Gülce Tokyol
Yıllar süren bir sevdaya, sevdiceğe veda ederken finalin üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen herkes farklı detaylar üzerine ama bir şekilde Game of Thrones hakkında konuşuyor. Dizinin ciddi anlamda görkemsiz finalinin ardından dizinin biraz da pozitif konularına odaklanmak gerek. Bunlardan biri de dizide evlilik dışı doğan ve bu sebepten ötürü toplumda her zaman diğer insanlara göre ‘eksik’ görülen gayri-meşru çocuklar.
Bu ifadeyi kullanınca herkesin aklına hemen Jon Snow gelse de, genel olarak ‘gayri-meşru’ karakterlerin tamamı diziyi izlerken bizi uçlarda yaşattı. Ya suratımızda bir sırıtma yarattılar ya da sinirden ekranları yumruklama isteği yaşamamıza sebep oldular. Biz de dizi bitmişken size ustalara saygı kuşağında Game of Thrones dünyasının bizi en etkileyen gayri-meşru çocuklarını sıralayalım istedik…
5. Gendry Waters
Dizinin ilk sezonundan beri diziye bir giren bir kaybolan Gendry, maalesef bu listenin en altında yer alıyor. Gendry diziyi takip edenlerin de bileceği gibi Robert Baratheon’un gayri meşru çocuğuydu. Yeri geldi şövalyelerden kaçtı, yeri geldi istemediği halde Renly Baratheon’a büyüler yapılmasında donör olmak zorunda kaldı; bazen de kader yüzüne gülmedi ve yüzme bilmediği halde hayatını kurtarmak için açık denizlerde tek başına kürek çekti.
Gendry dizide hiçbir zaman ana karakter seviyesine çıkmadı ama severek takip ettiğimiz, sezonlarda arada sırada nerede olduğunu, neler yaptığını duymaktan zevk aldığımız bir karakter oldu. Son bölüme ulaştığımızdaysa şimdiye çektiği cefaların sefasını sürme vakti geldi. Deanerys tarafından asla tanışmadığı biricik babasının topraklarını yönetmeye gönderildi ama hayatının kadını Arya kariyer yapmaya karar verince Stark kadınlarından nasibini alan erkekler listesinde adını kalbi kırık babasının yanına yazdırdı.
Üzgünüz Gendry, oğlan dayıya kız halaya çekermiş.
4. Sand Snakes
Bu kızlar meclisinden ilk olarak Oberyn Martell tarafından dördüncü sezonun sonunda bahsedildiğini duysak da kendileriyle ancak beşinci sezonda babalarının kanını yerde koymamak için ant içtiklerinde tanışabildik. Obara, Nymeria ve Tyene. Toplumda kadın erkek eşitliğine daha çok dikkat çekildiği bir zamanda diziye dahil olan bu üçlü, güçlü kadınlardan hoşlanan zihinlere ilaç gibi geldi. Her biri savaş meydanında birbirinden yetenekli bu kız kardeşler sadece kullandıkları ekipmanlardaki ustalıklarıyla değil özgüvenleri ve gözüpeklikleriyle dikkat çektiler. İnandıkları ülkü uğruna Oberyn Martell öldükten sonra tahta geçen kardeşini ve oğlunu bile gözlerini kırpmadan tabiri caizse biçtiler.
Çok güzel karakterlerdi güzel olmalarına ama maalesef şahlara, sultanlara acımayan Game of Thrones, bu kolu kuvvetli fakat stratejik düşünmekten yoksun kız kardeşlere de acımadı ve final sezonundan bir önceki sezonda karizmatik kız kardeşler bize kötü ve acılı ölümlerle veda ettiler.
3. Ellaria Sand
Kızları listeye girmişken Ellaria Sand’in listeye dahil olmaması beklenemezdi, sonuçta güçlü kadınları güçlü kadınlar yetiştirir.
4. sezonda Oberyn Martell’le birlikte hayatımıza giriş yapan Ellaria, diziye ilk dahil olduğu sezonda sevgilisiyle alem yapan eğlenceli ve umursamaz bir karakterdi. Ancak dördüncü sezonun sonunda sevgilisinin pekmezi savaş meydanına akıtılınca o eski halinden eser kalmadı. Her gece intikam yeminleri eden Ellaria, varıyla yoğuyla kraliçeye ve King’s Landing’e savaş açtı. Cersei’nin canını yakmak için zekice planlar ve anlaşmalar yapan Ellaria, bir süre savaş meydanında kazananların yanında da olsa, savaş ilerledikçe işler tersine döndü ve sadece üçü bir arada havasıyla takılan kızlarının ölümünü kabullenmek zorunda kalmadı, bu ölümlerden birini izlemeye de mecbur bırakıldı. Devamında kendisine ne olduğunu bilemiyoruz ama ağzımızı açık bırakan, ani hareket eden çekici bir karakter olarak gözlerimiz onu son sezonda aradı.
2. Joffrey Baratheon
Joffrey, diziyi izlerken bu listeye dahil olduğunu unuttuğumuz karakterlerden olsa da gayri-meşrular gayri-meşrusu bir karakterdi çünkü Cercei Lannister Robert Baratheon’la evli olsa da Joffrey’nin Robert’tan olmadığı Ned Stark’ın yoğun çabaları ve Westeros usulü babalık testi sayesinde açığa çıktı.
Kendisi hakkında çok fazla şey söylemeye gerek yok… Ama mutlaka söylenmesi gerekiyorsa kendisini özlemediğimizi ama itici tavır ve hareketleriyle bizi bir şekilde diziye bağladığını söyleyebiliriz. Şımarıklığı bir yana, psikopat tavırlarıyla kral olduğu sezondan itibaren her bölümde bize yumruğumuzu ısırtmayı başardı, bu yüzden kendisini kutluyoruz. Biz her ne kadar yumruklarımızı ısırsak da duamızla yaşamadığı gibi bedduamızla da ölmedi. Ama bedduamızla ölse bu kadar yüreğimize su serpilmezdi. Joffrey’i üç hayır ile uğurladık ve geride bıraktığı son sahnedeki ifadesi için şu dörtlüğü uygun gördük:
Hani bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda buseni
Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?
Ama o surat ifadesi… Unutulabilir mi?
1. Ramsay Bolton
Birinciyi seçmek gerçekten zordu. Finale 'ikili şer odağı' kaldığı için hangisi hem diziyi hem izleyiciyi daha çok etkiledi karar vermek kolay olmadı ama halk seçimini yaptı ve listenin başına kuzeyin oğlu oturdu.
Diziye nasıl girdiğini anlamak zor olsa da kim olduğunu çözdükten sonra her bölümü izlerken Ramsay’in yeni bölümlerde neler yapacağını düşündükçe bir koltuktan diğer koltuğa attık kendimizi.
Ramsay’i bir konu hakkında takdir etmemiz gerekirse o da işini aşkla ve yaratıcı bir şekilde yapması olurdu. Yaptığı işin içeriğinden bağımsız olarak her sabah işini yapmak için kalkan tam bir görev adamı olması takdir edildi.
Kötülüğün vücut bulmuş hali Ramsay hızlı bir giriş yaptı. Kimi zaman nüfus planlamasında görev alan bir sağlık çalışanı oldu, kimi zaman “kötüyü” cezalandırmada adaletin kılıcı, kimi zaman da insanın vücudundaki ‘fazlalıklardan’ kurtulmasına yardım eden bir cerrah…
Sona yaklaşırken Ramsay’e de cerrah yönüne hitaben bir şiir armağan etmeyi uygun gördük:
Yuh yuh soyanlara
Soyup kaçıp doyanlara
İnsanlara kıyanlara
Yuh nefsine uyanlara yuh
Listeyi bitirip yazıyı sonlandırmaya yaklaşmışken, okuyucuların da fark edeceği gibi dizideki gayri-meşru karakter sayısı azaldıkça dizi hiç beklemediğimiz bir kekremsilik kazandı. Son umudumuz Jon Snow kalmıştı ama maalesef kendisi de varoluşuyla ilgili ‘Bran’i kral, kendisini cahil yapan’ gerçeği öğrenince konuşmayı unutarak sadece iki cümle kurabilir hale geldi.
Her ne kadar üzülsek de adamlar o kadar çekmişler demekten başka söyleyecek bir şey yok. Keşke o iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittikten sonra demirin tuncuna, insanın piçine kalsaydık…
TIKLAYIN | Game of Thrones: Kadın karakterler dizide ne kadar konuşuyor?