Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meclisi Başkanı Şeref Fayat, giyim sektörünün özellikle 15 Temmuz darbe girişimi ve artan terör olayları nedeniyle yabancı alıcıları getirmekte zorlanıldığı belirterek "Müşteri getirmekte zorlanıyoruz. 2017 hiç kolay bir yıl olmayacak. Maliyetler düşürülmezse en vahimi de işçi çıkarmalar başlayacak" dedi.
Türkiye’de ihracatın ve istihdamın ana sektörü tekstil ve hazır giyimi 2017’de daha zor bir dönem bekliyor. 2016 sonunda 18 milyar dolar olarak hedeflenen tekstil ve hazır giyim ihracatının bu yıl 17.5 milyar dolarda kalması bekleniyor. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi ve artan terör olayları nedeniyle yabancı alıcıları getirmekte zorlanan sektör, her geçen gün artan maliyetler nedeniyle yeni yıla işçi çıkarmayla girecek. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre son 1 yılda sigortalı ücretli çalışan sayısı en fazla azalan ilk 10 sektör arasında tekstil ve giyim eşyası imalatı sektörleri yer alıyor. Temmuz 2015 ile Temmuz 2016 arasında tekstil ürünleri imalatında 10 bini aşkın, giyim eşyaları imalatında ise 16 bini aşkın kişi sigortalı işini kaybetti.
TGSD Başkanı Şeref Fayat’ın Cumhuriyet gazetesinden Şehriban Kıraç'a verdiği söyleşi şöyle:
"Deplasmandayız"
- 2016 nasıl geçiyor, artan şiddet olayları ve darbe girişiminin sektöre etkisi ne oldu?
Müşterileri getirmekte zorlandığımız bir dönem yaşıyoruz. Daha proaktif bir pazarlama yapıyoruz. Müşteri için yaptığımız koleksiyonları çok daha onların yerinde, onların şirketlerinde götürüp sergiliyoruz. Tüm showroomu götürmemiz mümkün değil. Buraya geldiklerinde daha çok şansımız olabiliyordu. Eskiden masadan iş alıyorduk. Şimdi biz götürüyoruz. Siz bırakın malları biz size döneceğiz dönemine girdik. Daha sonra sipariş vereceğiz diye zamana yayılıyor. Artık deplasmandayız. Bu önemli. Size gelen bir alıcıyla ben malımı satıyorum diye gittiğim bir alıcı arasında psikolojik bir fark var. Bunu iyi birşey olmadığını biliyoruz. Tabii bu fiyat baskısı da yaratıyor. Normalleşmeyi her gün bir iki müşterimizin burada olduğu günleri özlüyoruz.
Deplasmanda olmak satış miktarını etkiledi mi?
Otomotiv ile tekstil hazırgiyim ihracatı devam ettiren iki ana sektör. Ama yılı 18 milyar dolarda biter dediğimiz ihracat 17.5 milyar dolarda bitecek gibi görünüyor. Üçüncü çeyrekle birlikte bir yavaşlama olduğunu söyleyebiliriz. Bir küçülme olacak.
2016 sektör açısından kötü başladı, asgari ücret, darbe girişimi, terör, her şey aleyhinize gelişti, nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğru. TGSD başkanlığını devraldığım 2015’in başından bu yana kötü bir dönem var. Gerçekten çok zorlu bir dönem yaşıyoruz. Avrupa’daki daralma, seçimler, darbe girişimi, çok zorlu bir dönem. Darbe girişimi çok vahim bir olay oldu. Şu anda 15 Temmuz sonrasındaki durumu anlamakta anlatmakta çok zorlanıyoruz. Müşteriler özellikle güvenli bulmuyorlar. Bu sadece güvenlikle değil siyasi boyutu da var. Türkiye’ye tavır alan ülkeler var. Türkiye’ye dönük yapılan yayınlar da bunun gösteriyor. BBC’nin Türkiye hazırgiyim sektörü aleyhine yaptığı Suriyeli çocuk işçi çalıştırılıyor haberlerini Türkiye’ye ticaretine yapılmış ciddi bir ceza vermek gibi algılıyorum. Bu bizim açımızdan kötü bir süreç.
Bu yayın sizin karşınıza yeni bir zorluk olarak çıktı mı?
Biz seyahatlerimizde Türkiye normalleşti, sorun yok artık gelin derken, bunun çıkması hiç iyi değil. Ama bununla savaşacağız.
"Yüzde 44 kayıt dışı"
Denetimlerde eksiklikler mi yapılıyor?
Yurtdışındaki dev firmalara üretim yapanlar bizler o kadar önemli kontratlara imza atıyoruz ki, olası cezaları düşününce, bu tür şeylere yeltenmeniz mevzu bahis değil. Yaptırımlar çok ağır. Fayda zarar analizi yaptığınızda hiçbir kurumun buna yeltenme ihtimali yok. Merdivenlerin genişliği, tuvalet kâğıdı çektiğinizde rahat kopmuyor gibi kriterler var. Bunlarla sınanan bir sektörden bahsediyoruz.
Bu kadar sıkı denetimin olmasına rağmen, sektörde kayıt dışılık çok yaygın, oraya dönük bir çalışma var mı?
Devletin rakamlarına göre sektörde yüzde 44 kayıt dışılık var. Bunun nedenlerinden biri yükseltilen asgari ücret. Emek yoğun sektörler asgari ücreti ödeyemiyor. Önümüzdeki yılbaşı durum çok daha zor. Sektörümüz dünyadaki rakipleriyle rekabet edecek bir maliyet yapısına kavuşturulmalı. Şimdi bakıyorum 2015’ten 2016’ya ihracat yaparken birim başı ihracat fiyatını artırmamışım geri gelmişim. Yüzde 5 birim fiyatları daha da ucuzlatmışız. Buna karşılık maliyetler yüzde 10 daha da artmış. Bu sektör ayakta durabilir mi rekabet edebilir mi? Bu sektörün desteklenmesi gerekiyor. Asgari ücretteki devlet desteğinin 2017 ve 2018’de de devam etmesi gerekiyor. İşçilik üzerindeki vergiler ve maliyetler kayıt dışılığı besliyor.
"Yatırım iştahı yok"
- Sektörde uzun vadeli plan yapabiliyor musunuz?
Şu anda yatırım iştahı yok. Belirsizlikler yüzünden yatırım iştahı kalmadı. Zaten teşviklerin de bu kadar ardı ardına açıklanmasının nedeni de bu. Ülkenin yeniden bir yatırım hamlesine bir moral motivasyona ihtiyacı var. Başkanlık tartışmalarının da artık bir neticeye erişmesi gerekiyor. Ülke 2017’de üç seçim daha görecek. Ülkenin artık önünü görecek bir yatırım iklimine girmesi gerekiyor. Türkiye’nin siyaseten önünü görmesi gerekiyor. Ülke birçok badire atlatmışken belirsizlikler içinde yaşamaması gerekiyor.
2017 kolay olmayacak dediniz, neler bekliyorsunuz?
Darbe girişimi, artan terör, işverenin üzerindeki yükler, bunların hepsini üst üste koyduğumuzda 2017 kötü bir yıl olacak. Gerçekten önemli destekler sunmaz ise işsizliğin çok daha yükselme ihtimali var. Bu da siyaseten zor yönetilir. Tedbir alınmazsa açıklanan teşviklere rağmen yönetilmesi zor bir işsizlikle karşı karşıya kalabiliriz. Sektörümüz aleyhine Avrupa’da o kadar propaganda yapılırken, Avrupa artık bu sektörde kendisi üretimi düşünürken, Çinliler Doğu Avrupa’da üretimi araştırırken tüm bunları üst üste koyduğumuzda işsizlik kaçınılmaz hale gelecek. Gerçekten 2017’de bizi iyi şeyler beklemiyor, Çok zor olacak.
"1 milyon çalışan"
Peki şu anda sektörde kaç kişi çalışıyor, kaç kişi işsiz kalabilir?
500 bin kayıtlı çalışan var. Kayıtsız çalışanlarla 1 milyona yaklaşıyor. Böyle giderse gelecek yıl tarım dışı işsizlik en az iki puan artar. Maliyetler daha da artarsa Türkiye rekabet şansını kaybedecek ve yabancı alım grupları gerçekten gelmeyecek. Bu da kayıtlı kayıtsız 1 milyon civarında kişiye istihdam sağlayan sektör için hiç iyi değil.
Güvenlik önemli
Doğu’ya dönük yeni teşvik paketi açıklandı, sektörel kümeleşmede tekstil ve hazır giyim öne çıkıyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?
Paketle ilgili mevzuat hâlâ açıklanmadı. Sektörel kümeleşme olsun diye tekstil ve hazır giyimi terörün zirve olduğu illere koymuşlar. Yatırım iştahının olmadığı bir dönemde sektörel ayırım yapmayın diyoruz. Güvenlik yoksa değil 6. bölge 18. bölge teşviği yapsanız da kimse gitmez oralara. Adam parasını, malını canını güvende hissetmiyorsa nasıl yatırım yapacak? Niye Doğu’ya gitmiyor yatırımcı güvenlik ve belirsizlik nedeniyle gitmiyor. Tek bir koordinasyon olması gerekiyor. Nerden tutarsanız sıkıntıları var. Yani yatırıma gideni pamuklara sarmak gerekiyor. Ne eksiğin var demek gerekirken, oraya gittiğine pişman olan o yatırımı yaptığından verim alamayan yatırımcı var.
Doların yükselmesi sektörü nasıl etkiliyor?
Çok işimize gelen bir durum değil. Türkiye dolarla ithal edip Avro ile ihracat yapıyor. Parite sürekli dolar lehine yükseliyor. Dolar daha da güçlenecek. Bu bizim sektör için rekabet etmeyi zorlaştırır.