Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre Vakıflar Genel Müdürlüğü; mülkiyeti İBB’ye ait olan ve kurumun iştiraklerinden Beltur tarafından işletilen tarihi yapı için 17 Nisan 2019’da yazı yazarak Kule-i Zemin Vakfı adına tescili için işlem başlattı.
Yazı ile mazbata tarihi aynı gün
Kule; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun ilk mazbatasını aldığı günün tarihini taşıyan yazı doğrultusunda, İBB’nin kayyumla yönetildiği 13 Mayıs 2019 tarihinde (Mart 2019 yeril seçimlerinde seçimin ve Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının iptal edilmesi üzerine Vali Ali Yerlikaya, 23 Haziran’a kadar kayyum olarak atandı) Kule-i Zemin Vakfı adına tescil edildi.
"Tescil işlemi hukuka aykırı"
Ekrem İmamoğlu ikinci kez başkan seçildikten sonra hukuki süreç başlatıldı. İBB Hukuk Müşavirliği, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne karşı dava açtı. Galata Kulesi için vakıf adına yapılan tapu tescilinin iptali ve İBB adına tescil edilmesi talep edildi.
27 Aralık 2019 tarihli dava dilekçesinde, Galata Kulesi’nin herhangi bir vakıf tarafından yapılmadığı gibi geçmişi Bizans’a kadar dayanan tarihi bir yapı olduğuna dikkat çekilerek “Taşınmaz, vakıf yoluyla meydana gelmediğinden Vakıflar Kanunu’nun 30’uncu maddesine göre tescil edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle yapılan tescil işlemi hukuka ve ilgili maddenin ruhuna aykırıdır”denildi.
100 bin lira teminat
İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin baktığı davada; İBB’nin, Galata Kulesi’nin bu süreçte üçüncü kişilere devredilerek elden çıkarılması durumuna karşı istediği ihtiyati tedbir talebi kabul edildi.
Mahkeme, 7 Şubat 2020 tarihli kararıyla taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına hükmetti. Mahkeme 100 bin TL teminat bedeli belirledi. İBB, mahkemenin belirlediği teminatı yatırdı ancak 100 bin TL’lik bedele de yüksek olduğu için itiraz etti.
Galata Kulesi giriş ücreti tam 15 lira, öğrenci 7.5 lira. 0-4 yaş arasındaki çocuklar ücretsiz girebiliyor. Tarihi yapı, Müzekart kapsamı dışında tutuluyor.
"Kule-i Zemin Galata'yı kapsamıyor"
Dava dilekçesinde Kule-i Zemin Vakfı’yla ilgili şu açıklama yapıldı:
"Kule-i Zemin, ‘sur eteğindeki kemer açıklıklarına ve iki burç arasında kalan bedenin önüne’ deniliyor.
1863 yılında Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliyede, Kule-i Zemin bölgesinin, aslen Galata surunun top altı menzilinde terk edilmiş yerler olduğunu, ancak zamanla durumunun değiştiğini, bölge ve mekân olarak bu yerlerin ne şekilde kime geçtiği ortaya çıkarıldıktan sonra bunların değerlerinin komisyon tarafından padişah emri ile hak iddia edenlerden temin edileceği belirtilmiştir.
Bu nedenle adı geçen vakfın kuruluş amacı ve diğer belgeler incelendiğinde kulenin kapsam dışında kaldığı görülmektedir. Bu nedenle tapu kütüğündeki Kule-i Zemin Vakfı adına işlenen şerhin de davalı tarafça açıklanması ve dayanak belgelerinin mahkemenize sunulması gerekmektedir."