Lüleburgaz’da bir villada anne ve oğlunun kurşunlanarak öldürülmesiyle ilgili olay, gizemini koruyor. Jandarma, genç doktor adayının ‘ölüm deneyimi’ yaşattığına inanılan kimyasallar kullandığı ihtimalini araştırıyor.
Lüleburgaz’da özel bir hastanenin Başhekimi Ensar Şentürk önceki gün villasına geldiğinde 19 yaşındaki oğlu Ahmet Bedrettin Şentürk ile karısı Şükran Şentürk’ü salonda yan yana kanlar içinde yatarken buldu. Şentürk, komşularından yardım istedi. Yapılan incelemede Şükran Şentürk’ün karnına ve kalbine aldığı iki kurşunla, oğlu Ahmet Bedrettin Şentürk’ünse tek kurşunla yaşamını yitirdiği belirlendi. Olayda baba Şentürk’ün silahının kullanılması ve evin kapısında zorlama izine rastlanmaması nedeniyle şüpheli olarak baba Şentürk gözaltına aldı. Şentürk, suçlamaları kabul etmedi ancak delilerin toplanamamış olması nedeniyle tutuklandı. Anne ve genç oğlu Ahmet Bedrettin’ Şentürk’ün cesetleri dün Adli Tıp Kurumu’nda yapılan incelemenin ardından aileye teslim edildi. Anne oğul lüleburgaz’ta toprağa verildi.
Parapsikoloji merakı
Olay yerinden toplanan boş kovanlar ve silah incelenmek üzere kriminal bölge laboratuvarına gönderildi. Jandarma çevrede soruşturma yaparken genç doktor adayının son zamanlarda metafizik ve parapsikolojiye çok zaman ayırdığı bilgisine ulaştı. Ahmet Bedrettin Şentürk’ün sosyal medya hesaplarındaki incelemedeyse başka bir bilgiye ulaşıldı. Şentürk beynin doğumda ve ölümde salgıladığı ‘DMT’ adı verilen moleküle dair paylaşımlarda bulunmuştu. Şentürk’ün kendi sosyal paylaşım sitesi üzerinden de molekül yapısı ‘HN’ olarak bilinen DMT’yi paylaştığı ve arkadaşlarının uyarısına “DMT iyidir” şeklinde yanıt verdiği görüldü. Jandarma, Ahmet Bedrettin’in dini çevrelerce de ‘ölüm deneyimi yaşandığına inanılan, beynin salgıladığı DMT molekülünü en üst seviyeye çıkartmak için kimyasal ilaçlar kullanıp kullanmadığını araştırıyor. Jandarma, genç adamın annesini öldürdükten sonra kendisini de öldürdüğü ihtimali üzerinde duruyor. DMT uyarılmasının dini çevrelerde daha çok ‘Yaradan ile konuşma ve ölümden sonrasını görmek için Kur’an okunurken’ kullanıldığı iddia edilirken, olay yerinde Kuran bulunması jandarmanın bu kuşkularını güçlendirdi.
Baba Şentürk: Kayıtlar var, ben öldürmedim
Baba Şentürk’ün ifadesinde şöyle dediği öğrenildi:
“Sabah evden çıktım işe gittim. Eşim ve çocuğum evdeydi. Öğlen saatlerinde cuma namazı için camiye gittim, iş yerime döndüm. Sonra da alışveriş yapıp eve geldim. Kapının zilini çaldım, açan olmayınca eşimi cep telefonundan aradım. Telefonu açmadı. Her zaman dışarıda sakladığımız evin anahtarını yerinden alıp kapıyı açıp içeri girdim. Televizyon açıktı. Üst kata çıktım. Oğlum ve eşim kanlar içinde yan yana yatıyordu. Nabızlarını yokladım, ‘Felaket var’ diyerek komşuları çağırdım. Olay yerine ambulans ve jandarmayı çağırdık. Gün içinde gittiğim her yerin kamera kayıtları var. Bunları inceleyin oğlumu ve eşimi ben öldürmedim. Oğlum üniversite sınavlarında Türkiye 358’ncisi oldu. Çok başarılı bir çocuktu. Geçen günlerde İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesini kazandığı için birlikte kayıt yapmaya gittik. Ben oğluma ev tuttum. Neden çocuğumu öldüreyim. Ben katil değilim.”
İşte Facebook yazışması
Şentürk DMT’yle ilgili bir paylaşımda bulununca arkadaşıyla arasında şu diyalog geçiyor:
Arkadaşı: Değiştir oğlum şunu artık hap koy şırınga koy
Ahmet Bedrettin: DMT iyidir :))
Arkadaşı: Birde doktor olacan oğlum ya hala DMT diyor.
Gerçekçi rüyalar görüyor
Türkiye’de de gençler arasında yaygınlaştığı belirtilen DMT içerikli bazı bitki ve kimyasal kullanan kişilerin gerçekçi rüyalar gördüğü, doğum ve ölüm deneyimi yaşadıklarına inanılıyor. DMT molekülü insanların beyninde olduğu gibi bazı hayvan ve bitkilerde de var. Hipofiz bezi üzerinde bulunan doğum ve ölüm anında salgılanan DMT molekülünü harekete geçiren kimyasalların kullanıcılar üzerinde derin trans hali ve ölüm deneyimi yaşattığı iddia ediliyor. Maddeye ‘Tanrı ile konuşturma bitkisi’ deniliyor.
Silah sesi duymadık
Ayvalı Köyü Çağrı Konakları’nda oturan site sakinleri hiçbir silah sesi duymadıklarını anlattı. Site sakinlerinden Ragıp Yılmaz “Biz olayı Ensar beyden öğrendik. Daha sonra buraya ambulans ve jandarma geldi. Silah sesi duymadık. Gerçekten ilginç bir olay” dedi.
Ahmet Bedrettin Şentürk’ün arkadaşı 16 yaşındaki Enis Birtan, “Olayın olduğu söylendiği saatlerde hiç silah sesi duymadım. O gün bahçelerine girdim, köpekleriyle oynadım. Şenay ablanın güneşe alerjisi olduğu için dışarı çıkmıyordu. Ahmet de genelde evdeydi. Durumu Ensar ağabeyden öğrendik. Merak ettim gidip eve baktığımda salonda Ahmet ve annesinin yerde yattığını, ortalarında da Kuranı Kerim ve silah olduğunu gördüm. Çok üzüldük, hala şoktayız” dedi.