Yeni başbakanın kim olacağı tartışılırken, Çankaya Köşkü ve AKP Genel Merkezi’nden arka arkaya gelen açıklamalar kulisleri hareketlendirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, partisine döneceğini açıklarken AKP yönetimi, kongre tarihini 28 Ağustos’taki cumhurbaşkanlığı devir tesliminden 1 gün öncesi olarak duyurdu. Gül'ün yakın çevresinden alınan bilgiye göre Gül önce partiye üye olacak 2015 Haziranı’ndan önce partinin genel başkanı olmak isteyeceği öne sürüldü.
Tarih de değişti, saat de
Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre Gül, cumhurbaşkanlığı muhabirleriyle görüşmesini 15 Ağustos’ta yapacaktı. Ancak buluşmayı 4 gün öne çekti ve dün saat 15.00’te gazetecilerle buluştu. Gözler bu buluşmaya çevrilirken, Erdoğan başkanlığında kongre sürecinin belirleneceği MKYK toplantısı da saat 11.00’den 13.30’a çekildi. Gül’ün gazetecilere, partisine döneceğini açıklamasından yaklaşık 1 saat sonra ise Ak Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, MKYK toplantısı bitmeden, kongre tarihine ilişkin kararı basın toplantısıyla duyurdu.
Gül, 2015'e hazırlanacak
Kongrenin devir öncesi yapılması, “Gül’ün açıklamasına yönelik bir hamle mi” yorumlarına yol açarken, Erdoğan’ın bu tarihi belirlemesinde, genel başkan olarak kongreye katılma isteğinin etkili olduğu kulislerde konuşuldu. Bir görüşe göre de Erdoğan partide çıkabilecek tartışmaları önlemeyi hedefliyor.
Gül’ün ‘Döneceğim’ açıklamasıyla ilgili yakın çevresi ise şu bilgiyi verdi: “Sayın Cumhurbaşkanı, partinin başına şimdi dönmek niyetinde değil. Genel başkan olabilir ama başbakanlık için milletvekili olmak zorunda. Cumhurbaşkanlığı sonrası partiye üye olacak. 2015 Haziranı’ndan önce partinin genel başkanı olmak isteyecek. Cumhurbaşkanlığı yapmış birinin partiye sade üye olarak dönmesi beklenmez.”
Gül’e yakın kaynaklar da “Sayın Cumhurbaşkanı’nın tek başına hareket etmediği de dikkate alınırsa, yeni bir durum değerlendirmesi doğaldır” görüşünde.
'Partime dönüyorum'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AK Parti MKYK’nın yeni genel başkan ve başbakanın seçileceği kongre tarihini belirlemek üzere toplandığı saatlerde, kendisini izleyen Cumhurbaşkanlığı muhabirlerine Köşk’te verdiği veda resepsiyonunda, “Cumhurbaşkanlığım bittikten sonra şüphesiz ki partime döneceğim” açıklamasını yaptı. Gül, önceki akşam kendisinin Erdoğan’ı, eşi Hayrünnisa Gül’ün de eşi Emine Erdoğan’ı arayarak kutladığını söyleyerek, şöyle konuştu:
'Onur duyuyorum'
Bir kez daha tebrik ediyorum. Kendisine, ailesine, tüm milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Cenab-ı Allah’ın hep yardımcısı olmasını ve başarılı olmasını temenni ediyorum. Hiçbir dönem olmadığı kadar yoğun bir görev süresi geçirdim. Neticede 7 yıl bitmiş oldu. Demokrasinin güzel tarafları, nasıl seçilince onur duyarsınız, devrederken de onur duymanız gerekir. Dolayısıyla o onuru duyuyorum gerçekten. Şüphesiz ki ben bu göreve seçilirken de bağımsız bir kişi olarak gelmedim, siyasi kimliğimi hepiniz biliyorsunuz. 1991’den beri beni tanıyan arkadaşlar var aranızda. Daha sonra AK Parti’nin kuruluşunun ilk tohumunu atan benim, yenilikçi hareketle. Sonra hep beraber partimizi kurduktan sonra ilk başbakanı ve ilk cumhurbaşkanı oldum. Şimdi de büyük bir mutluluk duyuyorum, partimiz ikinci cumhurbaşkanını çıkartmış oldu.
'Sıkıntılar yaşadım'
Siyasi kimliğim nedeniyle seçiliş sürecinde de büyük sıkıntılar yaşadığım. Cumhurbaşkanlığı sırasında anayasanın verdiği sorumluluk çerçevesinde siyasi kimliğimi kenarda tuttum. Bütün partilere eşit olmaya çalıştım. Bütün milleti de kucaklamaya çalıştım. Buranın kapısını herkese açtım. İl ziyaretlerimde sadece valiliklere değil hiçbir ayrım yapmadan bütün belediye başkanlarına gittim. Herkesin Türkiye’ye ait olduğunu gösterdim.
Dönem doğal
Tabii ki fiili olarak cumhurbaşkanlığı bitmiştir. Bu ayın sonunda, 28’inde devir teslim töreni yapana kadar, resmi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’yım. Cumhurbaşkanlığım bittikten sonra şüphesiz ki partime döneceğim. Benim için tabii ki doğal olan şeydir. İnanıyorum ki Türkiye çok güçlü bir şekilde her anlamda yoluna devam edecektir. (Kongrede aday olacak mısınız? sorusuna) Şimdi benim cumhurbaşkanlığı sıfatım devam ediyor. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı sıfatım devam ederken... Burada kesmek isterim ben. Şu anda en doğal olan, tabii olan şeyi söyledim. Gerçekten elimden geldiği kadar devletimize, milletimize hizmet ettim. Bundan sonra da şüphesiz ki cumhurbaşkanlığı görevi yapmış insanlar bu hizmetlerini devletlerine, milletlerine her safhada sunarlar. Benim söyleyeceğim şey bu. Bu kadar. Bundan sonra bir şey söylemek istemem. Bundan sonra söyleyeceğim şeyler, bu sıfatı taşıyan bir kişi olarak şimdiye kadar dikkat ettiğim şeye yakışmaz.
'Geleceğe bakarım'
Sabırla, hep problemlerin aşılması yönünde davrandım. Buralarda nelerin ne olduğunu ilk günden hep bilirsiniz, hatırlarsınız. Hayrünnisa Hanım, cumhurbaşkanı eşi olduğunu Çankaya’dan önce Türkiye dışında anladı, yani gördü. Bu kadar söylemek isterim. Türkiye çok şeyleri aştı. Geçmişe çok bakmamak lazım, geleceğe bakmak lazım. Hep geleceği daha parlak yapmak için uğraşmak gerekir. Sıkıntılarla, problemlerle muhakkak ki çok karşılaştım ama bunları dediğim gibi, sabırla aşmanın yolunu da gördüm. Onun için de işte öyle oldu ki ‘Aman Abdullah Gül cumhurbaşkanı olmasın’ diye kampanya yürütenlerin bile bugün söylediklerini, yazdıklarını görüyorsunuz. Bundan tabii ki mutluluk duyuyorum. Onun için geçmiş, geçmişte kalmıştır. İnşallah gelecek çok daha parlak olur.