\'TÜRKİYE, ZEYTİN ÜRETİMİYLE DÜNYA İKİNCİSİ\'
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) koordinatörlüğünde Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti\'nin 2018- 2019 zeytin üretim sezonuna ilişkin rekolte tespit çalışmaları, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli\'nin katıldığı toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı. Zeytincilik Araştırma Enstitüsü\'nde AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, İzmir Valisi Erol Ayyıldız ile çok sayıda sektör temsilcisinin katıldığı programın açılışında, 2013\'te yaşamını yitiren Tuncel Kurtiz\'in seslendirdiği, zeytin hasadıyla ilgili video izletildi.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet, Türkiye genelinde toplam zeytin ağaç varlığının geçen yıla göre, yüzde 5,4\'lük artışla 177 milyon 930 bin 731\'e ulaştığını belirterek, ağaç başına ortalama 10 kilo zeytin verimi elde edildiğini söyledi. Toplam zeytin dane üretiminde geçen yıla göre, yüzde 36 azalma ile 1.500.467 ton ürün alındığını aktaran Tibet, şöyle konuştu:
\"Sofralık zeytin geçen yıla göre yüzde 7,6 azalma ile 423 bin 644 ton olarak tahmin edildi. Zeytinyağı ise 1 milyon 76 bin 823 tonun yağlığa ayrılacağı bundan da 1/ 5,6 randıman ile 193 milyon 613 bin ton zeytinyağı elde edileceği tahmin edildi. Son 15 yıldan beri Tarım ve Orman Bakanlığı\'mızın destekleri ile dikilen ağaç miktarı ile ülkemiz İspanya\'dan sonra dünyanın en büyük ikinci ülkesi konumuna ulaşmıştır. Ülkemiz zeytincilik sektörü yeni dikilen fidanların meyve vermeye başlaması ile birlikte sürekli bir gelişim içine girmiş ancak son 4- 5 yıldan beri yaşanan küresel ısınma ve olumsuz hava koşullarının etkisi ile bu gelişim üretim rakamlarına tam yansıtılamamıştır. Buna karşın geçtiğimiz yıl 2 milyon 40 bin ton dane zeytin üretimi ile İspanya\'dan sonra dünya ikinciliği hedefini yakaladık.\"
BEKLENTİLERİNİ SIRALADI
Gelecek yıllarda ağaç sayısına göre, rekoltede de daha çok artış olacağını dile getiren Tibet, stratejik ürün olması nedeniyle zeytinyağı prim sisteminin sadece zeytinyağına değil; ham dane zeytin veya AB\'de olduğu gibi sofralık zeytine de uygulanması gerektiğini savundu. Tibet, şunları söyledi:
\"Bu çerçevede AB\'de 1 euro/kg olan zeytinyağı priminin ve 20 cent euro/kg olduğu bilinen sofralık zeytin priminin, ülkemiz koşulları da dikkate alınarak hiç olmazsa bu miktarların yarısı karşılığına tekabül eden miktarlarda yani zeytinyağı priminin 3,5 TL/kg ve sofralık zeytin için ise 70 kuruş/kg olması sektörel üretimin ve ticaretin sürdürülebilirliği için son derece önemli ve gerekli. Sektörümüzün büyümesine paralel olarak bakanlığımızdan talebimiz lisanslı depoculuk ve Vadeli İşlemler Borsası gibi stok müesseselerinin kurularak sanayicimizin ve ihracatçımızın ihtiyacı olan kaliteli hammaddenin temini ile ulusal ve uluslar arası pazarlarda rekabet edilebilirliğinin sağlanması. Tüketicimizin kaliteli zeytin ve zeytinyağına ulaşmasını teminen caydırıcı cezaların acilen devreye girmesine ihtiyaç duyuluyor. Çünkü kontrolsüz, markasız zeytinyağı satışları ile tüketicimiz aldatılıyor ve sektörde haksız rekabet artıyor. Bu bakımdan markalaşmaya destek verilmeli ve hem ulusal hem de uluslar arası ölçekte daha fazla Türk markasının marketlerde yer bulması için ortam hazırlanmalı. Taklit ve tağşişle etkili mücadele edebilmek için uygulanacak cezaların acilen çıkarılmasına ihtiyaç var.\"
HEDEF, ZEYTİNYAĞI İHRACATINDA ARTIŞ
81 ilin ve birçok ürünün bakanı olduğunu söyleyerek, sözlerine başlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise \"Eğer ürünlere özellikle zeytine de sorulsa \'Kimin bakan olmasını istersin?\' diye herhalde \'Bekir Pakdemirli\' derdi. Ben bu işin her aşamasında bulundum. Hem ihracatını hem satışını yaptım. Zeytin çok önemli bir ürün. Zeytin kutsal ve barışı temsil ediyor. Uzun ömrü temsil ediyor. Kutsal kitapta geçen bir meyve suyudur\" dedi.
Sofralık zeytinde İspanya\'dan sonra Türkiye\'nin 2\'nci sıraya yerleştiğini kaydeden Pakdemirli, zeytinyağı üretiminde ise 4\'üncü sırada olunduğunu açıkladı. Zeytin alanlarına bakıldığında Türkiye\'nin 850 bin hektar üretim alanına sahip olduğunu anlatan Pakdemirli, \"Zeytin üretiminde 600 bin hektardan 846 bin hektara gelmişiz. 20 yıldır bu işin içindeyim. Yeterince hızlı büyümüyoruz, daha hızlı olmamız lazım\" diye konuştu.
16 yılda 500 milyon lirayı geçen mazot ve gübre desteği verildiğini belirten Bakan Pakdemirli, 40 bin ton civarında zeytinyağı ihracatını bu yıl biraz daha artırmak istediklerini kaydetti. İhracat rakamlarını 100 bin tonların üstüne çıkarmak gerektiğini dile getiren Pakdemirli, şöyle konuştu:
\"İhracatta lider de olabiliriz. Bu amaçla zeytini tekrar ele almalıyız. Zeytinyağı farklı bir ürün. İnsanlar Ege\'den başlayarak bu işi tekrar ele almalı. Zeytinyağını insanlara anlatmamız lazım. Bir İzmirli olarak bakıyorum; İzmir dışında zeytinyağından anlayan insan sayısı çok az. Kalite arayışı arttı ama hala zeytinyağından anlayan yok. Bilen, anlayan kalitesinin peşinden koşan az. Zeytinyağı okuryazarlığını artırmalıyız. Çok değerli bir ürün olarak yaklaşırsak tüketimi de artırırız. Yağlı tohumlar için gereksiz yere yurt dışına dünya para veriyoruz. Ağacı korumalıyız. Ağacın korumanın yanında zeytin tarımı dünyada nasıl yapılıyorsa aynısını biz de yapmalıyız. İntansif tarımla ilerlemezsek ömür boyu ikinciliğe mahkum oluruz. Bazı engeller var, zeytin yasası kapsamında. İntansif tarımda 15 yıl sonra ağacı sökmeniz lazım bugünkü yasa buna müsait değil. Her şeyi yasal zemine oturtmalıyız.\"
TAĞŞİŞE CAYDIRICI CEZA
Global marka hayali kurduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, tarım ürünlerin de katma değer artışının global markayla mümkün olacağını söyledi. Özel sektör sayesinde marka oluşturmanın mümkün olduğunu anlatan Pakdemirli, bunun bedelinin birkaç yüz milyon dolara ulaşabileceğini belirterek, \"Marka olursa ürünler pahalıya satılır. Zeytinyağına verilen desteği ambalajlı ürünlere verilen destek olarak arttırmamızda fayda var. Üreticiler ambalaj ihracatına kafa yormalı; çünkü o konuya verilecek teşvikler gerçekten iyi. Gerekirse Ticaret Bakanlığı ile konuşur desteği arttırırız\" dedi.
Zeytinyağında ölçüm yapmanın zor olduğunu anlatan Pakdemirli, hata oranının yüzde 2 ile 3\'lere indirilmesi gerektiğini savundu. Zeytinlik alanların madenciliğe ayrılmasına kesinlikle karşı olduğunu dile getiren Pakdemirli, \"Tağşişte cezaların artmasıyla ilgili çalışmalarımız var, cezalar caydırıcı olacak. Günlük rantlara kapılmamalı bunun karşısında olmalıyız. Zeytinde dekar başına elde edilen geliri 1500, 2 bin liralara ulaştırmanın yolunu bulmalıyız. Bunu artırırsak zeytin ağacı dikimini artırmış oluruz. Bazı ürünlerde liderliği ele alıp dünyada söz sahibi olursak fiyat yapıcı hale geliriz. 1,5 milyon ton rekoltemiz var. Dünyayı doyuran dünyanın lideri olacak. Ben inanıyorum ki Türkiye kolaylıkla dünya lideri olur\" diye konuştu.
Bakan Pakdemirli\'ye konuşmasının ardından zeytin ve zeytinyağı ikramı yapıldı. Pakdemirli, daha sonra bahçedeki üretim hasadını yerinde inceledi.
