Anayasa Mahkemesi (AYM), Gazi Üniversitesi’nden 2016 yılında ihraç edilen ve anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilen kamu görevinden ihraç edilen öğretim üyelerinin, göreve iadesi durumunda İstanbul, Ankara ve İzmir illeri dışına atanması hükmü gerekçe gösterilerek, iade kararının ardından Kırıkkale Üniversitesi'ne atanan akademisyen M.K. hakkında ihlal kararı verdi. Yüksek Mahkeme, verdiği kararda, gerekçe gösterilen ilgili kanuna yönelik verdiği Anayasa’ya aykırılık ve iptal kararını hatırlattı. Özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına getirilen sınırlamanın demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve ölçülü olmadığı sonucuna varıldığı belirtilen kararda, “daha önce görev yaptıkları yükseköğretim kurumunda çalışıp çalışamayacakları hususunda idareye herhangi bir değerlendirme yetkisi tanınmadığı” vurgulandı.
Göreve iade edildi, başka üniversiteye atandı
M.K., Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalında doçent öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken 15 Ağustos 2016 tarihli 672 sayılı KHK kapsamında ihraç edildi.
M.K., ihraç kararına karşı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na başvurdu. Komisyon, M.K.'nın talebini kabul ederek kamu görevine iadesine karar verdi. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) Yürütme Kurulu, M.K.'nın Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalına atanmasına karar verdi.
YÖK, AYM’nin iptal ettiği maddeyi gerekçe gösterdi
M.K., YÖK kararına karşı, daha önce görev yaptığı üniversiteye atamasının yapılması talebiyle itirazda bulundu. YÖK Personel Dairesi Başkanlığı, kamu görevine iade edilen öğretim görevlilerinin daha önce çalıştıkları yere dönmelerine engel olan maddeyi içeren Olağanüstü Hal Işlemleri Inceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'u gerekçe göstererek, konu hakkında yapılacak başkaca bir işlem bulunmadığını belirtti.
M.K., Kırıkkale Üniversitesine atanmasına yönelik işlemin iptali talebiyle Ankara 13. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme davanın reddine oyçokluğuyla karar verdi. Kararda, 685 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince idarenin takdir yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle başvurucunun atamasının Ankara'ya yapılamayacağı ve Ankara'ya en yakın üniversiteye atamanın gerçekleştirildiği ifade edildi.
M.K., kararı istinafa taşındı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi, M.K'nin Anayasa'ya aykırılık iddiasını yerinde görmeyerek, istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verdi.
AYM’ye başvurdu
M.K. kararla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Başvuruda, OHAL KHK'sı ile OHAL dönemi sonrası için kural ihdas edilmesi nedeniyle hukuk devleti ilkesinin, daha önceki görevine veya Ankara, İstanbul veya İzmir illerine atanmamasını öngörülen kuralın ölçülü ve öngörülebilir olmadığını, kanunilik ilkesine aykırılık teşkil ettiği belirtildi.
Başvuruda ayrıca, komisyon kararıyla diğer kamu görevlilerinin eski görevlerine dönebilmesi nedeniyle eşitlik ilkesinin, Komisyon tarafından görevine iadesine karar verilmesine rağmen daha önceki görev yaptığı üniversiteye atamasının yapılmaması nedeniyle masumiyet karinesinin ve çalışma hakkının ihlal edildiği söylendi.
AYM “Anayasa’ya aykırılık ve iptal kararını” hatırlattı
15 Kasım 2023’te başvuruyu görüşen AYM, M.K.'nın başka bir üniversiteye atanmasına gerekçe gösterilen kanunda yer alan “…Ankara, İstanbul, İzmir illeri dışında ve 2006 yılından sonra kurulan yükseköğretim kurumlarına öncelik verilmek kaydıyla, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından kamu görevinden çıkarıldığı yükseköğretim kurumu haricinde tespit edilecek yükseköğretim kurumlarından birine…” bölümü hakkında Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptali kararını hatırlattı.
Yüksek mahkeme, kararda kuralda kamu görevine iade edilen her bir öğretim elemanı yönünden kamu hizmetinin gerekleri de gözetilerek bu kişilerin daha önce görev yaptıkları yükseköğretim kurumunda çalışıp çalışamayacakları hususunda idareye herhangi bir değerlendirme yetkisi tanınmadığını belirtti.
Kararda, kişilerin kamu görevinden çıkarılmadan önce görev yaptıkları yerlere atanmalarının kategorik olarak yasaklanmasını gerektirecek hukuki ve fiilî zorunluluklar gösterilmediğinden kuralın kamu yararının sağlanması amacı bakımından gerekli olmadığının ifade edildiğini vurgulandı.
AYM ayrıca ilgili kararda, atamaların Ankara, İstanbul ve İzmir illeri dışında öncelikli olarak 2006 yılından sonra kurulan yükseköğretim kurumlarına yapılacağı öngörülse de söz konusu ihtiyacın genel, objektif ve kabul edilebilir ölçütler belirlenerek tüm öğretim elemanlarını kapsayacak bir sistem oluşturulmadan yalnızca görevlerine iade edilen öğretim elemanlarıyla sınırlı tutularak karşılanmasının kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacını gerçekleştirmek bakımından zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediğinin belirtildiğini aktardı.
Kararda, görevine iade edilen öğretim elemanlarının önceki görev yerleri ile Ankara, İstanbul ve İzmir illerinde bulunan yükseköğretim kurumlarına atanmalarına kategorik yasak getiren ve bu kişilerin öncelikli olarak 2006 yılından sonra kurulan yükseköğretim kurumlarında istihdam edilmelerini öngören kuralın kişilerin özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına getirilen sınırlamanın demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve ölçülü olmadığı sonucuna varıldığı vurgulandı.
İdareye değerlendirme yetkisi tanınmadığı vurgulandı
M.K.'nın başvurusunda da, kamu görevine iade edilen her bir öğretim elemanı yönünden daha önce görev yaptıkları yükseköğretim kurumunda çalışıp çalışamayacakları hususunda idareye herhangi bir değerlendirme yetkisi tanınmadığının anlaşıldığı dile getirilen kararda, şunlar denildi:
“Komisyon tarafından görevine iade edilen bütün öğretim elemanlarının kamu görevinden çıkarılmadan önce görev yaptıkları yerlere atanmalarının kategorik olarak yasaklanmasını gerektirecek hukuki ve fiilî zorunluluklar anılan Kanun'da gösterilmemiştir.
Bu itibarla kamu görevine iade edilen öğretim elemanlarının daha önceki görev yerlerine ve belirli illere atanmamasına ilişkin uygulamanın muhataplarının, yetki aşımı ile keyfîliğe karşı yeteri kadar güvenceye sahip olmalarını sağlayacak niteliği ve açıklığı olan kurallara dayanmadığı söylenebilir.”
“Özel hayata saygı hakkı” ihlali kararı verildi
Yüksek Mahkeme, M.K. hakkında özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ve ihlalin ortadan kaldırılması için dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verdi.
“Umarız üniversiteler AYM kararlarına hukuksuz dirence eşlik etmez”
AYM’nin kararını değerlendiren M.K.'nın avukatı Doğan Erkan, müvekkilinin iade başvurusunu kazansa dahi kendi üniversitesine ve üç büyük şehrin üniversitesine dönemeyeceğine dair OHAL KHK düzenlemesinin hukuken abesle iştigal olduğunun açık olduğunu söyledi.
İhracının hukuka aykırılığı yargısal kararla ortaya çıkan akademisyenlerin buna rağmen kendi üniversitelerine dönemediğini hatırlatan Erkan, “Daha sonra bu kuralı Anayasa Mahkemesi iptal etti. Ancak Anayasa Mahkemesi iptal etmeden önce, müvekkilimizin kendi üniversitesine dönmesi talebiyle açtığımız dava reddedilmişti, biz de Anayasa Mahkemesine başvuru yapmıştık. İşte bu başvurumuzda AYM, ihraç işlemi iptal edilen müvekkilimizin kendi üniversitesine geri kabup edilmemesini, ‘özel hayata saygı ilkesinin ihlali’ niteliğinde buldu. Bilindiği gibi AYM çalışma yaşamına ilişkin ihlalleri bu kapsamda değerlendiriyor. Olması gereken buydu. Umarız üniversiteler AYM kararlarına hukuksuz dirence eşlik etmez” dedi.
|