Gündem

Görev yaptığı okulda öldürülen İbrahim Oktugan’ın eşi: Şehit dediler, verilmedi; bunu hak edecek ne yaptı?

05 Şubat 2025 11:45

Güncelleme: 05 Şubat 2025 11:48

Alibeyköy'de, özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan’ın, Y.K. isimli öğrencinin silahlı saldırısıyla öldürülmesiyle ilgili dava görüldü. Y.K.'nın yanı sıra iki suça sürüklenmiş çocuğun da sanık olarak yargılandığı davada savunma yapan tutuklu Y.K., “Olay gününe özel bir video çekmedim, ben zaten sürekli sosyal medyada video çekiyorum. Ben o gün silahı ilk kez almadım, sürekli silah kullanan bir insanım zaten. Muhammet Günay beni kışkırttı, yoksa ben kimseyi öldürmem” dedi. İbrahim Oktugan’ın eşi Fatma Oktugan da “Eşim 56 sene bu ülkeye ve birçok öğrenciye hizmet etti. Şehit dediler, şehitliği verilmedi. Bunu hak edecek ne yaptı?" diye konuştu.

İstanbul Eyüpsultan Alibeyköy Mahallesi’nde, 7 Mayıs 2024 tarihinde özel bir lisede okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan’ın (74) okuldan atıldığı iddia edilen öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldüğü olaya ilişkin davada, 3 Suça Sürüklenen Çocuk (S.S.Ç.) hakim karşısına çıktı. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu S.S.Ç.ler Y.K (18), A.S. (17) A.S.A. (16) ile vefat eden Oktugan’ın müşteki eşi ve oğlu ile tarafların avukatları hazır bulundu.

“Sürekli silah kullanan bir insanım zaten”

Duruşmada savunma yapan tutuklu S.S.Ç. Y.K., “Olay gününe özel bir video çekmedim, ben zaten sürekli sosyal medyada video çekiyorum. Ben o gün silahı ilk kez almadım, sürekli silah kullanan bir insanım zaten. Muhammet Günay beni kışkırttı, yoksa ben kimseyi öldürmem. Ben ırkçılık yaşadım, kim kışkırtılsa, bu olayı yaşardı. Ben okuldan atılmadım, bu e-okul sistemimde vardır, okulda beni gördüklerinde kapıyı açmadılar” ifadelerini kullandı.

“Kendisi, sürekli böyle şeyler yapan ve silahla gezen birisi”

Savunmasında, Y.K.’nin ifadelerine katılmadığını belirten tutuksuz sanık öğrencilerden Muhammet Günay Gündüz, “Y.K. okulda İbrahim hocaya diklendi ve üzerine yürüdü. Ben Y.K.’nin yanlış bir hareket yapmasından korktum. Y.K.’nin benim onu kışkırttığım şeklindeki söylemlerine katılmıyorum. İbrahim hoca asla annesine hakaret etmedi. Küfür etmedi. Kendisi, sürekli böyle şeyler yapan ve silahla gezen birisi, ben onu hiçbir şekilde kışkırtmadım” diye konuştu.

“Eşim 56 sene bu ülkeye ve birçok öğrenciye hizmet etti. Şehit dediler, şehitliği verilmedi. Bunu hak edecek ne yaptı?”

Duruşmada konuşan vefat eden İbrahim Oktugan’ın eşi Fatma Oktugan, “Eşim 56 sene bu ülkeye ve birçok öğrenciye hizmet etti. Çocukları ve ülkesini çok severdi, herkesin hayatına dokunan biriydi. Ben emekli öğretmenim, ben eşimin ağzından kötü hiçbir söz duymadım. Çok aydın bir insandı, tüm öğretmenlere öğretmenlik yaptı. Şehit dediler, şehitliği verilmedi. Bunu hak edecek ne yaptı? Şikayetçiyim. Eşimin kanının yerde kalmamasını istiyorum” dedi.

Oktugan’ın oğlu Görkem Oktugan ise, “O gün babam evden çıkarken ona güle güle demedim. Keşke deseydim. Babamın cenazesinde 5 bine yakın insan vardı. O kadar büyük bir sevginin ortasında bunu hak etmedi. Sanıkların cezalandırılmasını talep ediyorum. Şikayetçiyim” şeklinde konuştu.

Müşteki avukatı ise, bu olay gerçekleştikten sonra sanığın diğer arkadaşlarının yardımıyla 6 saniye içerisinde okulu terk ettiğini belirterek, sanıkların cezalandırılmasını istedi. Savunma yapan sanık avukatları ise, eksik hususların giderilmesini ve sanıkların tahliyelerini talep ettiler.

Bir sonraki celse, olay anına ilişkin güvenlik kamera görüntülerinin izlenmesine hükmedildi

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, imza şeklinde adli kontrolleri bulunan tutuksuz sanıkların imza adli kontrol kaldırılmasına, yurt dışı çıkış yasağı şeklinde ki adli kontrollerin ise, devamına hükmetti. Heyet, olay anına ilişkin güvenlik kamera görüntülerinin de bir sonraki celse izlenmesine ve tutuklu sanık S.S.Ç. Y.K.’nin tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

“Çok kıymetli bir devlet adamını kaybettik geriye acılı bir eş, bir evlat, genç bir adam bıraktı”

Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Oktugan ailesinin avukatı İbrahim Abikoğlu, “Önümüzdeki süreçte yargılama devam edecek, tanıklar dinlenecek önümüzdeki celse. Olayı gerçekleştiren sanık hakkında, bir rapor aldırılması taleplerimiz var, özellikle de kemik yaşının tespitiyle alakalı. Dolayısıyla 18 yaşından büyük olduğu tespitimiz, iddiamız var. Bununla ilgili de Adli Tıp Kurumuna sevkini talep ettik. Bununla alakalı araştırmalar mahkeme tarafından yapıldıktan sonra bir ara karar kurulacak, olayın görgü tanıkları dinlenecek." dedi. Abikoğlu şöyle devam etti:

"Bunun haricinde çok kıymetli bir devlet adamını kaybettik geriye acılı bir eş, bir evlat, genç bir adam bıraktı. Onların bu aşamadan sonra tek beklentisi, adalet. Bu aşamada da adalete güvenimiz sonsuzdur. İbrahim öğretmenimiz bir devlet adamı olarak iddianamedeki sevk maddeside kamu görevini icra ederken nitelikli adam öldürmeden dolayı yargılanıyor. SSÇ'ler ve sanık. Bu doğrultuda kamu görevini icra etmesi sebebiyle de kendisi mesleğini icra ederken ne yazık ki bu menfur saldırıya uğradı ve şehit oldu. Türk Bayrağına sarılarak defin işlemleri gerçekleştirildi ancak ailesinin beyanı doğrultusunda söylüyorum bu zamana kadar resmi anlamda bir şehitlik konusunda herhangi bir işlem olmadı. Zaten kendileri tarafından da söylendi. Manevi anlamda bu durum onları yaraladığı için bunun da mahkeme huzurunda beyan ettiler. Kendisi de yaklaşık 56 yıllık bir meslek hayatı var binlerce öğrenci yetiştirmiş binlerce öğrenciyi topluma kazandırmış, binlerce insanı topluma yeniden kazandırmak için o yaşında emekli olmasına rağmen hala mesleği icra eden çok idealist bir devlet adamıydı. Bir öğretmendi. Belki yaşasaydı çok çok daha bu millete bu devlete hizmetleri olacaktı. Ne yazık ki gerçekleşmedi. Bizde mahkeme salonunda çok duygusal anlar yaşadık o konuşmayı o ifadeleri duyunca. Umarız bununla ilgili gerekli girişimler sağlanır. En azından ailesi için bir teselli olur."

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, vefat eden İbrahim Oktugan Maktul, Oktugan’ın eşi Fatma Oktugan ve oğlu Görkem Oktugan müşteki, Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ)’lar, A.S.A., A.S. ve Y.K. şüpheli sıfatıyla yer aldı. İddianamede, 7 Mayıs 2024 tarihinde saat 09:40 sıralarında Alibeyköy Mahallesi Beste Sokakta bulunan özel bir okulda müdür olarak görev yapmakta olan İbrahim Oktugan’ın ateşli silahla vurulması sonucu kaldırıldığı Okmeydanı Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinde hayatını kaybettiği belirtildi.

6 saniye sonra odadan geri çıktığı ve ardından Oktugan’ın da çıkarak yere yığıldığı bilgisi yer aldı

Olay anına ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinden bahsedilen iddianamede, İbrahim Oktugan’ın sabah 09.39 sıralarında okula gelişinin kamera açısına girdiği, akabinde yaklaşık 1 dakika sonra SSÇ Y.K.’nın kamera açısına girerek Oktugan’la aynı istikametten gelerek okula giriş yaptığı ve 09:42'de okuldan koşarak çıktığının tespit edildiği anlatıldı. Okul girişini gösterir güvenlik kamera görüntülerinden bahsedilen iddianamede, S.S.Ç. olan A.S.A., A.A. ve E.M.E.'nin kamera açısına girdikleri, Oktugan’ın okula giriş yaptığı, yanlarına A.S. ve M.S.’nin geldiği, bu esnada A.S.’nin dışarı baktığı, 09.40’ta şüpheli Y.K.’nin elini kaldırarak bir şeyler söylediği, Y.K. ve A.S.’nin tokalaştığı, A.S.’nin içeri geçtiği, 09:41’de, kapının açılarak Y.K.’nin giriş yaptığı ve A.S.A’nın kolundan tutup bir şeyler söylediği, Y.K.’nin içeri girmesi ile A.S.A.’nın da hemen peşinden içeri yöneldiği, adı geçen şahıslardan A.A. hariç hepsinin içeri girdiği, Y.K.'nin 09:41'de İbrahim Oktugan’ın odasına girdiği yaklaşık 6 saniye sonra odadan geri çıktığı ve Y.K.’nın arkasından odadan Oktugan’ın çıkarak yere yığıldığı bilgisi yer aldı.

İddianamede, güvenlik kamerası saatine göre 09.41’de S.S.Ç. Y.K.’nin elindeki tabanca ile binanın giriş koridorundan çıkış yönüne yürüdüğü, Y.K.’nin silahını saklamaya çalışırken kapıya yöneldiği, kapıyı açmak için deneme yaptığı, açmaya başaramayınca bina girişine geri yöneldiği, silahını sağ eli tekrar çıkarırken sol eli ile de kapıyı açmaya çalıştığı, A.S.’nin kapının düğmesine basarak açtığı, Y.K.’nin 09.42’de kapıdan çıktığı, A.S.’nin Y.K’.nin peşinden gidip kapıyı kapatıp içeri girdiğinin tespit edildiği aktarıldı.

18 yaşından büyük olan şüphelinin dava dosyasının ayrıldığı belirtildi

Öte yandan iddianamede,  Başsavcılıkça hazırlanan iddianamede, A.S.A.’nin alınan ilk ifadesinde, her ne kadar olaydan önce Y.K.’yi hiç görmediğini beyan etmiş ise de ve ayrıca Günay'ın alınan ilk beyanında Y.K. ile görüştüğünü A.S.A.’nın dahil okuldan kimseye bahsetmediğini beyan etmiş ise de, ortaya çıkan kamera görüntüleri ve tanık beyanları ile olaydan bir gün önce Y.K. ile Günay ve A.S.A.’nın bir araya geldiklerinin anlaşıldığı, bu hususun tespitine kadarki süreçte bu durumu gizledikleri, alınan ikici beyanlarında açıkça belirttikleri anlatıldı.

Oktugan’ı ateşli silahla vurma kastı ile geldiğini ikisinin de bildiği belirtildi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, olay tarihi itibari ile yaşı 18'dan büyük olduğu anlaşılan şüpheli Muhammed Günay Gündüz hakkında dava dosyasının ayrılması yönünde karar verildi.İddianamede, Günay her ne kadar Y.K. ile aralarında okul veya İbrahim Oktugan hakkında konuşma geçmediğini beyan etmiş ise de Y.K.’nin alınan ifadesinde, Oktugan’ın hala okulda olup olmadığını sorduğunu, Günay'ın da Y.K.’ye Oktugan’ın halen okulda çalıştığını söylemesi üzerine Y.K.’nin "Gelip dövsem iyi olmaz mı?" diye sorduğunu, Günay'ın da ''Çok iyi olur karnına vurursun, bacağına vurursan ölmez, karnına sık'' dediğini beyan ettiği belirtildi. 

24’er yıla kadar hapis cezası talebi

Hazırlanan iddianamede, S.S.Ç. A.S.A, A.S. ve Y.K. hakkında, ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme’ suçundan 18’er yıldan 24’er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. (ANKA) 

 


Yakın bir gelecekte organları yazıcılarda 'basabileceğiz' – Doku mühendisi Ece Öztürk anlatıyor

 

 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir