HaberTürk gazetesi yazarı Nihal Bengisu Karaca, "Bülent Arınç’ın kamuoyunda bir temsiliyet gücü var, ihraç edilse kendisine sahip çıkmayacak bir kamuoyu bu" değerlendirmesini yaptı.
Karaca yazısında, "Arınç’ın parti ile daha doğrusu Erdoğan’la ilişkileri aslında epeydir inişli çıkışlı. Ciddi bir yol ayrımına girmese de, bazen AK Parti ile ilişkisi, Beştepe ile olan bağları tavsıyor, araya uzaklık giriyor, sonra bir imkan ya da fırsat oluyor, Arınç ihtiyaca tekabül eden bir açıklama yapıyor, sonra bakıyoruz, Arınç yine, iyi bir makamda. Bu zekâdır. Ancak sadece zeka değil ustalık, narinlik de gerektirir. Asla yanlış anlaşılmasın. 'Görev başında iken keseyi dolduralım'cı siyasetçilerden bürokratlardan değildir Arınç. Bilakis bu işlerin tam karşısında konumlanmıştır. Saraya karşı eline bir ‘koz’ geçirdiği için yerinde kalabilenlerden hele, hiç değildir. Sermayesini şöyle özetleyebiliriz: Tecrübe üzerine kurulu siyasetçi zekası ve itibar ekonomisi yönetiminde kazanılmış ustalık. Arınç’ın özgül ağırlığı 1) Milli Görüş’te pişmiş ‘yenilikçi hareket’te modern ve demokrat bir varyasyona erişmiş olan dava şuuru, 2) Ahlak temelli eleştirel bir duruş, 3) strateji ve taktik hamlelerin bileşiminden oluşuyor." ifadesini kullandı.
Karaca şunları kaydetti:
"Ne çelik çekirdeğin çok içinde oluyor ne de tamamen dışında.‘İçerde’ kalıyor ve fakat partiye ‘dışardan’ biri gibi de bakabiliyor. AK Parti’de birçok siyasetçi eminim bu hasleti hâlâ kaybetmedi. Yani aslında, bu partide hâlâ ‘irrasyonelliğin' sattığını gördüğü için irrasyonel davranan, ama yakın körlüğüne kapılmamış, kendisine dışardan bakabilen ve gerçekte nasıl bir iflasa gidildiğinin farkında olan siyasetçiler var. Ama dışardan bakıldığında görülenlerin ahlaki sorumluğunu yerine getirebilen, manzarayı cesurca tarif edebilen bir Arınç kaldı.
Ayrıca bir temsiliyet gücü de var. AK Parti tabanında oy tercihini değiştirmek istemeyen ama partinin ‘eskiden olduğu gibi’ muteber olmamasından üzüntü duyan makul bir kitle var. Bakın pek çok kişi var demiyorum, kitle diyorum. Partinin yolsuzlukla yoksullukla ilişkilendirilmesinden mustarip hisseden bu kitle, Arınç gibileri konuştuğunda "Allah razı olsun, lütfen daha çok konuşun, uyarın, Erdoğan’ın aşağıda olanları, sureti haktan görünenleri ayırt etmesini sağlayın” diyorlar.
AK Parti ile Beştepe ile hiçbir çıkar ilişkisi olmayan bu kesimler “Erdoğan iyi, çevresi kötü’ tezine inanan bir kitle. Bu kitlenin hüsnüniyeti, cahillikten değil; cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez Erdoğan döneminde ‘vatandaş gibi’ hissetmelerinden kaynaklanan minnettarlıktan geliyor. Bülent Arınç’ın bu kamuoyunda bir temsiliyet gücü var. Ancak kötü haber şu ki, Arınç ihraç edilse kendisine sahip çıkmayacak bir kamuoyu bu."
TIKLAYIN | Arınç'tan AKP'li Metiner'e: Özel hayatınla ilgili bildiklerimi konuşmuyorum; sen ne bir Kürt kadar mert ne de bir Müslüman kadar ahlâklısın!
TIKLAYIN | Bülent Arınç: Majestelerinin gazetecileri var, kral çıplak demenin vaktidir
TIKLAYIN | Kılıçdaroğlu: Dünya kadar tazminat davaları açıldı ama hiçbiri beni yıldıramaz
TIKLAYIN | AKP'li Mehmet Metiner: Bülent Arınç’ın ismini duymak istemiyoruz, yeter artık; inşallah ihraç olur gider, onu partide tutanlara da yazıklar olsun!