Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, (DHA)- CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Milliyetçi Hareket Partisi\'nin (MHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi\'ne (TBMM) sunduğu af teklifinin, organize suç örgütü liderliği üzerinden Türkiye\'nin gündemine geldiğini ifade ederek, \"Şu anki kapsamı bir toplumsal ihtiyacı kapsamaktan yoksundur. Evet, cezaevlerinde 220 bin tutuklu vardır. Kapasitesinin çok üzerinde tutuklu var. Ama ağırlıklı talebin düşünce, ifade özgürlüğü ve siyasi tutuklular üzerinde olması lazımdı\" dedi.
Diyarbakır\'a gelen CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı\'nda gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Tanrıkulu, MHP\'nin af teklifini değerlendirerek, affın organize suç örgütü liderliği üzerinden Türkiye\'nin gündemine geldiğini söyledi. Affın, toplumda karşılığı olduğu kadar, karşıtlığının da olduğunu dile getiren Tanrıkulu, şunları söyledi:
\"Af ne zaman gündeme geldi, hangi toplumsal ihtiyacı karşılıyor; bunları hatırlamamız lazım. MHP Lideri, siyasi hayatında hiç yapmadığı bir ziyareti gerçekleştirdi. Kırıkkale cezaevinde tutuklu bulunan organize suç örgütü liderliğinden hüküm almış bir hükümlüyü hastanede ziyaret etti. O ziyaretin ardından \'Vatan evlatları neden hapiste?\' gibi bir cümle kurdu. Seçimlerden önce bir ziyaret daha gerçekleştirdi. O ziyaretle, bir toplumsal kesime, suç örgütlerine bir mesaj verdi. O mesajı bugüne kadar taşıdı. Af meselesi o ziyaretten sonra Türkiye\'nin gündemine geldi. Özellikle de gündemde tutulmaya devam ediyor. Nedeni ise affın her zaman bu toplumda bir karşılığı olduğu kadar, karşıtlığı da vardır. Siyasi nedenlerden dolayı gündemde tutuldu ve en sonunda Meclis\'e bir önerge verildi. Affın gerekli olup olmadığı tartışmalarından öte, şunu düşünmemiz lazım; organize suç örgütü liderliği üzerinden bu af Türkiye\'nin gündemine gelmiştir. Bunlar üzerinden bir mesaj verilmeye çalışılmıştır.\"
\'DAHA KAPSAMLI BİR SİYASAL YÖNELİM Mİ OLACAK?\'
Sezgin Tanrıkulu, affın, şu anki kapsamının bir toplumsal ihtiyacı kapsamakta yoksun olduğunu da ifade ederek, şunları kaydetti:
\"Evet, cezaevlerinde 220 bin tutuklu vardır. Kapasitesinin çok üzerinde tutuklu var. Ama ağırlıklı talebin düşünce, ifade özgürlüğü ve siyasi tutuklular üzerinde olması lazımdı. Türkiye\'de yaklaşık 4 yıldır bir kutuplaşma yaşanıyor. Darbe girişiminden sonra kitlesel tutuklamalar yaşandı, büyük mağduriyetler var. Ama bu af, sonuçta bunları da kapsayan bir biçimde ele almaktan uzak. Kimleri kapsıyor? Organize suç örgütlerini, katilleri, uyuşturucu tacirlerini, rüşvet, hırsızlık, yolsuzluktan hüküm almış olanları kapsıyor. Sadece bunlar üzerinde affın gündeme gelmesini kabul etmek mümkün değil. Evet, cezaevlerinde çok büyük bir yığılma var ama bunun nedeni sadece hükümlüler değil, yargılamanın tutuklu yapılmasıdır. Acaba, cezaevlerini bu şekilde boşaltıktan sonra daha kapsamlı bir siyasal yönelim mi olacak? Yani siyasi tutuklulara yer mi açmaya çalışıyorlar bununla? Cezaevleri tıkandı. Çünkü, onları kapsayan bir af düzenlemesi değildir.\"