin görselde en önemli ayağını halk oyunları oluşturmaktadır.
Bu nedenle Prof. Dr. Ahmet Yaman’ı Türk Kültürünü esas alarak daha sağlıklı düşünmeye, Diyanet İşleri Başkanlığını da bu tür dayatmaları yayınlayarak kız-erkek gençliğin bam teline basmaktan vazgeçmeye davet ediyoruz"