"7 yıldır Türkiye'deki evlerin sabah rutinlerinden biriydi. Ancak referandumda hayır oyu kullanacağını açıklayınca işten çıkarıldı."
İngiliz Financial Times (FT) gazetesinin Türkiye'de basın üzerindeki baskılarla ilgili haberinde bahsettiği kişi, Kanal D sabah haberlerinin eski sunucusu İrfan Değirmenci.
Değirmenci, 1.6 milyon takipçisinin olduğu Twitter'da referandumda 'Hayır' oyu vereceğini duyurmuştu.
FT ardından yaşanan süreci şöyle anlatıyor: "Kanal D, Değirmenci'nin 'tarafsızlık' ilkesini çiğnediğini söyleyerek işten çıkarma kararını savundu. Değirmenci'nin cevabı ise dobraydı: 'Bu bir yalan... Bugünkü şartlarda tarafsız olmak, gücü elinde tutanların yanında olmak demek. Rahatlıkla Evet oyu vereceğinizi söyleyebilirsiniz, ama Hayır derseniz başınız belaya girer.'"
Türkiye'deki medya patronlarının yayın kuruluşlarını uzun yıllardır kendi çıkarları için kullandığını ve yasaların sert olduğunu belirten FT, "Türkiye'de gazeteciler hiçbir zaman tam özgürlüğü tadamadı" ifadesini kullanıyor.
FT, Erdoğan karşıtlarıının, 16 Nisan'daki anayasa referandumunda Evet oyu çıkması halinde manevra alanının daha da daralacağını söylediğine dikkat çekiyor.
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana, çoğunluğu Fethullah Gülen hareketi ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle, 150'den fazla yayın organının kapatıldığını hatırlatan FT, bunlar arasında Kürt yayın organları bulunduğunu da yazıyor. 150'den fazla gazetecinin de tutuklu olduğuna dikkat çekiliyor.
Haberde, Hayır kampanyası yürüten Demokrasi için Birlik platformunun 17 televizyonu kapsayan ve 10 gün süren araştırmasına da yer veriliyor.
Mart ayı başında yapılan araştırmaya göre, televizyonlarda AKP'ye ayrılan süre yaklaşık 5 bin dakika iken CHP'ye bin dakika yayın süresi ayrıldı. HDP'ye ayrılan süre is sadece 33 dakika.
FT, hükümetin ekonomi kartını da medya kuruluşlarına karşı kullandığını yazıyor ve Doğan Grubu'na 2009 yılında verilen para cezası hatırlatılıyor. İlk olarak 2,5 milyaar dolar olarak açıklanan ceza daha sonra ciddi oranda düşürülmüştü.
Haberde hükümete yakın yayın kuruluşlarında, AKP'yi eleştiren haberlerin yayına verilmediği belirtildikten sonra, bu basın kuruluşlarından birinde çalışan bir gazetecinin sözlerine yer veriliyor:
"Önerdiğiniz haberler 2-3 kez reddedildikten sonra siz de bu tarz haberlerle ilgilenmemeye başlıyorsunuz. Yani kendi kendinizi sansürlüyorsunuz."