Baden Württemberg Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmmann Türk hükümetinin Stuttgart Başkonsolosluğu kanalıyla Gülen hareketinin eyaletteki kuruluşlarının denetlenmesini talep ettiğini doğruladı.
Yeşiller Parti'li eyalet başbakanı bu talebi ‘son derece yadırgadığını' belirtti ve “Tabii ki böyle bir şey yapmayacağız. Bizden şüphe üzerine ve hiçbir neden olmadığı halde insanları takip etmemiz ve haklarını çiğnememiz isteniyor”, dedi. Kretsschmann ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ortaya atılan, darbe girişimine Gülen hareketinin ortak olduğuna dair hiçbir kanıt gösterilmediğini', belirtti.
Yeşiller Partisi eş başkanı Cem Özdemir de ‘Frankfurter Allgemeine Zeitung' gazetesine yaptığı açıklamada, Almanya üzerinde nüfuz kurmaya çalıştığı gerekçesiyle Türk hükümetini eleştirdi. “Erdoğan kolunu Stuttgart, Berlin ve başka hiçbir yere uzatmasın”, diyen Özdemir aynı zamanda Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ni (DİTİB) de eleştirdi ve “DİTİB'in okullarımıza girmesine izin veren, Erdoğan'ı okullarımıza sokmuş olur”, dedi.
Barley: ‘Avrupa Konseyi gözlemci göndersin'
Alman Sosyal Demokrat Partisi Genel Sekreteri Katarina Barley, Türkiye'deki darbe girişiminin ardından ‘temizlik' hareketi başlatılmasını eleştirdi. Alman Editörler Grubu'nun yayın organına demeç veren Barley, ‘Erdoğan'ın devlette yaptığı tadilatın şoke edici olduğunu' belirtti ve temel insan haklarındaki durum hakkında bilgi toplamak üzere Avrupa Konseyi'nin Türkiye'ye gözlemci heyeti göndermesi gerektiğini', söyledi. Genel Sekreter Türkiye'deki tutuklama, azil ve takibatların Avrupa Konseyi'nin temel kurallarına aykırı olduğunu sözlerine ekledi.
21 Temmuz'da yürürlüğe giren olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde şüpheliler hakkında alınan sert önlemler Avrupa Birliği tarafından da eleştiriliyor.