Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Cemal Kaşıkçı cinayetinin bu yıl gazetecileri hedef alan şiddet olaylarının belirgin bir örneği olduğunu, yıl boyunca görevi başında öldürülen gazeteci sayısındaki artışın, toplumun pek çok kesiminde medya çalışanlarına yönelik nefreti yansıttığını vurguladı.
RSF raporunda, "Türkiye'deki despot rejim ülkeyi dünyanın en büyük gazeteci hapishanesine dönüştürdü" deniyor ve geçen yıla oranla azalan tutuklu gazeteci sayısının yanıltıcı olduğu ifade ediliyor.
Şahin Alpay, Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Çağdaş Erdoğan gibi gazetecilerin davasının tahliye edilse de tutuksuz yargılamaların sürdüğü ifade edilen raporda bu isimlerin bazılarının tekrar hapis cezasına çarptırılabileceği vurgulanıyor.
Raporda 2018'in pek çok gazeteci davası için karar yılı olduğu ifade ediliyor ve ayrıca 80'den fazla gazeteci için "terör örgütü propagandası yapmak", "Türk kimliğini kötülemek" ve "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlamalarıyla uzun yıllar tutuklama kararları verildiği belirtiliyor.
RSF bu tutuklama hükümlerinin çoğunu "acımasız" ve "şok edici" olarak niteliyor.
Gazetecilerin tek bir sözcük ya da bir telefon konuşması kanıt olarak gösterilerek "terörizm" suçlamalarıyla tutuklanmasının 'Türkiye'de toplum üzerindeki rejim baskısının artmasına yol açtığı' yorumu raporda yer alan ifadeler arasında.
"Dünya genelinde 63 gazeteci görev sırasında öldürüldü"
Raporda, 2018'de görevleri başındayken öldürülen gazeteci sayısı bir önceki yıla kıyasla yüzde 15 artarak en az 63 oldu. Hayatını kaybeden medya çalışanı ve yurttaş gazeteci sayısı ise 80'e ulaştı.
RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, "Politikacılar, dini liderler ve iş insanları tarafından gazetecilere karşı dile getirilen düşmanlık trajik sonuçlar doğuruyor. Bu durum gazetecilere karşı rahatsız edici biçime artan şiddet olayları olarak yansımış durumda" diye konuştu.
Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim'de İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmüştü.
Suudi Arabistan yönetimi önce Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü reddetmiş, Türkiye'den gelen açıklamaların sonucunda ise cinayetin planlı bir şekilde işlendiğini kabul etmişti. Ancak Suudi Arabistan Kaşıkçı cinayetinin emrinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından verildiği iddialarını kabul etmemişti.
Paris merkezli basın hakları örgütünün raporunda, gazeteciler için en tehlikeli 3 ülkenin Afganistan, Suriye ve Meksika olduğu belirtiyor.