Vergi uzmanı Ozan Bingöl, Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne yapılan yüzde 40 zamla ilgili olarak "Bu ülkede gerçek vergi rekortmeni alkol alan, sigara içen, araba kullanan, cep telefonuyla konuşanlardır. Sayın Bakan 2017'nin şubat ve temmuz aylarında 'Biz 2017’de vergi artışı düşünmüyoruz' dedi. Ancak, cep telefonlarından alınan TRT bandrol ücretini daha geçen ay yüzde 6’dan yüzde 10’ya çektiler" hatırlatmasında bulundu. Bingöl, sözlerine "Zaten yüzde 15 arttıracaktık yüzde 40 oldu' diyorlar. Yeni değerleme oranını şimdiden nasıl belirlediniz? Bakan yüzde 15’i nereden biliyor? Ekim sonunu bekleyip bunu görmemiz gerekmiyor mu?" diye devam etti.
"Vergi oranını yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkarmanın aslında yüzde 100 zam yapmak anlamına geldiğini" söyleyen Bingöl, "Güvenlik harcamalarının artması sonucu oluşan bütçe açığına karşı başka çözümler üretilebilir miydi?" sorumuza şu yanıtı verdi:
"Dönem dönem bedelli askerlik çözümü getirildi. İhtiyacın dışında bir alım varsa, bunu biz bilemeyiz. Milli Savunma Bakanlığı bilir. Böyle bir durum varsa bedelli askerlik çözümü getirilebilirdi. Çünkü gençlerimizi askere almanın da ayrıca bir maliyeti var devletimize. Bedelli askerlik ile hem kamu harcamaları karşılanabilir, hem askere alma giderlerinden tasarruf edilebilir."
Vergi Hukuku ve Türk Vergi Sistemi alanında çalışmalar yürüten ve vergi mevzuat ile uygulamaları konusunda kitapları bulunan Bingöl'ün, T24'ün sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Hocam öncelikle biraz sizden bahsedelim. Vergi hakkında yazdıklarınız, medyadaki açıklamalarınız gündemden düşmüyor. Nasıl oldu da özellikle gençlerin ilgisini çekebildiniz?
İnsanların en sevmediği şeyi sevimli şekilde anlatmaya çalışıyoruz. Sadece bu. Sayısal verileri okumayı seviyoruz. Bir araba üzerinden sayısal örnek verince daha çok ilgi görüyor. En ücra noktadaki vatandaşımızın dahi vergi yükünü bilmesi, vergi bilincinin oluşması için bunu yapıyorum. Vergi bilincine sahip her vatandaş, her birey üzerindeki vergi yükünü bilirse, bütçenin en temel gelirinin kendisinden geldiğini bilirse kamu harcamalarını sorgulayabilir. Böylece kimse kamunun parasını keyfi şekilde harcayamaz. “Ben Ankara’ya ‘Deniz Feneri’ getiriyorum” dediklerinde vatandaş “Ankara’da deniz mi vardı da fenerini getiriyorsun?” diyebilir.
Yani sizler insanların ceplerinden çıkan hatta ceplerine girmeden çıkan paraların nereye gittiklerini insanların gözlerinin önüne seriyorsunuz...
Evet aynen öyle. Örneğin bir çalışan maaşını almadan daha vergisini ödemiş oluyor. Maaş eline geçmeden para kesiliyor. O maaşı alıp arkadaşıyla sinemaya gittiğinde yüzde 10 eğlence vergisi ödüyor, yüzde 8 KDV ödüyor. Oradan çıkıp bir et yemek yediğinde 1. Sınıf lokantalarda KDV oranı yüzde 18 oluyor . Burada su da ekmek de yüzde 18 KDV ile ödenmiş oluyor. Sabah işe gelirken simit alıyorsun yüzde 8 KDV ödüyorsun. Bir de dolaylı vergiler ödüyorsun. Maaşını net ücretten anlaştığın için brütünün farkında değilsin. Her vatandaş maaşını brüt almalı. Maaşını aldıktan sonra vergisini beyanname doldurarak kendisi ödemeli ki vatandaş olduğunu hissetsin. Vergi ödediğini hissetsin. Avrupa’da mesela Fransa’da bu şekilde oluyor. Orada vatandaş ben bu kadar vergi ödedim, bunu çarçur edemezsiniz diyebiliyor. Ben vatandaşa bu bilinci kazandırmak istiyorum.
Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin yüzde 40 artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu ülkede gerçek vergi rekortmeni alkol alan, sigara içen, araba kullanan, cep telefonuyla konuşanlardır. Sayın Bakan 2017 Şubat ve Temmuz aylarında iki önemli toplantıda “Biz 2017’de vergi artışı düşünmüyoruz” dedi. Ancak, cep telefonlarından alınan TRT bandrol ücretini daha geçen ay yüzde 6’dan yüzde 10’ya çektiler. MTV kanununun 10. Maddesinin 1. fıkrası diyor ki her yıl bu artış oranı vergi değerleme oranında artabilir. Bunu hiçe sayarak, yeniden değerleme oranı daha belirlenmemişken yüzde 40 arttırıyoruz ne demektir? İçinde bulunduğumuz 2017 yılında MTV, yüzde 3,83 yeniden değerleme oranı kadar artmıştı. Zaten yüzde 15 arttıracaktık yüzde 40 oldu diyorlar. Yeni değerleme oranını şimdiden nasıl belirlediniz? Bakan yüzde 15’i nereden biliyor? Ekim sonunu bekleyip bunu görmemiz gerekmiyor mu?
Bu artışları güvenlik harcamaları arttı, bu nedenle buna mecburuz diye açıklayan yetkilliler var…
Sınır komşularımızın jeopolitik riskleri bizim motorlu taşıtlarımızı etkiledi. Onların riski benim sürdüğüm arabanın vergisini yüzde 40 arttırdı.
Güvenlik harcamalarının artması sonucu oluşan bütçe açığına karşı başka çözümler üretilebilir miydi?
Dönem dönem bedelli askerlik çözümü getirildi. İhtiyacın dışında bir alım varsa, bunu biz bilemeyiz. Milli Savunma Bakanlığı bilir. Böyle bir durum varsa bedelli askerlik çözümü getirilebilirdi. Çünkü gençlerimizi askere almanın da ayrıca bir maliyeti var devletimize. Bedelli askerlik ile hem kamu harcamaları karşılanabilir, hem askere alma giderlerinden tasarruf edilebilir.
Gelir vergisinden örnek vereyim. 3. dilimde yüzde 27’den yüzde 30’a çıkardılar. Bugün brüt maaşı 5.000 TL olan bir vatandaş son 4 ayda bu vergi dilimine gireceğinden 510 TL fazla vergi ödeyecek. 7.000 TL brüt maaşı olan vatandaş 1.074 TL fazla vergi ödeyecek. 10.000 TL brüt maaşı olan vatandaş 2.040 TL fazladan vergi ödeyecek. Bakın sadece bu 3 puanlık artışın vatandaşa etkisi bunlar. Sayın Bakan Şans Oyunları Vergisi’ni yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkardık diyor. Bu artış böyle açıklanmaz. Şans Oyunları Vergisi’ne yüzde 100 zam yaptık denmesi gerekir.
Bizi etkileyecek başka ne gibi değişiklikler mevcut?
Önemli bir husus daha var. Engelli vatandaşlarımızın ÖTV’siz araç alımlarını 70.000 TL ile sınırlandırdılar. Bu çok doğru bir iştir. Çünkü çok suiistimal vardı. Babasının zamanında aldığı bir sağlık raporu sayesinde hepimizin hakkını yiyen vatandaşlar olabiliyordu. Lüks araçları çok ucuza haksız şekilde elde edebilenler olabiliyordu. Doğruya doğru yanlışa yanlış demeliyiz. Ödeme emri tebliğlerine 7 gün içinde itiraz edebiliyorduk bunu 15 güne çıkardılar. Çünkü vatandaş için 7 gün çok kısa bir süreydi. Belediyelerin eğitim kurumlarına, yurtlara bedelsiz su temini imkanı sağlanması da çok doğru bir iştir.
Ekonomimizin en önemli ayaklarından biri de inşaat sektörü. Burada vatandaşa neler önerirsiniz? Değişen veya değişmesi gündemde olan mevzuatlar nelerdir?
Ben ekonomimize TİT ekonomisi diyorum. Turizm, inşaat, tekstil. Kavga etmediğimiz kimse kalmadığı için turizm geçtiğimiz yıl bitme noktasına geldi. Tekstil zaten bitti. Elde bir tek inşaat kalıyor. İnşaat sektörü ekonomimizin lokomotifi. Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarına KDV’yi sıfırladılar. Kentsel dönüşümdeki kira yardımları, riskli alanlardaki KDV’nin yüzde 1 olması gibi konular çok önemli. Bunlar çok doğru şeyler. Konutta KDV indirimi son buluyor. Tapu harcındaki indirim son buluyor. Eğer bu indirimler uzatılmazsa fiyatlara yansıyabilir. Bu indirimlerden istenileni bakanlık elde ettiyse uzatmayacaklardır.
Bu indirimler uzamazsa 2018’de inşaat sektöründe de fiyatlarda artış beklenebilir mi?
Evet. Özellikle KDV’de İngiliz modeline geçileceğini söylüyor Sayın Bakan. Bu da fiyatları etkileyebilir.
Umarım ki T24 gibi bağımsız gazetecilik yapan platformların sayısı daha da artar. Ülkemizi çok seviyoruz. Vatandaşlarımızda vergi bilincinin yerleşmesi için çabalıyoruz. Bir devlet vergi ile büyümez, ihracat ile büyür, inovatif yatırımlarla büyür, katma değeri yüksek ürün üreterek büyür. Vergilerle büyümek 90’lı yıllardaki ilkokul ders kitaplarında kaldı. O kitaplarda “İnsan sevgiyle, çiçek ilgiyle, devlet vergiyle büyür” yazardı. Lütfen artık vergiyle büyümeyelim.