Gelecek Partisi Yönetim Kurulu üyesi ve eski Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, partisinden istifa ettiğini duyurdu. İktidara ve muhalefete yönelik eleştirilerine devam edeceğini belirten İçten, bunu artık bireysel olarak yapacağını aktardı. Seçimlerin muhalefet için bir kayıp olduğunu belirterek, “Hatalarının bedelini ödemeden siyasete devam etmek siyasal tarihte çok da doğru sonuçlar doğurmayacağı inancındayım” diyen İçten, “Bu benim için de bir başarısızlıktır ve sorumluluk sahibi olan biri olarak görevlerimden istifa etme kararı aldım. Bu benim için özeleştiri yapacağım bir süreçtir” ifadesini kullandı.
İçten, “Gelecek Partisi'nde bulunan resmi tüm görevlerimden; genel başkan danışmanlığı, teşkilat başkan yardımcılığı, denetleme kurulu ve parti yönetim kurulu üyeliğinden Sayın Genel Başkan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'ndan müsaade alarak ayrılıyorum” dedi.
İçten, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Değerli gönül dostlarım,
Yaklaşık 33 yıldır siyasette kesintisiz resmi görevler alarak aranızda oldum. Öncesinde Refah partisinde sonrasında Ak Parti ve Gelecek partilerinde kuruculuk görevlerim oldu. Sizden aldığım destekler ile devletime milletime hizmet ettim. Bu süreç içesinde dünyanın birçok ülkesinde ve ülkemizin tüm il ve ilçelerinden dostlar edindim. Birlikte sevindik birlikte üzüldük birlikte mücadele ettik. Bazen muhalefette bazen iktidarda oldum. Siyasetten rant elde eden değil, aksine varlıklarını siyasete harcayan nadir insanlardan olduk. Değişmeyen tek şey, DOĞRU ve HAKTAN yana duruş sergilemem oldu. Bu uğurda bazen dost "bildiklerimiz ile karşı karşıya gelirken, bazen rakiplerimiz ile de yan yana olduğumuz süreçler geçirdik. Tüm makam tekliflerini ideallerim uğruna elimin tersi ile ittim, milletimin taleplerini kamuoyuna çözüm yolları ile taşıdım. Siyasetin her kademesinde görevler aldım ve mecliste bir dönem sizlere hizmet ettim. Siyasetin her döneminde üstümde emeği olan ve her anlamda yanımda olan dostlar ile hep istişare halinde oldum, aldığım kararları ortak akıl ile aldım, ferdi hareketlerde bulunmadım, kimse ile de kişisel polemiklere girmedim, fikri mücadelede bulundum, siyasi etik kurallara hayatım boyunca hep uydum. Refah Partisi ve Ak Parti'den ayrıldığımda geride bıraktığım tüm dostlar ile aramızdaki hukuka bir helallik getirmedim. Dostluklarım hep devam etti, partileri din, liderleri peygamber, vekilleri, sahabe olarak görmedim, takım tutar gibi parti veya lider tutmadım. Aksine doğru kimden gelirse gelsin hep hakkın hukukun doğrunun yanında yer aldım. Birçok terör örgütlerinin hedefinde oldum, sayısız tehditler aldım, saldırılara maruz kaldım, yoluma 20 ton sıvı patlayıcı yerleştirdiler düğmeye bastılar ancak patlamadı, rabbim bizi korudu kolladı, mücadeleden asla vazgeçmedim geri adım atmadım. Her daim mazlumların, güçsüzlerin, zayıfların, haklı olanların yanında yer aldım bu durum aslında inandığım temel ilkeler uğrana nasıl bir mücadele ettiğimin de nişanıdır. Asla silik bir tarz, suskun bir siyasetçi, biat eden bir birey, kapılarda bekleyen bir şahıs, siyasi kaderini liderin veya parti büyüklerinin iki dudağı arsına terk eden bir duruş, makamı kula kulluk ederek elde eden bir politikacı olmadım, hem ne önemi var ki unvanın makamın, şanın, şöhretin? ADAM olmadıktan sonra Rabbim, bana hep makamlardan güç alan değil, makamlara güç katan kul olmayı nasip etti elhamdülillah.
Son iki turlu seçim sürecinde inandığım yolda taviz vermeden çalıştım, şehir şehir dolaştım, kar kış yağmur çamur demeden her kesime ulaşmaya çalıştım ulusal ve yerel onlarca kanalda düşüncelerimi anlattım ve bulunduğum kurumsal kimliğe asla bir helallik getirmedim. Derdim makam mevki kişisel beklenti olsaydı sahibi olduğum partime milletvekili olmak için başvuruda bulunurdum. Son seçimlerde millet kararını verdi ve iktidar ile tekrar yola devam dedi. Benim de içinde olduğum muhalif tüm partiler milleti ikna edemedi, elbette hepimizin kusurları hataları ve eksiklikleri var. Muhalefetin tamamı açısından bu bir kayıptır ve bir kazanım değildir. Elbette her parti kendi içinde bir öz eleştiriye gidecek, yeni yapılanmalar olacak, yeni kararlar alacaklardır. Hatalarının bedelini ödemeden siyasete devam etmek siyasal tarihte çok da doğru sonuçlar doğurmayacağı inancındayım. Her parti öz eleştiri yapmalı ve daha iyi hizmet vermek için yeni formüller bulmalıdır. Bu benim içinde bir başarısızlıktır ve Sorumluluk sahibi olan biri olarak görevlerimden istifa etme kararı aldım. Bu benim için öz eleştiri yapacağım bir süreçtir. İktidar kabineyi açıklamış ve son yedi yılda ders çıkartmışçasına olumlu bir rüzgâr estirmiştir. Kabinede görev alan birçok bakanı yakın tanıyorum ve özverili çalışmalar yapacaklarına inancımı korumak istiyorum. Özelikle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Spor ve Gençlik Bakanı Osman Aşkın Bak, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un ülkeye ve millete samimi bir şekilde hizmet edeceklerine dair inancımı koruyorum ve kendilerine de başarılar diliyorum.
Yeni kurulan Meclis'te de her siyasi partiden tanıdığım dostlarım var gerek Gelecek Partisi'nden gerek diğer siyasi partilerden yeni arkadaşlarımız mecliste milletimize hizmet edecekler, hepsi birbirinden değerli ve kıymetli insanlar. Bir dahaki seçimlere 5 yıl gibi bir süre var ve yeni kabineye bir fırsat verilmesi gerektiğine inanıyorum. Ülkemizin sorunları hepimizin ortak sorunları ve bu sorunları el birliği ile çözmemiz gerekir. Hep birlikte sorumluluk alan gerek iktidar mensuplarına gerek ise muhalefete yardımcı olmamız gerekir. İktidar; bu seçimlerden ders çıkartılmalı ve kendisi gibi düşünmeyen toplumun yarısını kucaklayacak dil geliştirmeli geçmişte yaşanmış söylenmiş her şeyi unutmalı, muhalefeti kucaklamalı, eleştirilere kulak vermeli, toplumsal bir barış için devlete karşı işlenen suçlara istinaden genel AFLAR çıkartmalıdır. Muhalefette; toplumun yarısını anlamalı ve onları suçlayacak dilden uzak durarak iktidarın olumlu yaptıklarını desteklemeli, kabul etmediklerine ilişkinde alternatif çözüm önerilerini sunmalı ve görev alan bakan ve bürokratlara yardımcı olmalıdır. Ülkemiz, milletimiz, devletimiz hepimizindir. Devlet ve millet ile asla kavga edilmez, milletin kararının da başımın gözümün üstünde yeri vardır. Ben millete ve devlete rağmen siyaset yapmadım yapmayacağım. Millet ne zaman göreve davet ederse o zaman başım gözüm üstün der tekrar kaldığımız yerden devam ederim.
Bildiğiniz gibi 2019 yılında Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun davetine icap ederek Gelecek Partisi kurucuların arasında yer aldım. Kendi adıma; kırmadan dökmeden, kimseyi ötekileştirmeden, hukuk dışına itmeden, olumlu, ılımlı, uyumlu, alçak gönüllü, mütevazi, kucaklayıcı davranarak yürüttüğüm siyasete, bitlikte olduğum dostlar ile istişare yaparak SİYASETE ilk defa ARA VERMEYE karar verdim. Biraz inzivaya çekilmek istiyorum. 33 yıldır aksattığım; ticarete, aileme, dostlarıma, sevdiklerime, Kişisel gelişimime katkı sağlayacak işlere, doğaya ve çevreye daha fazla zaman ayırmak istiyorum. Elbette ki iktidara ve muhalefete yönelik olumlu ya da olumsuz eleştirilerim olacak, elbette ki gündeme dair düşüncelerimi söylemeye devam edeceğim, ancak bunların hepsi kurumsal bir yapı altında değil, Cuma İçten 'in kendine ait özgür fikirleri olacaktır. Bu anlamda Gelecek Partisi'nde bulunan resmi tüm görevlerimden; genel başkan danışmanlığı, teşkilat başkan yardımcılığı, denetleme kurulu ve parti yönetim kurulu üyeliğinden Sayın Genel Başkan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'ndan müsaade alarak ayrılıyorum.
Siyasi hayatımda; iyi günde kötü günde, iktidarda muhalefette, her anlamda yanımda yer alan başta duası ile Anneme babama, sonrasında kardeşlerime, akrabalarıma, iş ortaklarıma, karşılıksız destek olan iş adamlarına, refah partisinde birlikte siyaset yaptıklarıma, Ak partinin kuruluşundan bu yana başta sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, İstanbul Eminönü ve Fatih'te gerek ise Diyarbakır'da görev alan Türkiye'nin her il ve ilçesinde üzerimde hakkı olan tüm teşkilat mensuplarına, seçmenlerime, Avrupa teşkilatlarında birlikte çalıştığımız teşkilat mensuplarına, 24. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan tüm milletvekili arkadaşlarıma, süreç içerisinde kurulun hükümetlerde bakanlık yapan bakanlara, Gelecek Partisi Genel Başkanı değerli hocam Sayın Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere kuruculara ve parti yönetim kurulu üyelerine, Pik başkanlarına, komisyonlarda görev alanlara, il ilçe başkanlarına, süreç içerisinde tüm siyasi çalışmalarda illerinde ilçelerinde yaşadıkları yerlerde beni ağırlayanlara, mecliste birlikte çalıştığım çalışma arkadaşlarıma, her siyasi partide bana yardımcı olan ve benim ekibimde yer alan çalışma arkadaşlarıma ve en önemlisi 22 yıldır kendisinden uzak kaldığım ihmal ettiğim her anlamda yanımda yer alan kahrımı çeken arkamı toparlayan sevdiğim eşime, büyüme süreçlerinde çok yanlarında olamadığım 4 kız çocuğuma tek tek teşekkür ederim, hepinize minnettarlığımı sunar, büyüklerimin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim. Ayrıca bu saydıklarımın içerisinde hakka yolculuk yapan ve vefat edenlere Allah'tan rahmet, hasta olanlara ise şifalar dilerim. Özellikle Diyarbakır'da terör örgütünün bana düzenlediği saldırılarda yaralı olan akrabalarıma Allah'tan şifa huzur ve mutluluk diliyorum. Hepinizi çok seviyorum. Bu süreç içerisinde bilerek ve isteyerek tek bir kişiye kötülük etmedim, kimsenin hakkını yemedim, kimliği ne olursa olsun kapıma gelen herkese karınca kararınca karşılıksız yardımcı oldum, ola ki bilmeyerek kırdıklarım olmuş ise lütfen haklarını helal etsinler ya da bana ulaşsınlar helallik alayım, benden yana; bana iftira atanlar, onurum ve şerefim ile oynamaya kalkanlar haricinde herkese hakkım helaldir lütfen sizde helal ediniz. Yeni süreç hepimize ülkemize milletimize hayırlar getirmesini diler saygılarımı sevgilerimi sunarım.