AB Bakanlar Konseyi'nde Amerikan DuPont Pioneer şirketi tarafından üretilen 'Pioneer 1507' kodlu GDO'lu mısır tohumunun AB ülkelerine ithal edilmesi ve ekimi konusunda yapılan oylamada, 28 üye ülkeden 19'u "hayır" oyu kullandı. Ne var ki küçük ülkeler ile büyük ülkelerin oy ağırlığının farklı olması, GDO'lu mısırın AB'ye girişinin yasaklanmasını engelledi. Konu hakkındaki son kararı Avrupa Birliği Komisyonu verecek. Komisyon ise şimdiden GDO'lu mısıra yeşil ışık yakıyor.
Çekimser kalan Almanya'ya tepki
Federal Hükümet daha önce bu konuda net bir tutum belirleyemediği için Almanya oylamada çekimser kaldı. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Çevre Bakanı Barbara Hendricks bu konudaki karar yetkisinin eyaletlerde olması gerektiğini savunurken, aynı partiden tüketici hakları konusunda uzman Elbira Drobisnki Weiss, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in genetiği değiştirilmiş mısırın ekimini arzu ettiğini ileri sürdü.
Yeşiller Birlik/90 partisinin Eşbaşkanı Simone Peter de Federal Hükümet'e sert çıkarak, Almanya'nın oylamada çekimser kalmış olmasının, GDO'lu mısıra izin verilmesini kolaylaştırdığını öne sürdü. “Pressauer Neuen Zeitung” gazetesine verdiği demeçte Peter, “Federal Hükümet, kapıları aralamak yerine, izin verilmesine net bir şekilde karşı çıkabilirdi” dedi. Sosyal Demokrat Partili Avrupa Parlamentosu milletvekili Matthias Groote ise 2004 yılında Avrupa Parlamentosu'nda yapılan oylamayı hatırlattı. Oylamada, GDO'lu mısır tohumlarının AB'de yetiştirilmesi teklifi reddedilmişti.
Groote, “Ortaya çıkan sonuç açık değil! Parlamentoda yapılan oylamanın ciddiye alınmamış olması beni öfkelendirdi açıkçası. Genetiği değiştirilmiş mısırın, Avrupa Birliği içinde ekimine izin verilmesine şiddetle karşıyım" dedi.
Yan etki endişesi
1507 kodlu mısır tohumu, haşerelere karşı dirençli. Çiftçiler için oldukça pratik olan bu mısır, üreten firmaya da büyük gelir sağlıyor. Şirket genetiği değiştirilmiş bu mısır türü ile yılda 20 milyar euro ciro elde ediyor. Fakat pek çok kişi, bu mısırın doğa ve insanlar üzerindeki yan etkilerinden endişeli. Alman çevre örgütü BUND'dan Heike Moldenhauer, “İnsanlar, bu mısırı yedikleri zaman, alerji gibi sağlık sorunları ile karşılaşabilir” şeklinde konuştu.
Avrupa'da, halkın yüzde 60'ı genetiği değiştirilmiş ürünlere karşı. Fakat tepkiler, bu ürünün Avrupa'da ekimini engellemeye yetmeyeceğe benziyor. Avrupa Birliği ise kamuoyunu yatıştırmaya çalışıyor. Avrupa Birliği yetkilisi Ingacio Garcia Bercero:“Bazı korkular gerçeklere denk düşmüyor. Özellikle de gıda güvenliği konusunda! Biz, gıda güvenliğinin korunması konusundaki standartlarımızın pazarlığa açık olmadığını defalarca söyledik" dedi.
Pek çok kişi bu kararın, AB içerisinde genetiği değiştirilmiş ürünlerin tümüne kapıyı aralamasından endişe ediyor. AB ile ABD arasında müzakereleri devam eden serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasından sonra, Amerikan şirketlerinin sınırsız bir şekilde Avrupa piyasasına girebileceğine de dikkat çekiliyor.
