Gündem

Güler Sabancı: Kişilerden arınıp yeni anayasaya odaklanalım

'Anayasa ihtiyacını her alanda hissediyoruz. Biz bunu uzun zamandır söylüyoruz, yeni bir şey söylemiyoruz'

13 Ocak 2015 09:42

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin bir geçiş döneminde olduğunu belirterek “Anayasa ihtiyacını her alanda hissediyoruz” dedi.

Yeni yılın birçok fırsatla geldiğini dile getiren Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin de bir geçiş döneminde olduğunu belirterek “Dolayısıyla bence Türkiye’de bütün partilerin, muhalefetin, iktidarın odaklanması gereken konu, kişilerden arınmış olarak anayasa değişikliği olmalıdır” dedi.

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, Endonezya’da yeni üretim tesisi açılışının ardından bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Sabancı’nın sorulara verdiği yanıtlar ve dile getirdiği beklenti ve saptamaları özetle şöyle:

Türkiye’nin bir geçiş döneminde olduğunu kabul edelim. Türkiye ilk defa halkoylaması ile bir cumhurbaşkanı seçti ve Türkiye’nin anayasası parlamenter sistemi öngörüyor. Sistemleri sistemler ile çözmeliyiz. Sistemleri konuşuyorsak, burada bir sıkıntı var. Şu anda kişilerin uyumlu çalışması ile bu yapı devam ediyor. Ama sistem açısından bakıldığında anayasaya odaklanılması ve gerekli değişikliklerin yapılması gerektiği gözüküyor.

Anayasa ihtiyacını her alanda hissediyoruz. Biz bunu uzun zamandır söylüyoruz, yeni bir şey söylemiyoruz. Benim beş senelik yılbaşı mesajlarıma bakarsanız hepsinde bu mesaj vardır.

Türkiye şu anda bir de çok önemli bir süreçten geçiyor, barış sürecinden geçiyor. Sosyal bir barış ve beraberinde onun getireceği kalkınma ve ekonomik kalkınma söz konusu. Bölgesel kalkınmışlık farklarımız var. Uzun zamandır hırpalanmış ve yorulmuş bir güneydoğu bölgemiz var. Kalkınmak istiyor, barış istiyor. Hep beraber bunun da anayasadan geçmesi gerekiyor. Barış sürecinin orada da ayağı var.

 

1.4 milyar dolarlık yatırım

 

Türkiye’de enerji sektörünün geçen sekiz yıldır çok ciddi bir transformasyondan geçtiğini dile getiren Sabancı, dağıtımın tamamen özelleştiğini hatırlattı. Üretimde de özel sektörün payının çok ciddi bir  çeken Güler Sabancı, Enerjisa ile bu süreçte yer aldıklarını belirterek “Bu sekiz sene içinde Enerjisa’ya toplam 20 milyar TL’nin üzerinde yatırım yaptık” dedi. İklim ve hava şartlarına göre, birkaç ay içinde Tufanbeyli’yi devreye sokacaklarını anlatan Sabancı, bunun Enerjisa için bir eşik olduğunu ifade etti. Sabancı, holdingin 2015 yılında Topluluk olarak 1.4 milyar dolarlık yatırırım yapmayı planladığını belirtti.

 

Teknolojiye yatırım yapmalı

 

Türkiye’nin son 10 yılda GSMH içindeki payına bakıldığında sanayinin yüzde 19-20 seviyesinde olduğunu söyleyen Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Pekarun, kıyasladığımız ülkelere göre bakıldığında Türkiye’nin yüzde 30’lara çıkması gerektiğini belirtti. Pekarun, fark yaratmak için mutlaka teknolojik yatırım yapılması gerektiğini dile getirerek, “Mevcut güçlü olduğumuz sanayilerde büyümemizin belli bir limiti var. Bunların ötesine geçmek için gerçekten yenilikçilik diyoruz. Ama bizim sürekli, Türkiye’de sadece Sabancı kuruluşları değil, her sanayi kuruluşunda bunu konuşmamız  lazım. Her şirketin mutlaka teknojiye yatırım yapması lazım. Ne zaman büyük ölçekli düşünmeye başlarsınız, iddianızı bu şekilde ortaya koyarsanız bir şeyler oluşmaya başlıyor” dedi.

 

Yılda 5.5-6’lık büyümeyi başarmalıyız

 

Her zaman büyümeyi düşünüyoruz. Organiğini de inorganiğini de hepsin...

2015’te Türkiye için özel fırsatlar olduğunu düşünüyorum. Ama öbür taraftan tehditler de var. Bunlar sadece bizim için tehdit değil. Amerika’nın, Fed’in kararı, şu anda bulunduğumuz Endonezya da dahil bütün gelişmekte olan pazarları ilgilendiriyor. Bir yandan da örneğin petrol fiyatları düşüyor ama bir yıl boyunca petrol fiyatı 55-60 dolarlar civarında kalırsa, dünyadan da100 milyar dolar gibi bir nakit de çekilmiş oluyor. O kadar az petrol satılmış, o kadar az gelir elde edilmiş oluyor. Her fırsatın ortaya koyduğu bir tehdit var.

Türkiye’nin büyümesine gelince: Etrafımızdaki büyüme oranlarına, dünyada yaşananlara bakılınca kabul edilebilir bir seviye olabilir. Ama ben bunu ilk defa söylemiyorum. Yıllardır söylüyorum. Bence Türkiye için bu büyüme oranı yeterli değildir. Türkiye’nin yüzde 5.5-6 büyümeyi başarabilmesi lazım. Potansiyelimiz var, potansiyelimizin altındayız. İşte o yüzden diyorum ki, bunlara odaklanalım. Bunları konuşalım, bunlara çalışalım diyorum.

Endonezya devletinden çok küçük bir destek alındı. Ama özellikle kredi kullanımı konusunda Endonezya Eximbank’ı bize çok yardımcı oldu. Ben iki alandan bahsettim, biri kompozit, biri inşaat güçlendirme. Bunlarla ilgili arkadaşlarımız pazar araştırmasına başladılar. Burada pazar oluşursa küçük bir yatırımla burada da üretebileceğimiz bir ürünüdür.