Sarıyer'deki Rotary 100. Yıl Anadolu Lisesi'nin edebiyat öğretmenleri, Jean-Christophe Grange'in “Leyleklerin Uçuşu” adlı romanını öğrencilere tavsiye etti. Dünyaca ünlü yazarın bu çok satan romanına bir veliden gelen “müstehcenlik” şikâyeti İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne kadar taşındı ve öğretmenler hakkında inceleme başlatıldı.
Sarıyer’deki Rotary 100. Yıl Anadolu Lisesi’nde edebiyat zümresinin 9. Sınıf öğrencilerine okutulmasını uygun bulduğu, çağdaş Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından Jean-Christophe Grangé’in ‘Leyleklerin Uçuşu’ adlı romanı, ‘müstehcenlik’ gerekçesiyle soruşturmalık oldu. Bir velinin şikayeti üzerine başlayan ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar uzanmış olan bu ‘inceleme’, 358 sayfalık kitabın 2 (iki) sayfasındaki ifadeler nedeniyle yürütülüyor.
‘Milli Eğitim’ o iki sayfanın peşinde
Liselerde, aynı okulda görev yapan edebiyat öğretmenlerinin oluşturduğu ‘Edebiyat Zümresi’, her eğitim yılının başında, belli başlı bazı kriterleri gözeterek, öğrencilere okutulacak edebiyat eserlerini seçiyor. Sarıyer’deki Rotary 100. Yıl Anadolu Lisesi’nin Edebiyat Zümresi de 2014-15 eğitim öğretim yılı için “Goriot Baba” (Balzac) ve “Kürk Mantolu Madonna” (Sabahattin Ali) gibi yabancı ve yerli klasik eserlerin yanı sıra, “öğrenci talepleri de dikkate alınarak” ve “okuma zevkini artıracak güncel, popüler eserler” seçti. Bunlar arasında, çağdaş Fransız edebiyatının önemli yazarlarından Jean-Christophe Grange’ın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok satan “Leyleklerin Uçuşu” isimli romanı da vardı. Ancak okulun 9. Sınıf öğrencilerinden birinin velisi, kitabın ‘müstehcen’ olduğunu öne sürerek okul yönetimine şikayette bulundu. Okul yönetimi de bu velinin şikayetini dikkate alarak okulun edebiyat zümresinden savunma niteliğinde bir rapor istedi. Öğretmenler hazırladıkları raporda, bu kitabı 3 yıldır okuttuklarını ve daha önce öğrenci ve velilerden bir eleştiri bile almadıklarını dile getirdiler; kitapta yer alan “cinsellik, küfür, argo, cinayet, hırsızlık” gibi olumsuz olayların övülecek, örnek olacak şekilde işlenmediğini belirttiler.
Ancak kitabın 105 ve 219. sayfalarındaki bazı ifadelerden yol çıkan şikayet bu kez İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne taşındı. Aynı velinin şikayet dilekçesini ileme koyan İl Milli Eğitim, soruşturma için okula müfettiş gönderdi. Müfettişler, 9. Sınıf öğrencilerine, ‘Kitabı nereden aldınız’, ‘Size zorla mı kitap aldırdılar’, ‘Bu kitabın içeriğini sınavda zorunlu tuttular mı’ gibi sorular yönelttiler. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu kitap ve okulun edebiyat öğretmenleriyle ilgili soruşturması devam ediyor.
Eğitim-Sen: Öğretmenlere gözdağı
Soruşturmaya tepki gösteren Eğitim-Sen 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Tosun, soruşturmanın amacının öğretmenlere gözdağı vermek olduğunu söylüyor. Milli Eğitim Şurası’nda tartışmaya yol açan önerilerle bu kitap ve öğretmenler hakkındaki incelemenin paralel olduğunu dile getiren Tosun, öğretmenleri, bu tür incelemelere karşı çağdaş eğitimin gereklerini yerine getirmek konusunda ısrarlı davranmaya davet ediyor ve olayın takipçisi olacaklarını belirtiyor.
Yayınevi şaşkın
Kitabın yayıncısı olan Doğan Kitap’ın yayın direktörü Deniz Yüce Başarır ise romanın ana temasının incelemeye konu olan iki sayfa olmadığını belirtiyor. Soruşturmadan haberdar ederek görüşlerini sorduğumuz Doğan Kitap Yayın Direktörü-Deniz Yüce Başarır'ın açıklaması şöyle:
“Leyleklerin Uçuşu, usta polisiye yazarı Jean Christopher Grange’nin yasadışı bir çetenin ilginç bir yöntemle yaptığı kaçakçılık eylemlerini ve bu çerçevede gerçekleşen kanlı cinayetleri anlattığı başarılı romanlarından biri. Yetişkinlere yönelik bir kitapta rastlanabilecek türden birkaç sayfalık bir sevişme sahnesinin sakıncalı olduğunu düşünmek bize şaşırtıcı geliyor. Ne de olsa kitaplar, hayatın bir yansımasıdır. Yaşadığımız dünyada şiddet ya da kötülük ne kadar varsa, kitaplarda da o kadar oluyor… Ne eksik ne fazla… Cinsel ilişkiler için de geçerli bu… Biz piyasaya çeşitli seçenekler sunuyoruz, isteyen kendi beğenisine uygun kitabı satın alıyor. Bu seçenekleri gerçekte sunan da yazarlar, eserlerine saygı duymak boynumuzun borcu. Aynı şekilde, öğretmenlerin seçimlerine karışmak da bizim haddimiz değil. Romanın da ana teması asla o bir iki sayfa değil. En acısı da bu…”