T24 Haber Merkezi
Brezilya'daki G20 Liderler Zirvesi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü savaşa dikkati çekti. Gazze'de 2 milyondan fazla insanın sağlıklı gıda ve suya erişemediğini vurgulayan Erdoğan, "Gazze'de yaşanan insani felaket karşısında bir kez daha derhal ve kalıcı ateşkesin sağlanması çağrısında bulunuyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya'da G20 Liderler Zirvesi'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaşa dikkati çekerek kalıcı ateşkesin sağlanması için çağrıda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her 10 kişiden birinin açlıkla mücadele ettiği dünyada Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 9 yıl önce kabul edilen "2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine" ulaşma yolundaki gayretlerin henüz beklenen neticeleri veremediğini belirti. Erdoğan, Türkiye'nin, dünyanın neresinde bir ihtiyaç sahibi varsa imkânları dahilinde yardıma koşmayı görev bilen bir geleneğin temsilcisi olduğunu hatırlattı.
"Komşusu açken tok yatmamayı" kendisine şiar edinen milletin, 2015'ten bu yana millî gelirinin yaklaşık yüzde 1'ini insani yardımlara ayırarak "dünyanın en hamiyetperver ülkeleri" arasında yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya Dönem Başkanlığı'nın "Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifak" kurma seferberliğini, sadece stratejik bir girişim değil, ahlaki bir sorumluluk olarak da gördüklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bir yandan bu küresel ittifakı kurarken, diğer yandan da Gazze başta olmak üzere Orta Doğu, Afrika ve Asya'daki çatışmalarda hayatları altüst olan sivillerin kaderleriyle baş başa bırakılmaması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Özellikle Gazze'de kıtlık riski uluslararası sınıflandırmalara göre 'felaket' düzeyine ulaşmıştır. Gazze nüfusunun yüzde 96'sı, diğer bir ifadeyle 2 milyondan fazla insan sağlıklı gıda ve suya erişemiyor. Artan saldırılar ve yaklaşan kış mevsimiyle, Gazze halkının şartları günden güne kötüleşiyor. Türkiye olarak, bölgeye 86 bin tondan fazla yardımda bulunduk, Lübnan'a yardımlarımız ise 1300 tonu aştı. Gazze'de yaşanan insani felaket karşısında bir kez daha derhal ve kalıcı ateşkesin sağlanması çağrısında bulunuyorum"
"'Sıfır Atık Projesi' küresel düzeyde bir hareket haline geldi"
Sosyal devlet vasfının bir gereği olarak yoksullukla mücadelede ve sosyal güvenlik ağını geliştirmede önemli adımlar attıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla sosyal güvenlik sistemini baştan sona yeniden dönüştürüp, yoksul kesimi büyük ölçüde koruma altına aldıklarını söyledi.
Türkiye'nin dünyanın en kuşatıcı ve kapsayıcı sosyal güvenlik sistemlerinden birine sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Farklı sosyal destek programlarımızla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza sahip çıkıyoruz. Hedefimiz, tek bir yoksul insanımızın kalmamasıdır. Bunu sağlayana kadar çalışmalarımızı devam ettireceğiz" açıklamasında bulundu.
Çeşitli gıda güvenliği girişimlerinde aktif rol oynamayı insani dış politikanın önemli bir unsuru olarak gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi"nin küresel gıda fiyatlarının hızla artmasını önlediğini, kıtlık riskini azaltmaya katkıda bulunduğunu ifade etti. 2015 G20 Dönem Başkanlığı sırasında geliştirip onaya sundukları "G20 Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Eylem Planı"nın, birçok hükümete çalışmalarında rehberlik ettiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çevre kirliliğini önlemek ve tasarruf kültürünü yaymak amacıyla başlattığımız 'Sıfır Atık Projesi' ise kısa sürede küresel düzeyde bir hareket hâline geldi. 30 Mart günü Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edildi. Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifakı'nı, gıda israfının azaltılmasını ve sıfır atık girişimini öncelikleri arasına dâhil etmesi gerektiğine inanıyorum. Sözlerime son verirken, her çocuğun, her gencin ve her yaşlının yeterli ve sağlıklı gıdaya erişebildiği bir dünya için Türkiye'nin iş birliğine her zaman hazır olduğunu vurgulamak istiyorum" (ANKA)