Buse ÖZEL-GİRNE, (DHA)- BU yıl 12\'inci Türk Alman Jinekoloji Kongresi KKTC\'de düzenlendi. Türk Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) tarafından düzenlenen kongrenin basın toplantısında konuşan TAJEV Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, son yıllarda hem kadın hem de erkeklerde infertilite yani kısırlığın artış gösterdiğini, bunun en önemli nedeninin besinlerdeki pestisitler, çevresel faktörler, toksik ve terratojen maddeler (kalıtımsal değişikliğe yol açan kimyasallar) olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ünlü ayrıca tarımda kontrolsüz bir şekilde hormon kullanıldığını ve kontrolsüz şekilde hormon satışının yasaklanması gerektiğini söyledi.
\"HAYVANCILIKTA HORMON KULLANIMI SIFIRA İNDİRİLMELİ\"
Prof. Dr. Ünlü, ülkemizde kısırlık oranının yüzde 15 olduğunu belirtirken ve yaklaşık 950 bin civarında çiftin Türkiye\'de istemesine rağmen çocuk sahibi olamadığını açıkladı ve infertilitenin artmasının nedenleri hakkında şunları söyledi:
\"Kısırlığın artmasının pek çok nedeni var. Maruz kaldığımız toksik, zehirli maddeler, terratojen maddeler yani genetiğimizi değiştiren, genetiğimizi bozan ve bizim hastalıklı, sağlıksız, anomalisi olan bir bebek doğurmamıza yol açan maddelerdir. Bu maddeler çevremizde çok fazla kullanılıyor. Örneğin tarımda ve hayvancılıkta çok yaygın kullanılan hormonlar, pestisitler, kimyasal gübreler, böcek öldürücüler bu madde grubunda. Bunlar denetimsiz ve kontrolsüz bir şekilde kullanılıyor. Bütün bunlardan dolayı halk sağlığı ciddi şekilde etkileniyor. İlk etkilerini ise kısırlık olarak görüyoruz çünkü vücudumuzun en hassas organları yumurtalıklarımız ve testislerimiz. Bunları bozuyor öncelikle bu maddeler. Bu organlar bozulduğu zaman da karşımıza çocuk sahibi olamama ile geliyor çiftlerimiz. O nedenle de her şeyden önce çevre bilincinde olmamız, çevreyi zehirli atıklardan, maddelerden, gazlardan, dumanlardan korumamız gerekiyor. İkincisi devletimizin çok ciddi önlemler alarak hayvancılıkta hormon kullanımı sıfır düzeyine indirmesi lazım. Örneğin erkeklerde giderek göğüslerde büyümeler görüyoruz çünkü tavuklara östrojen veriliyor, hayvanlara hormon veriliyor. Bunlar da hem kadınlarda hem erkeklerde çok zararlı etkiler yapabiliyorlar. Bunların önlenmesi gerekiyor.\"
\"SOSYAL NEDENLER DE ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMAYA NEDEN OLUYOR\"
İnfertilitenin tek nedeninin çevresel faktörler ya da toksik maddeler olmadığını belirten Prof. Dr. Ünal, kadınların sosyal nedenlerle çocuk sahibi olmayı ertelememesinin de gerektiğini vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:
\"Kadınlarımız tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çalışma hayatında çok aktif oluyorlar. Dolayısıyla uzun süren bir meslek hayatı, ardından kariyer derken evlilik ve çocuk isteklerini hep öteliyorlar. Bu da ciddi bir sorun olarak ileri yaşlarda çocuk sahibi olamama ile geliyor. O nedenle de biz kadınlarımıza çocuk sahibi olma isteklerini ötelememelerini tavsiye ediyoruz çünkü ülkemizdeki yasalar her zaman anneyi, anne adayını ya da doğum yapmış kadınları koruyucu niteliktedir. Yasal izinlerimiz gayet yeterlidir. Dolayısıyla da hem kariyerlerini hem de çocuk sahibi olma planlarını ötelememelerini özellikle tavsiye ediyoruz. Burada özellikle genç kadınlara yumurta rezervlerini kontrol ettirmelerini de öneriyoruz. Yumurta rezervi çok önemli bir faktör. Eğer genetik risk varsa, bir takım maddelere maruz kaldıysanız çok genç yaşta da yumurta rezerviniz azalmış olabilir. Çok basit bir şekilde ultrason ya da birkaç hormon testi ile birlikte yumurta rezervinizi öğrenebilirsiniz ve burada bir tehlike varsa devletin yasal güvencesi altındasınız. Yasal olarak yumurtalarınızı dondurabilirsiniz.\"