Wächtersbach kentinde bir Eritreli'nin ırkçı saldırıya uğraması ve FC Bayern Münih Başkanı Uli Hoeness’in görevinden istifa edeceğini açıklaması Alman basınında öne çıkan konular.Almanya'nın Hessen eyaletinde Wächtersbach kentinde bir Eritreli'nin ırkçı saiklerle vurulması gündemdeki yerini koruyor. Frankfurter Rundschau gazetesi, konuyla ilgili yorumunda, devletin tüm topraklarında yaşayan her bireyi azami ölçüde koruması gerektiğini ifade ediyor:
"İki ay önce bu cumhuriyetin bir resmi görevlisi, Bölge Valisi Walter Lübcke vurularak öldürülmüştü. Soruşturmanın vardığı son noktaya göre fail katıksız bir Neonazi idi. O günden bu yana alevlenen bir tartışma yürütülüyor; profesyonel ve gönüllü politikacıların korunması ve onlara destek çıkılması hakkında. Ancak bu ülkenin, herhangi bir makamda olmayan insanlara da koruma ve destek sağlaması daha az önemli değil. Wächtersbach'ta yaşayan 26 yaşındaki Eritreli ve onun ailesi gibi insanlara... Siyasetin en önemli görevlerinden biri bütün insanların günlük hayatlarında kendilerini güvende ve saygın bireyler olarak hissetmelerini sağlamaktır. Korkunun hüküm sürdüğü alanlar kabul edilemez. Ve Neonazi ağlarının kök salmasının önüne kararlılıkla geçilmesi gerekiyor."
Kölner Stadt-Anzeiger ise güvenlik birimlerinin ırkçılarla çok daha etkin mücadele etmesi gerektiği göürüşünde:
"Hukuk devletinin aşırı sağcı ve ırkçı her tür entrikaya karşı kararlı bir tepki göstermesinin zamanı geldi. Güvenlik teşkilatlarının elinde, uzun yıllardır sürdürdükleri mücadele sayesinde terörizmle mücadele için yeterince araç var, bunları sadece kullanmaları gerekiyor. Bundan böyle ne zaman Almanya'nın herhangi bir yerindeki bir birahanede, biri yabancılara karşı ava çıkacağını dile getirirse, sadece bir tepki verilmelidir: Hızlıca polisi aramak."
Almanya'nın en başarılı spor kulüplerinden FC Bayern Münih'in, kulüpte 40 yılı aşkın bir süredir görev yapan eski futbolcusu, şu andaki başkanı Uli Hoeness, sonbaharda görevinden ayrılacağını duyurdu. Kararı değerlendiren Volksstimme gazetesi Hoeness'in aldığı kararın doğru olduğunu belirtiyor:
"FC Bayern München gelecekte Uli Hoeness olmadan ayakta kalmak zorunda. Almanya'nın bu örnek spor kulübünün başkanı kulüp içinde yürüttüğü görevleri daha fazla devam ettirmek istemediğini açıkladı. Şüphesiz bu, 40 yıldır üstlendiği görevlerle kulübe damga vuran Hoeness'in ardından büyük bir dönüm noktası olacak. Ancak birçok açıdan FC Bayern'i üzecek bir durum da değil. Örneğin salt yöneticilik görevleri… Hoeness bu alanda çoktan kendini arka plana çekmiş bir isim. Futbolcularla da başkaları ilgileniyor. Bir de tabi temsil görevi var. Şu an 67 yaşında olan başkan uzun yıllar boyuca kulübün sesiydi. Ancak bu ‘Hoeness Sistemi‘, bu ahlak bekçiliği ile saldırgan dil, en geç Hoeness'in 2014 yılında vergi kaçırmaktan suçlu bulunarak cezaevine girmesiyle çöktü. Hoeness bir zamanlar futbol takımının genel menajeri olarak ne kadar mükemmel bir geçmişe sahip olsa da, kulüp başkanı koltuğunda inanılırlığını çoktan kaybetmişti. Bu sebepten dolayı aldığı geri çekilme kararı doğru."
Mitteldeutsche Zeitung ise Uli Hoeness'in gitme zamanının geldiğini ve aslında cezaevinden çıktıktan sonra başkanlığa yeniden gelmesinin de anlaşılır olmadığını ifade ediyor:
"Ve Sonbahar'da eşsiz bir dönemin sonuna geliniyor. Hoeness kendini ‘takımından‘ geri çekecek. İnsan buna üzülebilir ama şart da değil. FC Bayern Münih, şu an aksasa da heyecan verici bir değişim sürecinin içinde ve uzun zamandır bu değişimin yönetim kademesini de ıskalamaması gerektiği yönünde bir his var. Hoeness‘in, -ki artık yaşı da 67- şapkasını alıp gitme zamanı geliyor. Zaten aslında 2016 yılında cezaevinden çıktıktan sonra yeniden Almanya'nın en büyük kulübünün başına geçmesi abesti. Sabıkalı birinin başkan olması? Başka bir yerde düşünülemezdi! ‘Baba'ya koşulsuz biat edilen Bayern'de ise mümkün."
dpa / ET, HT
©Deutsche Welle Türkçe