T24
Giresun’un Eynesil ilçesinde, 12 Nisan 2018 günü evinin önünde yaralı şekilde bulunan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın ölümüne ve sonrasındaki soruşturma sürecine dair iddialar gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.
Kızının ölümünün savcılık kayıtlarına ‘düşme ya da intihar’ olarak geçtiğini ancak Hacettepe Üniversitesi tarafından verilen otopsi raporunda ölüm nedeninin 'bedensel travma' sonucu gerçekleştiğinin belirtildiğini kaydeden baba Şaban Vatan, Rabia Naz’ın trafik kazası sonucu öldüğünü ve kazadan sorumlu olanın da Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun oğlu Mehmet Ali Somuncuoğlu olduğunu iddia ediyor. Baba Vatan’ın bir diğer iddiası da AKP milletvekilleri Nurettin Canikli ile Cemal Öztürk’ün olayın üstünü örtmeye çalıştığı ve polisler ile savcılığın da bu doğrultuda hareket ettiği ve delilleri kararttığı.
AKP'li Canikli, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacak
AKP MKYK üyesi ve milletvekili Canikli ise iddiaları yalanlıyor. Oda TV’den Fethi Yılmaz’a konuşan Canikli, olayı 15 gün önce öğrendiğini ve soruşturmaya müdahale ettiği iddialarıyla ilgili kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’le konuya ilişkin görüştüğünü belirten Canikli, Oda TV’ye şu açıklamalarda bulundu:
“Böyle bir şey olabilir mi? İnanamıyorum. Nasıl böyle bir şeye ismim bulaştırılır! Hatta Vali Bey’e 'idari soruşturmayı, babanın da iddialarını dikkate alarak yeniden tüm kamuoyuna açık bir şekilde yapın' dedim. 'Konu yargıda olduğu için hukuki olarak yapamıyoruz' dedi. Sonra ben Adalet Bakanı Abdulhamit Gül Bey’i aradım bugün. Ona da aynı şeyi söyledim. Hem savcılığa olayın bu yönünü soruşturması için suç duyurusunda bulunduk, hem de Adalet Bakanımıza da, 'babanın iddialarını da dikkate alarak açık bir soruşturma yapılsın' dedim.”
Nisan 2018’de yaşanan olayın yeniden gündeme gelmesinin arkasında ‘siyasi bir hesaplaşma’ olabileceği iddiasını da dile getiren Canikli, “Yani bu olay olalı ne kadar olmuş; yaklaşık bir yıl. Bizim ismimiz 15-20 gündür gündemde. Daha önce yok, ben daha önce rastlamadım, olsa haberimiz olurdu. Bunun da belediye başkan son adayların belirlenmesi süreciyle yakından bağlantılı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Giresun'un Eynesil ilçesinde, yaklaşık 6 ay önce evinin önünde yaralı bulunup, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın yüksekten düştüğü öne sürülmüş, ancak Vatan'ın ölümüyle ilgili ailenin çabalarıyla 6 ay sonra hazırlanan Adli Tıp raporunda, ölümün yüksekten düşme değil, 'bedensel travma' sonucu gerçekleştiğine yer verilmişti.
Baba Şaban Vatan, eylül ayında DHA’ya yaptığı açıklamada kızının cinayete kurban gittiğini belirterek, "Olayın ardından bütün bulguları inceledim. Kızım trafik kazası geçirmiş. Ama geçirdiği trafik kazası ölümü ile sonuçlanacak bir kaza değil. Çarpanlar evimin yanına bırakarak teras kattan intihar etmiş gibi bir hava vermeye çalıştılar. Kızım evimin yanında kan kaybından öldü" demişti. Anne Atika Vatan ise polislerin kendisine kızının intihar ettiğini söylediği belirterek şu açıklamalarda bulunmuştu:
"Kızımın katilleri hala sokaklarda dolaşıyor. Olay zamanı bana çantasını çatıda bulduklarını ve kendisini çatıdan attığını söylediler. O gün yanıma gelmişti ve oyun oynamak için izin vermemiştim. Adli Tıp raporu çıkana kadar her akşam 'kızım benim yüzümden mi, bana kızdığı için mi böyle yaptı' diye düşündüm. Çünkü polisler bana 'çocuğunuz psikolojik bunalıma girdi. Okuduğu kitaplar, psikolojiyi bozan kitaplar ve geri geri çekilip kendini terastan attı' dedi. Bunu duyduktan sonra hiç uyumadım. Vicdan azabından öldüm. Ama rapor, böyle bir şeyin olmadığını, kızımın düşmediği, hatta kendisini oradan atmasının imkânsız olduğu, bu bulguların kesinlikle uyuşmadığını ortaya koyuyor.”
Vatan ailesinin yaşadıkları, çevirmen-gazeteci Metin Cihan'ın konuyu bir kez daha sosyal medyada paylaşmasıyla yeniden gündeme geldi. Baba Vatan, kızının ölümünden 7 ay sonra yaptığı açıklamada da yaşananları şöyle özetlemişti:
“Kızım eczanede çalışan eşimin yanından ayrılıp eve gitmek üzere yola çıkmış. Sonra ise 17.15 sularında evin önüne ağır yaralı olarak bırakılmış. Bir ayağı bilekten kopmak üzere, bazı yerlerinde de yara ve çizikler var. Yaraları temizlenmiş. Bu durumdan şüphelendim. Polise de durumu anlattım. Kızımı en son C.S.'nin oğlu M.A.S. görmüş. Bize 'Rabia'yı dondurma yiyerek eve doğru yürürken gördüm' diye beyanda bulundu. Rabia'ya 'Dondurmanı bana ver' diye takılmış. Kazadan sonra da Rabia'nın üzerinde kereste talaşı, saman gibi şeyler görünce durumdan şüphelendim. Yol güzergâhında terk edilmiş bir ev var. O evin içine girdiğimde ahırda samanların ve talaşların olduğunu gördüm. Belli ki kızıma çarpan otomobil Rabia'yı buraya getirip, kanları temizlemiş. O sırada üzerine yerde bulunan saman ve talaşlar bulaşmış. Ardından oto yıkamacıya gittim. Kendisi bana 'Siyah bir Doblo otomobili yıkadım. Adam telaşlıydı, sürekli sağa sola bakıyordu' dedi. Tüm bu delilleri, ifadeleri ve şüpheli durumları polise anlattım. Maalesef bir sonuç alamadım. Kendi olanaklarımla güzergâhı gösteren 6 kamera kaydını da götürdüm. Katil veya katillerin bir an önce bulunup ortaya çıkarılmasını istiyorum."