- Işıl Öz
Gazze’de olup bitenler sonrası dünya basını gerçeği yansıtıyor mu?
Başta Washington Post olmak üzere birçok gazete, İsrail’in, 10 Kasım Cumartesi günü Gazze'de 4 İsrail askerine yapılan füze saldırısı sonrası, harekete geçtiğini bildirdi. “Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin İsrail’e karşı direnişi, İsrail’in saldırı dozunu artırmasına yol açtı. İsrail ordusu, akşam saatlerinde Gazze’ye bir hava saldırısı düzenledi” denildi.
BM ABD Temsilcisi Susan Rice ise “Radikal islamcı Hamas ve diğer terör örgütlerine karşı İsrail'in tutumu doğru...” diye açıklama yaptı.
Ortadoğu’yu Anlama Enstitüsü (The Institute for Middle East Understanding) mücadelenin aslında nasıl başladığını gösteren bir zaman çizelgesi yayımladı:
8 Kasım Perşembe
Bir iki haftalık sükunetin ardından, İsrail askerleri Gazze’yi işgal etti. Silahlı çatışmalar esnasında 12 yaşında bir çocuk futbol oynarken bir İsrail kurşunuyla öldürüldü.
Kısa bir süre sonra, Filistin savaşçıları bir İsrailli askerin yaralanmasına neden oldu. Gazze-İsrail sınırında bir tünel havaya uçuruldu.
10 Kasım Cumartesi
Sınırda devriye gezen bir İsrail askeri aracına ateş açıldı, 4 İsrail askeri yaralandı. Saldırılar Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) tarafından üstlenildi.
İsrail’in bir futbol sahasına denk gelen topçu mermisi sonucu Gazze'de 16 ve 17 yaşlarındaki iki çocuk öldürüldü. Daha sonra, bir İsrail tankı iki sivilin ölümüne ve iki düzineden fazla insanın yaralanmasına neden oldu.
'İntikam faturası'
Buradan yola çıkarak, İsrail’in 12 yaşındaki çocuğu öldürmesi sonrası olayların tırmandığı düşünülüyor. “İsrail misilleme yapmak için ateşli roket ve füze ile Gazze’ye saldırmıştır. Birçok haber ajansının bahsettiği üzere İsrail askeri aracının “İsrail-Gazze sınırında turlarken” saldırıya uğradıkları iddiası yanıltıcıdır.” yorumlarını da dikkate almalı.
Yıllardır İsrail Gazze’yi neden vurdu, vuruyor sorusu ve yanıtları ile meşgulüz, oysa olan net: Savaş sektörü tıkır tıkır işliyor.
Ece Temelkuran, 2008’de Milliyet’te yayımladığı bir yazıda şöyle demişti, haksız mı?: “İsrailli politikacılar, saldırının Gazze’ye değil Hamas’a yönelik olduğunu söylüyor. Tıpkı Beyrut’u bombalayıp Hizbullah’a nişan aldıklarını söylemeleri gibi. Ama biliyor musunuz ki nicedir İsrailli politikacılar Gazze’ye ‘Hamasistan’ diyor. Yani Gazze’yi çoluk çocuk, genç yaşlı bir siyasi örgütten ibaret hale getiriyor.
Bu ‘tanıtım kampanyasına’ İsrail merkezli çokuluslu savaş şirketlerinden pay ve reklam alan çokuluslu haber kanalları ve Batılı ana-akım medya da katılıyor. Yani hep birlikte önce düşman, sonra korku ve en sonunda da sadece özelleştirilmiş savaş sektörünün kazanacağı o kan gölü yaratılıyor.
İşte Gazze’de kalbimiz bu yüzden 370 kez dövülüyor.”