Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD) Başkanı Yiğit Savcı, piyasanın nakit sorununun çok kritik olduğunu vurgulayarak, bankaların iş dünyasına ve KOBİ’lere 'musluğu açması gerektiğini' söyledi. Savcı, "Böyle bir faiz ortamında yeni yatırım çok zor. Türkiye’nin minimum yüzde 5 büyümesi gerekiyor. Bu süreç aşılacak ama biraz zamana ihtiyaç var" diye konuştu.
Savcı, Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'a konuştu. Savcı'nın ifadeleri şöyle:
Ekonomide bir kriz durumu yaşanıyor, genç iş insanları bundan nasıl etkileniyor nasıl mücadele ediyorsunuz?
- Piyasalar dalgalı. Biz genç iş dünyası olarak her zaman pozitif bakmak zorundayız. Bardağın dolu kısmının içinde yaşamı kurguluyoruz. Frene basarak bir arabayı ilerletemezsiniz, bizim işimiz gaz. Ama gaza da sonuna kadar basarsanız kaza yaparsınız, bunun bir dengesi var. Biz de olabildiğince o dengenin korunarak götürülmesinden yanayız. En zorlu dönemlerden geçerken bile dernek olarak birçok projeyi ortaya koyduk. Bu çalkantılı dönemler gelip geçici. Türkiye belki bu yıl yüzde 2-3 büyüyecek. Gelecek yıl ise büyüme yüzde 0-0.6 seviyesinde olacak.
Piyasada ne tür riskler görüyorsunuz?
- Şimi bardağın boş tarafına bakalım. Türkiye’nin minimum yüzde 5 büyümesi gerekiyor. Bu olsa bile Türkiye yatay gidiyor demektir. Bunun çok daha üstünde büyümemiz gerekiyor. Yüzde 0.6 büyüme hiç iyi bir şey değil. Faiz iyi görünmüyor. Ama yüksek faize bakarak da işimize ahlanalım vahlanalım diyecek halimiz yok. KOBİ segmentine likidite sağlanabilmesi için yeni bir öneri seti ortaya konulmalı. İhracat teşvikleri olmalı. Piyasaya nakit sağlayacak estrümanların ortaya konmalması şart. Ne olursa olsun bu ülkenin sahibiyiz. Çalkantı olduğunda bırakıp gidecek halimiz yok. İşimizin başındayız her gün sorunlarımızla mücadele ediyoruz. İş dünyasının da siyasetçinin de yaptığı hata varsa nihayetinde bunları hep beraber göğüslüyoruz. Ekonomimizi hızla toparlayabilmemiz için daha çok çalışmamız gerekiyor. Motovisyonumuzu bozmadan zorlu süreçleri göz ardı etmeden... Elbet bedeller var, onları ödeyeceğiz. Belki işsizlik rakamlarımız daha da artacak. Ama şu anda bankalar dirayetli davranmaya devam ederse, sendikasyonlarda bir sorun olmazsa orada da bir rahatlama olacak. Sanayici işini biliyor daha sıkıntılı bir şey olabilirdi. Bu süreç bir şekilde aşılacaktır. Ama piyasanın nakit sorunu çok kritik. Bankaların iş dünyasına KOBİ segmentine musluğu açması gerekiyor. Genç iş dünyasının önünü açacak öneri setleri hayata geçirilmeli. Ekonomi çalkantıya girdiği için girişimci melek, yatırımcı tedirgin... Ya da yeni işlere mesafeli duruyorlar bunların önünü açacak politikalar dizayn edilmeli.
Bekleme dönemi
Şu anda yatırım yapacak yeni iş kuracak bir ortam var mı?
- Böyle bir faiz ortamında yeni yatırım çok zor. Mevcudu koruma konusunda ben daha çok ciddi fırsatlar olduğunu görüyorum. Bazı şirketler bazılarını alacaktır, birleşmeler olacaktır. Batanlar olacaktır. Her sektör, her şirket zorlanabilir. Bu iniş çıkışlar olacak. Şu anda bir bekleme dönemi var. Biz çok sıkı bir fren yaparak ekonomimizi sıkıntıya sokacak hale gitmemek için mücadele veriyoruz. Umarım öyle olmayacak. Biz sanayiciyiz çalışıyoruz. Ticari dinamikler yerine oturur, biraz daha süreye ihtiyacımız var.
Dönüşüm hareketi
GYİAD ’ın 32 yıllık bir dernek olduğunu, 350 üyelerinin bulunduğunu dile getiren Yiğit Savcı, derneğin tüzüğünde değişikliğe gittiklerini, derneğin ismindeki ‘İş Adamları’ ibaresini çıkardıklarını ve ‘İş İnsanları’ yaptıklarını, başkanın görev süresini de iki yılla sınırladıklarını, genç tanımının 25-45 olan yaş aralığını 23-50’ye çıkardıklarını ifade etti.
Savcı, “Biz derneğe başlarken aslında değişim diye bir hareket başlattık. Ondan sonra dönüşüm başladı. Bütün insanlık ciddi şekilde yeni dinamiklerle dönüşüyor. Bireyin dönüşebilmesi için kadının dönüştürücü gücünün kullanılması. Kurumların dönüştürülebilmesi için dijital dönüşümün kullanılması ve toplumun dönüştürülmesi için sanatın ve yaratıcı düşüncenin daha fonksiyonel kullanılmasını benimsedik. Proje odaklı birşeyler yapmak istiyoruz. Yoksa ben başkan olayım koltuğa yapışayım mantığı yok bende. İnsanlara liderlik etmek istiyorsan onların arkasından yürü diyen biriyim” diye konuştu.
Savcıi şöyle devam etti:
Cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek için ‘Eşitlik Zamanı’ diye bir proje geliştirdiniz. Neden şimdi, neden kadın?
- Biz genç iş örgütleri arasında ilk kadın başkanı seçmiş derneğiz. Pınar Eczacıbaşı’nı seçerek aslında devrimsel atılımı yapmışız. Benim yönetim kurulu listemde de yüzde 50 kadın var. Kadının olmadığı bir masanın çok sığ olduğunu düşünüyorum. Yoksa körlerle sağırlar birbirini ağırlar oluyor. Biz zihinlerdeki kadına dönük formu kırmak ve dönüştürmek istiyoruz.
Gençlerin girişimci ve başarılı olmaları için hangi adımlar atılmalı?
- Teknoloji sektörü odaklı KOBİ’ler ve girişimcilerin ayakta kalabilmesi için, start-up’lara 3 yıllık KDV muafiyeti tanınmalı. Teknoloji şirketlerinin KDV alacaklarına öncelik verilmesi ve kredi kartı ile yapılan online alışverişlerden daha düşük KDV alınması gerekiyor. Yeni girişimciyi yaşatmak zorundayız. Şirketi kuruyor üç gün sonra para kazanmaya başlıyor KDV vergi ile ellerine ayaklarına dolanıyor, nakit akışı bozuluyor ve iki yıl içinde yok oluyor. Kurulan girişimlerin yüzde 87 ile yüzde 95’i ölüyor. Yaşatmak çok zor. Adım atılırsa daha çok girişimciyi ayakta tutabiliriz. Ülkemizde geliştirilerek geçen yıllarda yaklaşık 600 milyon dolara yabancı bir şirkete satılan internet girişimi, yine yakın zamanda 728 milyon dolara Çin’e satılan e-ticaret şirketi ve geçen yıl sadece bir bölümü 100 milyon dolar karşılığında ABD’li bir şirkete devredilen oyun şirketi örneklerinde de görebileceğimiz gibi, teknoloji girişimcilerinin ekosistemini geliştirebilirsek, cari açığımızı hızla kapatabiliriz.
Genç işsizliğini azaltmak için neler öneriyorsunuz?
- Bizim yazdığımız en büyük reçete girişimci olun. Herkesin de girişimci olma imkânı yok. Girişimcilik kötü bir şey değil, hep batacaksın diye bir şey yok. Nihayetinde gençlerin çalışmaya angaje olması gerekiyor. Her şey hazır olsun yaklaşımı var. Bu sağlıklı değil. Gençliği girişimciliğe motive etmemiz gerekiyor. Hemen herkes evlenmek istiyor, bu bir çözüm değil. Akademisyen, bürokrat olabilirsiniz aile şirketinizde çalışabilirsiniz ama perspektifiniz girişimciliğe yakın durmalı. Ancak o zaman yukarıya sıçrayabilirsiniz. Zihniyet dönüşümünü yapmamız gerekiyor. Girişimcilik tabii ki işsizliğe çare değildir. İşsizliğin yüzde 11-12 olması tabii ki sıkıntılı bir durum. Biz üstümüze düşeni ancak girişimciliğe yönlendirerek yapabiliriz.
Siz göreve geldiğinizden bu yana iş dünyasında ve ekonomide sanatın da var olmasını istiyorsunuz. Niye, ne katkısı olacak ekonomiye?
- Sanat yaratıcı-güçlü ekonomi içindir. Sanat yatırımları en az köprü, yol, enerji kadar ekonomik altyapı hizmetidir ve bu hizmette artık daha fazla yatırım yapmak zorundayız. Rekabetçi bir ekonomi, katma değeri yüksek ürünler için bu yatırımları kesinlikle yapmalıyız. 1 dolarlık kültür ve sanat yatırımının kamuya 7 dolarlık vergi geliri kazandırıyor.
Sanata yatırım yapmayan ülkelerin katma değeri yüksek tasarımlar yapması, ürün geliştirmesi çok zordur. Günümüzün en çok konuşulan şu iki markasına baktığınızda arkasında teknolojiden daha çok tasarım ve hayal gücünü görürsünüz. Eğer siz sanata öneme vermezseniz, araba tasarlayamazsınız, pazarlayamazsınız. Sanat katma değerli ürün üretmenin temel taşlarından biridir. Bu yüzden iş dünyası sanata yatırımı gözardı etmemeli.