Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Fethullah Gülen’le Ankara’da cami ve cemevinin birlikte olacağı bir ibadethane yapmak üzere anlaştıklarını açıkladı.
Dilhun Gençdal ve Ünsal Çakın'ın Doğan Haber Ajansı tarafından servis edilen haberine göre, İzzettin Doğan önümüzdeki hafta temeli atılacak aşevi de bulunacak kompleksin masraflarının Gülen tarafından karşılanacağını belirtti. Cem Vakfı Genel Merkezi’nde düzenlenen İnanç Önderleri Toplantısı’nda konuşan Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Türkiye’nin önünde Türk-Kürt ayırımı ve Alevi-Sünni ayırımı olmak üzere iki büyük sorun olduğunu söyledi.
Fethullah Gülen ile görüştüğünü aktaran Doğan, “Fethullah Hoca Efendi, bir müşterek dostumuz aracılığıyla mesaj yolladı; ‘Hocam, camiyi de cemevini de artık aynı bahçede yapsak olmaz mı?’ diye. Bizim açımızdan niye olmasın ki. Zaten bizim İslam anlayışımızda mekan dediğiniz şey, zaten insanın gönlüdür. Devlet taraf tutarak, ‘Camiden başka ibadet yeri olamaz İslam’da’ gibi ipe sapa gelmez, hiç bir bilgiye dayanmayan bir düşünceyi kendisine düstur yapamaz. Onun için de kendilerine olumlu cevap verdim vakfın başkanı olarak. Sadece bir de şart ekledim; ‘Hocam tamam bizim için hiç bir sakıncası yoktur, cami de, cemevi de bir bahçe içinde bulunsun. Ama camilere de artık yeni fonksiyonlar kazandırma zamanı çoktan geldi geçti. Camiyle cemevi arasına bir de aşevi yapalım. Onlar da bir gün müsaade istediler, bir gün sonra da dediler ki; ‘Tamam, mutabıkız yapılabilir’.
Ankara'da yapılacak
Bunun bir örneği olarak da Alevi-Sünni yakınlaşmasının sağlanmak üzere bütün masrafları onlar kabullendiler, camiyi de, cemevini de, aşevini de yapacaklar. 7 dönümlük bir arsa içerisinde, 5 dönümlük de galiba parkı varmış, yaklaşık 12 dönümlük bir alan içerisinde Ankara’da ayın 8’inde bunun temelleri atılacak” dedi.
Akil adamlar arasında bulunduğunu da söyleyen Doğan, “Sayın Başbakan’a Dolmabahçe’deki ilk toplantıda ‘Ne var bu barış sürecinin içerisinde’ diye sorduğumuzda, önce biraz durakladı, ‘Hocam mutluluk var, içinde huzur var, refah var’ dedi. Hepimiz gülümseyerek, dinledik. Belki de kendilerine göre çözümlerini devletin sırları olarak kabul edip, o toplantıda söylemek istemiyor olabilirdi. Bunu da anlayışla karşılayabilirdik ama kendilerine bunu halkın bize soracağını söylediğimde, ‘Bunu zamanla göreceğiz’ demişti” diye konuştu.