İrfan Sapmaz / Bangladeş, 18 Eylül (DHA) - Myanmar ordusunun saldırıları sonucu ülkelerini terk ederek Bangladeş\'e kaçmak zorunda kalan Müslümanlar her geçen gün büyük hastalıkların pençesinde kıvranıyor.
Bangladeş\'e gelerek hayatlarını yakıcı güneş ve muson yağmurlarının altında devam ettirmeye çalışan Myanmarlı Müslümanlar çok az sayıdaki sağlık merkezlerinde sıraya girerek hastalıklarını doktorlara gösteriyorlar.
Sadece 300 bin kişinin yerleştiği Kutubalong bölgesindeki Şamlapur mülteci kamplarında bir sağlık merkezine günde büyük bir bölümünü kadın ve çocukların oluşturduğu üç bin kişi yüksek ateş ve ishalden Birleşmiş Milletlerin sağlık merkezine başvuruyor.
Ancak gerek yollarda yaşadıkları olaylar nedeniyle gerekse Bangladeş\'e ulaştıktan sonra birçok hastalıkların pençesine düştükleri anlaşılan Myanmarlı Müslümanlar yerel sağlık merkezlerinin yanı sıra BM\'ye ait sağlık merkezlerindeki doktorlara koşuyorlar. Özellikle kadınlar ve çocukların yüksek ateş ve ishal şikâyetinden dert yandıklarını dile getiren Bangladeşli Dr. Muhammed Amanullah hastalara yetişmekte zorluk çektiklerini belirtirken \"Günde yaklaşık 3 bin kişi özellikle yüksek ateş ve ishalden başvuruyor. Ayrıca daha birçok hastalıkları ile karşılaşıyoruz. Ancak şu anda sayıları 1 milyona ulaşan bu insanlara yardım etmekte zorlanıyoruz. Elimizden geleni yaparak ilaç veriyoruz. Ancak sağlıksız ortamlarda hasta olmaları kaçınılmaz\" dedi.
Çoğu kadınlar kocalarını kaybederken, bir yandan çocuklarına yetişmeye çalışıyorlar, diğer yandan da yiyecek dağıtım kuyruklarında saatler geçiriyorlar. Büyük bir sorumluluk alan Myanmarlı kadınları görenlerin içi acıyor.
ÇOCUKLARI GÖZÜNÜN ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLMÜŞ
Yardım almayı bekleyen bir kadın ile sohbetimiz sırasında gözlerinin önünde çocuklarının Myanmar ordusu tarafından ateş edilerek öldürüldüğünü söyleyen Suncida isimli kadının büyük bir travma yaşadığı her halinden anlaşılıyordu. Tek başına Bangladeş\'e sığınan Arakanlı kadın hayatın kendisi için hiç bir anlam taşımadığını söylüyor.
Yaşadığı vahşeti bu ülkeye sığının hemen hemen herkesin yaşadığını da dile getiren Suncida kiminle konuşsa herkesin ailesinden birilerinin katledildiğini veya işkencelere uğradığını anlatıyor.
ÇOCUKLAR HASTA YATACAK BİR ODA BİLE YOK
Sağlık merkezlerine hasta çocuklarını getiren Arakanlı kadınlar sıra beklerken, çocukları da kendilerinden habersiz çeşitli hastalıklardan muzdarip bir şekilde bankların üzerinde yatıyorlar.
Bazı çocukları ise sağlık merkezinin bahçesinde bulunan çocuk parkındaki bazı oyuncaklar ile oynayarak vakit geçirmeye çalışıyorlar. Çadırlardaki çocukların çok büyük bölümü çıplak çamurlar veya sular içerisinde oturuyor veya oynuyor. 12 veya bir kaç yaş üzerindeki çocukların omuzlarındaki yaralar dikkatimizi çekiyor. Myanmardan kaçarken yanlarına aldıkları bazı eşyaları günlerce dağlarda taşırken yara bağladığını gösteriyor. Erkek çocukların ve birçok erkeğin, kadının omuzlarının aynı şekilde olduğunu öğreniyoruz.
