Gündem

HaberTürk yazarı Karaca: Oraları görmeden kimse "Deprem bölgesinde hayat normale dönüyor" gibi laflar etmesin

"Barınma ve tuvalet büyük sorun"

28 Şubat 2023 12:49

HaberTürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, deprem bölgesinden izlenimlerini aktardı. Karaca, "Oraları görmeden kimse 'Deprem bölgesinde hayat normale dönüyor' gibi laflar etmesin. Dönmüyor. Uzun bir süre de dönemez" değerlendirmesini yaptı. 

Karaca, yazısında, "İnsanlar sürekli 'İlk iki gün...' diyor ve iç çekiyorlar. 'Kimse yoktu, kimse gelmedi, yapayalnızdık'. Antakya ve Defne hayalet şehir olmuş. Hele Haraparası mahallesi, Kışlasaray Mahallesi, hele o Ayakkabıcılar Çarşısı’nın hali. İnsanın boğazına yumruk gibi çöküyor. Havada enkaz kaldırma ve hafriyat işlemleri dolayısıyla sürekli bir toz bulutu var. Soluduğunuz hava bile hava değil. Oraları görmeden kimse, 'Deprem bölgesinde hayat normale dönüyor' gibi laflar etmesin. Dönmüyor. Uzun bir süre de dönemez. Çadırkentler ve sıcak yemek ile bitmiyor iş. Barınma ve tuvalet büyük sorun. Çadırkentler elbette ilk yardım, acil müdahale mekaniğinin olmazsa olmazı. Ancak evi az-orta hasarlı olan insanlar evlerinin yakınında kalmak için çadıra ihtiyaç duyuyorlar" ifadesini kullandı.

Karaca, şunları kaydetti:

"Henüz elektrik ve su verilemediği için, hava da gayet ılık olup sıcağa dönmek üzere olduğu için salgın hastalık riskinden bahsediliyor. Bu arada aynı hava, gece acayip soğuk…Manzarası ve yürüyüş yolunun güzelliği nedeniyle Asi nehrinin etrafına kurulmuş evler ya yıkılmış, ya içlerine asla girilemeyecek kadar bükülmüş. Grapon kağıdı gibi kendi etrafında kıvrıla kıvrıla dönmüş yapılar 6 Şubat’ta cehennemin kapılarının bir değil iki kez açıldığına şehadet eder gibiler. Kıyamet kopmuş sanki. Ancak 'neredeyse' diye belirtmekte fayda var. Çünkü o kadar ağır bir darbeye maruz kalmış bu mahallerde bile 2000 sonrası yapıldığı belli olan yapılar iyi kötü ayakta kalabilmiş. Oturulabilir durumda değiller, girilebilir durumda da değiller; kolonları patlak vs ama sakinlerine canlı çıkacak fırsatı verdikleri belli; yaralı ve onurlu gaziler gibiler. Başka bir 'görece iyi' diyebileceğimiz şey de daha önce köy olan ve yamaca kurulmuş Sofular Mahallesi. Üflesen uçacak gibi görünen yığma bir ya da iki katlı evlerin çoğunun ufak tefek hasardan başka kusuru yok. Yıkılan tek tük. Kitaplara girecek bir örnek burası. Anahtar sözcük: Yamaç. Ova kolaydır ama yutar, dağ çetindir ama korur. Dış duvarlarının çoğu yıkılmış olmasına rağmen sapasağlam duran ön cephe camları gördüm ağır hasarlı yapılar arasında ve sayıları azımsanmayacak kadar çoktu."