Celal Sönmez / Londra, 17 Ekim (DHA) – Centre for Turkey Studies (CEFTUS) / Türkiye Araştırmalar Merkezi Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türk toplumlarında intihar oranının, sebeplerinin ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı bir toplantı düzenledi.
16 Ekim tarihinde Britanya parlamentosunda psikolog, sosyolog ve akademisyenlerin uzmanlık alanlarında bilgi verdikleri toplantıya İşçi Partisi Milletvekili ve 2015-2016 yılları arasında Gölge Sağlık Bakanı olan Heidi Alexander ev sahipliği yaptı. Alexander ruh sağlığı konusunun ve bu konuda göçmen toplumlara gerekli hizmetin ve yardımın verilmesini vurgulayan bir açılış konuşması yaptı.
Halka açık olarak gerçekleştirilen programda Centre for Psychiatry Wolfson Institute of Preventive Medicine’den Özlem Eylem, Homerton Hastanesi Raybould Merkezi ve Hackney Psikoloji Departmanı’ndan Dr. Aradhana Perry, Psikiyatrist Dr. Esra Çağlar, DERMAN Direktörü Nursel Taş, eğitimci ve köşe yazarı Ertanç Hidayettin, Woodstock Medikal Merkezi’nden GP Dr. Cemal Kavasoğulları ve Middlesex Üniversitesi Psikoloji Departmanı’ndan Dr. Erminia Colucci konuştular.
Dr. Erminia Colucci Avustralya, İtalya ve Hindistan’da ruh sağlığı üzerine yaptığı çalışmaları paylaşarak göçmenlerde genellikle ikinci kuşakta intihar teşebbüsü oranının yüksek olduğunu bulduklarını belirtti. Dr Colucci göçmenlerin ekonomik ve kültürel faktörler yüzünden marjinalleştiğini ve gerekli hizmetlere ulaşamadıklarına işaret ederek, Avrupa’daki Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türk diasporalarına bakıldığında ev içi şiddetin intihar sebepleri arasında olduğunu söyledi.
Uzmanlardan Dr Esra Çağlar Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türk toplumların NHS gibi genele yönelik sağlık hizmetlerine ruh sağlığı açısından ulaşmakta zorluk çektiklerini ve entregrasyonda yaşanan sorunlardan ötürü sağlık yetkililerine yeterli güven duyulmadığını belirtti. Göçmen ailelerin Britanya’da doğmuş ikinci jenerasyonda kendi kültürleri ve Britanya kültürü arasında ikilemde kaldıklarını söyleyen Dr. Çağlar bunun yabancılaşmaya ve yalnızlığa sebep olduğunu ifade etti.
İskoçya’da GP olarak görev yapan Dr. Cemal Kavasoğulları da aynı soruna değinirken dil, eğitim, inanç ve davranış açısından toplumlarımızın yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Toplumlarımıza yönelik sağlık hizmetlerinin yeterli düzeyde olmamasından dolayı obeziteden intihar teşebbüslerine kadar fiziksel ve ruhsal sağlık problemlerinin yerel halka göre oranın yüksek olduğunu vurguladı.
DERMAN yöneticisi Nursel Taş konuşmasında DERMAN gibi kuruluşların ruh sağlığı konusunda topluma ulaşabildiğini ve ilk elden destek verebildiğini söylerken sağlık alanında yapılan kesintiler yüzünden bu önemli servisin de etkilendiğini söyledi. 2003 -2017 yılları arasında toplumlarımızdan Britanya’da 48 kişinin intihar yüzünden yaşamlarını kaybettiğini belirten Taş Britanya Avam Kamarası Sağlık Komisyonu’nda DERMAN gibi toplumsal sağlık örgütlerine desteğin arttırılacağına dair karar verilmesini umduklarını ekledi.
Medyanın ruh sağlığı üzerine etkileri hakkında konuşan eğitimci ve köşe yazarı Ertanç Hidayettin Türkiyelilerin izlediği dizi ve programlarda intiharın dramatize edilmesine değindi. Hidayettin medyanın pozitif etki gücü olabileceğini söylerken sosyal medya gibi internet üzerinden özellikle genç jenerasyona yönelik baskıyı değerlendirdi.
Kıyma Canına adlı çevrimiçi ruh sağlığı yardımı projesini yapan Özlem Eylem ise aslında internetin toplumlarımıza ulaşmak açısından çok verimli olarak kullanılabileceğini belirtti. NHS gibi sağlık hizmetlerine çeşitli sebeplerden dolayı ulaşamayan Türk, Kürt ve Türkiyeli Kıbrıslı kişilere dil sorunu olmadan yardımcı olabileceğini belirtti. Eylem internet müdahalesi olarak nitelendirdiği Kıyma Canına projesinin şimdiye dek çok verimli ve pozitif sonuçlar aldığını vurguladı.
Hackney’de Türkiyeli ve Kıbrıslılar üzerine DERMAN ile çalışarak ACT isimli bir ruh sağlığı projesi oluşturan Dr. Aradhana Perry genel sağlık hizmetinde toplumların kültürel ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarla sağlık hizmetlerinde çağ atlanabileceğini vurguladı. Hükümetin DERMAN gibi 3. Sektör kuruluşlara finansal destek vermesiyle toplumlara ulaşılabileceğini belirtti.