Bir dönem adı Gülen cemaati ile anılan, Star yazarı Hüseyin Gülerce, CHP'li Dursun Çiçek'in ifadelerini değerlendirdiği yazısında, "Dursun Çiçek ve onun zihniyetinde olanlar boşuna ümitlenmesin, FETÖ geri gelmeyecek/gelemeyecek" dedi.
Eski CHP Milletvekili Çiçek, görüştüğü hakim ve savcıların kendisine "Türk yargısının durumunu biliyorsunuz, hakim ve savcıların üçte biri sanık oldu, görevinden atıldı dolayısıyla bizim iktidarı yargılayacak gücümüz yok" dediğini söylemişti.
Gülerce'nin Çiçek'in ifadelerini değerlendirdiği "FETÖ, geri gelemeyecek…" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Dursun Çiçek ve onun zihniyetinde olanlar boşuna ümitlenmesin, FETÖ geri gelmeyecek/gelemeyecek. Şimdi bu nereden çıktı?
Ergenekon davasında 4.5 yıl cezaevinde kalan eski CHP Milletvekili emekli Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek, 14 Eylül 2018 tarihinde KRT televizyonunda, bir haftadır tartışılan ve tepki çeken sözler söyledi. İktidarı yargılayacak güçlerinin olmadığını söyleyen başsavcılardan bahsederek; "Hâkim ve savcılarla, başsavcılarla görüşüyoruz. Onlardan bu yargılamaların bu soruşturmaların niye sonuçlanmadığını soruyoruz. Onlar da diyor ki, ‘Türk yargısının durumunu biliyorsunuz, hâkim ve savcıların üçte biri sanık oldu, görevinden atıldı. Dolayısıyla bizim iktidarı yargılayacak gücümüz yok. İktidarı düşürmek muhalefete düşer. Sizin göreviniz, siyasetçilerin görevi… Onları iktidardan indirin bakın biz onları nasıl yargılıyoruz göreceksiniz.’ Başsavcılar var bunu diyen…”
1. Buradaki zihniyet darbeci/cuntacı zihniyettir. Çiçek, iki dönem milletvekilliği yapmış ama hala atanmışlardan medet umuyor. Hala 27 Mayıs’larda, 28 Şubat’larda olduğu gibi yargı eliyle iktidar değişimine bel bağlamış. Gerine gerine o hâkim ve savcıların, “bak biz onları nasıl yargılarız, görürsünüz” atarlanmasını kamuoyuna aktarıyor.
2. Adam FETÖ’nün kumpası ile cezaevine düşmüş, hırpalanmış. Sonra milletvekili olmuş, Parlamentoya girmiş. Sonra 15 Temmuz darbe girişimi olmuş, Meclis bombalanmış. Fakat FETÖ’nün geri dönüşü için manipülasyon yapıyor.
Demek ki Erdoğan ve mevcut iktidara olan düşmanlığı, kendisini hapse yollayan ihanet şebekesine olan düşmanlıktan daha fazla... Demek ki asıl nefreti ve kini, Fetullah Gülen’e değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a…
3. Dursun Çiçek, FETÖ’cüleri dert etmiyor. “Hâkim ve savcıların üçte biri sanık oldu, görevinden atıldı” diyenlere hak veriyor. Kim o üçte bir? FETÖ’cü oldukları delillerle, belgelerle ortaya konmuş FETÖ’cüler... Sanki onlar suçsuzmuş, FETÖ ile irtibatları, mensubiyetleri yokmuş gibi konuşuyor. Onların FETÖ Silahlı Terör Örgütü’nün amaçlarını gerçekleştirmek için görevli olduğunu gizlemeye/unutturmaya çabalıyor.
Dursun Çiçek, FETÖ’cü savcı ve hâkimlerle samimi irtibat halinde olduğunu itiraf da etmiş oluyor.
Anlaşılan, kendini 28 Şubat’ın hâkim ve savcılarının zihniyetinde gösteren, bu şekilde kamufle olan kripto FETÖ’cüler, Dursun Çiçek’i iyi kafalamışlar…
Elbette, Çiçek’in etrafındaki o yargı mensuplarının hepsi FETÖ’cü değildir. İçlerinde CHP’ye iktidar teslimi için FETÖ’cülerle iş tutan Moğultay zihniyetinin, 28 Şubat’ın yargı ağalarının elemanları da vardır.
Dursun Çiçek’in yaptığı düpedüz iktidarı, darbe ile tehdit etmektir. Tam da Pensilvanya’daki elebaşının talimatları doğrultusunda bir çıkış yapıyor.
Bir süredir FETÖ’cüler, dozajı giderek artan bir propagandayı dolaşıma soktular. Türkiye sathında yaydıkları şu: “Dayanın, az kaldı, geri geliyoruz…”
Bakınız önceki gün FETÖ sanığı eski bir emniyet amiri Tokat’ta gözaltına alındı. Adliye binasına girerken oradaki polislere dönerek, "Bekleyin eski günler gelecek. Bunun hesabı sorulacak" dedi.
Buna benzer sözler, tehditvari bir cür’etle son günlerde Yalova’da da söyleniyor. Devreye Fetullah Gülen imalatı uyduruk rüyalar da sokuluyor.
Akıllanmadılar, akıllanmayacaklar.
Geri gelmek, eski günlere dönmek… Çanakkale ruhu ile darbe girişimini göğüsleyen ve FETÖ’cülere Türkiye’yi dar eden milletimizin, hainlere olan öfkesini bilselerdi, ağızlarını açmazlardı…