ABD merkezli Soufan Center'e göre Suriye ve Irak’ta sürdürülen operasyonlarla büyük darbe alan IŞİD’in militanları ülkelerine dönmeye başladı. IŞİD’in en az 5 bin 600 militanı Suriye ve Irak’tan ülkelerine döndü. Bu kişiler arasında Türkiye’ye dönen yaklaşık 900 kişi var ve Türkiye bu kategoride ilk sırada yer alıyor. Güvenlik uzmanları uyarıyor, tehlike büyük.
İstanbul’da son günlerde esrarengiz patlamalar yaşanıyor. Arnavutköy ve Esenyurt’taki iki ayrı evde yarım saat arayla meydana gelen patlamalar, polisi harekete geçirdi. Yangına neden olan patlamaların yaşandığı evlerde tüp ve benzin bidonlarının bulunması büyük kuşkuya neden oldu.
Hemen ardından da Bayrampaşa’da bulunan bir alışveriş merkezinin otoparkında bırakılan bomba yüklü şüpheli araç fünye ile patlatıldı. IŞİD’li olduğu iddia edilen dört şüpheli gözaltına alındı. Araç içerisinde ve motorsiklet üzerinde yapılan incelemede uzaktan kumanda düzeneği olan el yapımı patlayıcılar, sırt çantalı, el yapımı patlayıcı bulunan canlı bomba yelekleri, 2 adet ateşli silah ve bu silaha ait çok sayıda dolu fişek ele geçirildi. Bayrampaşa’da ele geçen bombalı araç dışında AVM otoparkında bombalı bir motosiklet de tespit edildi.
Emniyet: İki IŞİD hücresi çökertildi
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, iki IŞİD hücresinin çökertildiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Arnavutköy ve Esenyurt’ta 2 ayrı ikamette çıkan yangınlara itfaiyenin müdahalesinden sonra Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Bomba İmha Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan incelemede her iki adreste de her hangi bir şahsın olmadığı ancak bomba yapımında kullanılan kimyasal madde, metal bilye, çivi, vida, uzaktan kumanda ve motor, elektronik devre, kablo, pil ve vb. malzemelerin bulunduğu tespit edilmiştir. Koordineli yapılan çalışmalarda bahse konu adreslerde bulunduğu belirlenen şahıslara ait 1 adet araç ve motosikletin Bayrampaşa ilçesindeki bir alış veriş merkezinin açık otoparkında olduğu tespit edilmiş, araçlarla birlikte IŞİD terör örgütü üyesi biri yaralı olmak üzere 4 şahıs, 28 Ekim günü saat 16.00 sıralarında yakalanmış, 2 hücre çökertilmiştir.”
Operasyonlarda 143 kişi gözaltına alındı
Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere 8 ilde IŞİD’e karşı yürütülen operasyonlarda, aralarında yabancı uyrukluların da bulunduğu 143 şüpheli yakalandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, IŞİD’e yönelik soruşturma kapsamında, haklarında gözaltı kararı bulunan 55 yabancı uyruklu şüpheliden 49’u başkentte düzenlenen operasyonlarla yakalandı. Şüphelilerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerine yönelik eylem hazırlığı içinde olduğu iddia edildi.
Bursa’da 7 ilçede 15 adrese düzenlenen eşzamanlı baskınlarda 2’si Azerbaycanlı ve 28’i Suriyeli olmak üzere 39 kişi gözaltına alındı. Erzurum’da da aralarında örgütün üs düzey sorumlularının da bulunduğu 22 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonlar kapsamında İzmir’de 6’sı Suriyeli 15 zanlı, Urfa’da 5, Çankırı’da 4, Eskişehir’de 4’ü Iraklı, biri Tataristanlı 5 şüpheli yakalandı.
900 IŞİD’li aramıza döndü
İstanbul’daki patlama ve ülke genelindeki operasyonlar bir kez daha gözleri IŞİD’e çevirirken, ABD merkezli Soufan Center’ın geçen hafta yayımladığı bir rapor cihatçı tehlikesini bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre Suriye ve Irak’ta sürdürülen operasyonlarla büyük darbe alan IŞİD’in militanları ülkelerine dönmeye başladı. IŞİD’in en az 5 bin 600 militanı Suriye ve Irak’tan ülkelerine döndü. Bu kişiler arasında Türkiye’ye dönen yaklaşık 900 kişi var ve Türkiye bu kategoride ilk sırada yer alıyor.
***
İdeolojik olarak da fiili olarak da tehdit sürüyor
Eski MİT Müsteşarı Cevat Öneş ve Doç. Dr. Serhat Erkmen, IŞİD tehlikesini değerlendirdi, önemli uyarılarda bulundu. Soufan Center’ın raporunun önemli olduğunu belirten Öneş, “Güvenlik açısından Türkiye’nin karşılaşabileceği tehlikenin önemini bize gösteriyor. Esasında bu rapor olmasa dahi bölgede meydana gelen gelişmeler, yaşanılan süreç bize IŞİD’in coğrafi olarak kontrol ettiği yerlerin elinden çıkmasına rağmen tehdit olma durumunun ortadan kalkmadığını gösteriyor” dedi. Son dönemde bölgede yaşanan gelişmelerin de bu noktada önemli durduğuna dikkat çeken Öneş, şunları söyledi: “Yakın dönemde Suriye’de ve Irak’taki gelişmeler ve bu gelişmelerin IŞİD yönünden Türkiye ile olan bağlantıları, IŞİD’in Türkiye’deki teşkilatlanma yapısı, hücre yapısı dikkate alındığında meselenin hem fiili örgütlenme tehdidi hem de ideolojik olarak ortadan kalkmadığını görüyoruz. Önümüzdeki dönem kısa ve orta vadede de tehdidin devam edeceğini ve alınması gereken önlemlerin süreklilik kazandırılması gerektiğini görüyoruz. Ancak mesele sadece güvenlik tedbiri yönünden ele alınmamalıdır. Özellikle ideolojik boyutu mutlaka ele alınmalıdır. Ne demek istiyorum? Bu meselenin sosyolojik ve psikolojik yönü var. Bu anlamda bu yönde eğitimin ön plana alınması gerekmektedir.”
***
Büyük tehlikeler bizi bekliyor olabilir
Kolluk kuvvetlerinin dikkatli olmasını gerektiğini belirten Doç.Dr. Erkmen ise şöyle konuştu: “Öncelikle dün (önceki gün) engellenen saldırı dışında da Reina’daki saldırıdan bu yana pek çok saldırı yakın zamanda önlendi. Bunlar engellenmeseydi belki çok daha fazla tehdit altında olabilirdik. Güvenlik güçlerinin bu anlamda uyanık olması gerekiyor tabii ki. Çünkü birkaç eylem gerçekleştiremedi diye bu örgütün tehdit yaratma kapasitesi kalmadı diye düşünmek doğru değil. Maalesef bu tehdit devam etmektedir. Ama son yakalanan eylemcilerin ne kadarının Türkiye’de halihazırda bulunduğunu, ne kadarının Suriye’ye gidip gelenlerden olduğunu bilmiyoruz. Bu konuda ezbere konuşamayız.” Soufan Center’ın raporuna da değinen Erkmen, “Bence eldeki duruma ilişkin verileri çok doğru değil. En azından Türkiye’ye ilişkin verileri gerçekçi değil, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ama şu bir gerçek ki IŞİD dağılma ve kaçma aşamasına geçtikten sonra bu örgütün mensupları, ya kendi ülkelerine ya da daha başka yerlere kaçmaya çalışacaklardır. Türkiye de bu güzergâhın önemli bir noktasında duruyor. Gerek Türkiye’den gerekse başka ülkeden IŞİD’ciler buraya gelmeye çalışacaktır. Bu tabii önemli bir risk. Yakın vadede büyük tehlikeler bizi bekliyor olabilir. Ama dediğim gibi, ne kadarı Türkiye içinde radikalize oldu, bunu bilmiyoruz.”