Gündem

Gazeteci Öziçer, bayramdaki turist akınında Alaçatı'da yaşananları anlattı: Plajlar çöple, her taraf çadırla doldu

"Kimse size oraya gitme buraya gelme demiyor. Kimin ne haddine? Geldiğinizde nasıl bulduysanız, öyle bırakın diyoruz"

22 Haziran 2024 20:41

T24 Haber Merkezi

Kurban Bayramı'nın bitmesinden bir gün sonra yaptığı "Alaçatı'da Çin denizi plaj" paylaşımıyla sosyal medyada büyük tepki çeken gazeteci Öncel Öziçer, "Gel bak tek tek anlatacağım Alaçatı meselesini…" yazısıyla 14 yıldır yaşadığı Alaçatı'da bayram gibi turist akınının olduğu zamanlarda neler yaşadıklarını anlattı.

"Bir tane evimiz o coğrafyada diye hiçbir toprak parçasını, suyunu, ormanını babamızın malı saymıyoruz tabii ki" diyen Öziçer, "Söz konusu Çeşme Ilıca plajı… Ama gördük ki ülkenin her yerinden korkunç manzaralar geliyor" ifadelerini kullandı, plaja tek kullanımlık hijyen ürünlerinden gıda artıklarına her türlü çöpün bırakıldığını yazdı turistlerin yasak alanlara çadırlar kurup insanların bahçelerine girerek piknik yaptığını ve havuzlarında yüzdüğünü anlattı.

9 gün süren Kurban Bayramı tatilinde pek çok tatil beldesinde yoğunluklar yaşanırken, bunlardan biri de İzmir, Çeşme, Alaçatı oldu. Alaçatı'da yaşayan gazeteci Öziçer, Alaçatı'da plajların "Çin denizine" döndüğünü ve insanların kapalı evlerin bahçelerine girip piknik yaptıklarını söyledi.

Öziçer, X'ten yaptığı tepki çeken paylaşımında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Şu an oturduğum Alaçatı’daki evi çocukken almıştık. 1989’da… 14 yıldır da yaz kış yaşıyorum. Ben böyle bir manyaklık görmedim. Mad Max gibi ortalık! Kalabalığı size anlatamam. Gerçekten abartmıyorum bir kâbus yaşıyoruz şu an burada. Saat 19.30’da ortalık biraz rahatlamıştır bir denize gireyim dedim fakat plaj Çin denizi! Delilik bu!”

TIKLAYIN - Alaçatı'daki kalabalık gündem oldu; "Çin denizine dönen plajlar, kapalı evlerin havuzlarına girip piknik yapan insanlar!"

İzgazete'deki "Gel bak tek tek anlatacağım Alaçatı meselesini…" yazısıyla Alaçatı'da yaşadıklarını anlatan Öziçer, Alaçatı'daki durumu şu sözlerle anlattı:

"- Ülkenin değil dünyanın beyaz kumlu en güzel plajlarına gelip de ardınızda bir çöp yığını bırakamazsınız.
- Çocuklarınızın b*klu bezlerini, kanlı pedlerinizi, yedikleriniz içtiklerinizin artıklarını giderken ardınızda bırakamazsınız.
- Çeşme’de oteller çok pahalı ne yapalım deyip ‘Çadır kurmak ve kamp yapmak yasaktır’ yazısının olduğu plajlara ya da bu yazıların olmadığı plajlara, tırtıl gibi çadır kurup bağırsaklarınızı eşelediğiniz o kumlara bırakamazsanız…
- Ve bütün haber sitelerinin paylaşımımdan kaynak göstermeden kullandıkları sözde kendi haberlerine gelelim: İnsanların bahçelerine girip piknik yapamazsınız. Havuzlarında yüzemezsiniz.

Buraya ayrı bir parantez açalım ki yerli halk olarak yaşadığımız kâbus daha iyi anlaşılsın.

Evininin bahçesinde piknik yapanlara şaşkınlıkla tepki gösterenlere “Ne var yedik mi evinizi?” diyenler…
- Sabah havuza atlayan çocuk sesiyle uyanıp ne oluyor diye fırlayan, üstelik avukat arkadaşımıza “İçeri gir canımızı sıkma” diyenler…
- Sürekli evin kapısını çalıp, ‘çocuğun çişi geldi, eşim hamile, bağırsaklarımı bozdum’ deyip tuvalete girmek isteyenler yüzünden evin ön kapısının yanına tuvalet yaptırmak zorunda kalanlar…
- Akşamüstü giderken çöplerini evlerin bahçesine fırlatanlar… Ki bunu duymuştum, henüz bu kalabalık gelmeden ben de bizzat yaşadım. Sabah bir kalktım, bahçede bir çöp poşeti! Adam ya da kadın işte her neyse çöpünü benim bahçeye fırlatmış gitmiş!"

"Kimse size oraya gitme buraya gelme demiyor"

Plaja her gittiğinde yanına eldiven ve büyük boy çöp torbası aldığını yazan Öziçer, "Bu güzelim doğayı çöp yığınıyla kirletmenizi kaldıramıyorum. Kimse size oraya gitme buraya gelme demiyor. Kimin ne haddine? Geldiğinizde nasıl bulduysanız, öyle bırakın diyoruz" dedi.