Dokuz Eylül Üniversitesi GSF Dayanışması, rektörlüğün Tınaztepe kampüsüne taşınma açıklamasına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, “Son noktaya biz koyarız, gitmiyoruz” denildi.
“En temel hakkımız eğitim”
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü Narlıdere'de yer alan Güzel Sanatlar Fakültesi binasını depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle boşaltma kararı almıştı. Binalarında kalmak isteyen öğrenciler, mezunlar ve akademisyenler duruma tepki göstererek taşınmak istemediklerini belirtmişlerdi. Dün DEÜ rektörlüğü tarafından yapılan açıklama, 2019-2020 akademik yılı başlamadan önce Tınaztepe Kampüsü'ne taşınacaklarını duyurdu.
DEÜ GSF Dayanışması tarafından yapılan açıklamada, “Sürecin başından itibaren ılımlı bir tavır gösterdiğimizin, makul taleplerimizin ve anayasada güvence altında olan eğitim hakkımızın peşinde olduğumuz kamuoyu tarafından idrak edilmiştir. Ama tüm bu ılımlı tavra karşın, mağduriyetlerin giderilmemesi üzerine artık sabrımız kalmamıştır. Güzel Sanatlar eğitimini herhangi bir şekilde kesintiye uğratacak bir binaya gitmiyoruz. Binlerce öğrencinin en temel hakkı olan eğitim hakkını güvence altına alma sorumluluğundan sürekli kaçarak, sanat eğitimini kendi emellerinize alet etmeye veya ortadan kaldırmaya çalıştığınızın farkındayız. Üstelik anayasal olarak güvence altına alınmış olan eğitim hakkını savunmak temel sorumluluğunuzken, bunu yerine getirmekten aciz bir yapıda olduğunuz hâlde neden hâlâ o görevde bulunduğunuza anlam vermiyoruz” denildi
“Israrınızı anlamıyoruz”
Yapılan açıklamada, “Hukuksal bir boyuta taşınmış bu meseleyi, henüz hukuk bile kararını vermemişken, nedeni bilinmeyen bir ısrarla nihayete erdirmeye çalışmanızı rant hayalleri içinde olmanızdan başka bir düşünceye yoramıyor, idari görevlerinden alınan hocalarımızın görevlerine iadelerini hâlâ bekliyoruz” sözlerinin ardından fakültelerinin geleceğini kendilerinin belirleyeceğini ifade ederek kamuoyuna destek çağrısını tekrarladılar.
Açıklamanın devamı şöyle:
“Fakültemizin geleceğine, nerelere çalıştığı belli olmayan ama eğitimi kendi çıkarlarına uygun şekilde düzenleme cüretini kendini bulan eğitimci kılığı altına saklanmış müteahhitler değil bizler karar vereceğiz.
Bu doğrultuda sürecin başından beri haklı olan mücadelemizi desteklemiş tüm öğrencilere, mezunlarımıza, hocalarımıza, sivil toplum kuruluşlarına ve halkımıza dayanışma çağrımızı tekrarlar, haklı mücadelemizi sürdürdüğümüzü kamuoyuna saygıyla duyururuz.”