Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve sınırlı alkol-sigara tüketimiyle genetik yatkınlık olmasına rağmen bunama riski azaltılabilir.
2018 yılında Moskova Ulusal Araştırma Üniversitesi Ekonomi Yüksekokulu tarafından yapılan araştırma Türkiye’nin bunama vakalarında dünya birincisi olduğunu ortaya koymuştu. Ayrıca bu verilere göre dünya genelinde son 26 yılda bunama vakaları yüzde 117 arttı.
The Guardian’ın haberine göre, JAMA’da yayımlanan makale hayat tarzının iyileştirilmesiyle bunama riskinin azalması arasında genetik riske bakılmaksızın bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırma Avrupa’da 60 yaş üstü yaklaşık 200 bin sağlıklı (bunama ya da kognitif bozukluğu olmayan) katılımcıyla yapıldı.
Katılımcılar genetik risk faktörlerine göre 5 gruba ayrıldı. Bunun yanında katılımcıların hayat tarzlarına, günlük hareket miktarlarına, sigara tüketimine ve beslenme çeşitliliğine bakıldı.
Katılımcıları 8 yıl boyunca izleyen bilim insanları bin 769 kişiye (katılımcı sayısının yüzde 1’inden daha az) bunama tanısı konulduğuna tanık oldu.
Araştırma, beklendiği gibi genetik yatkınlığı fazla olanların ve sağlıksız bir hayat tarzı benimseyenlerin bunama riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Ancak bilim insanlarının yaptığı açıklamaya göre bu iki durum birbirinden bağımsız olarak gerçekleşti.
Makaleye göre genetik yatkınlık ne kadar olursa olsun sağlıklı bir hayat tarzı ile bunama riski yüzde 30 azaltılabilir.
Araştırmaya dahil olmayan University College London Profesörü Gill Livingston yayımlanan makale için “Sağlıklı bir hayat tarzının bunama riskini azalttığını ortaya koyan çok önemli bir çalışma” dedi. Livingston bunun yanında çalışmanın sınırlı olduğunu, sadece belli başlı ‘hayat tarzı’ faktörlerini incelediğinin de altını çizdi.