HaberTürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya, yeni tip Koronavirüs’e (Covid-19) karşı geliştirilen aşıların yeni bir tartışma kapısını araladığını belirtti. Sarıkaya, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Başkanı Prof. Dr. Zafer Öztek’in yönetiminde Prof. Dr. Kezban Özçelik, Prof. Dr. Sarp Üner ve Prof. Dr. Sevgi Turan ve arkadaşlarının araştırmasını yer vererek, “Aşıya en çok karşı çıkanlar, çok okumuş ve çokbilmişler” değerlendirmesini yaptı.
Sarıkaya yazısında, “Bir balığın içindekinden daha az cıva veya halıların altındaki yapıştırıcı madde benzeri içerikten neredeyse yok denecek kadar barındırıyor olmasına karşın, 'vücudumuza cıva giriyor; beni kanser yapacak' endişesi karşıtlığa yol açan tereddüdün en önemli zemini olmuş. Prof. Dr. Kezban Çelik ile yaptıkları araştırma üzerine konuşurken aşı karşıtlığının sosyolojik olarak en önemli nedeninin 'hiçbir şeye güvenmemek' olduğunu belirtti. Buna da topluma verilen siyasi mesajların yol açtığını vurguladı. Aşı karşıtlığının hangi gelir düzeyinde daha yüksek olduğunu sorduğumda ise verdiği yanıt şöyle oldu: 'Orta sınıf okumuş, gelişmelerden bilgi sahibi, mimar, mühendis, mavi yakalı olanlar ile elit diye tanımladığımız kesimde daha yüksek.” ifadesini kullandı.
Sarıkaya yazısında şunları kaydetti:
"Din etkisi altındaki sosyolojik kesimdeki karşıtlığın daha düşük kaldığını, hatta “hastalıktan korunmak için gerekirse yapılmalıyız” Hadisinden etkilenen çok kişinin aşı karşıtlığına sanıldığı gibi direnç göstermediğini de belirtti. Bir grubun aşının domuzdan üretildiğine ilişkin yanlış bilgi nedeniyle aşı tepkisi veya reddine yöneldiğini söyledi. Sağlık çalışanlarının tutumu, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere yapılan çelişkili açıklamalar, internette dolaşan yanlış bilgilerin de buna etki yaptığını belirtti.
“Doğalcılar” olarak bilinen bazı kesimlerin de aşı karşıtlığını tetiklediğini belirtti. “Her şeyden para alan devlet, Bakanlık niye aşıyı bedava veriyor? Onlar da kapitalizmin oyununa gelenler, bize zarar vermek istiyorlar” düşüncesini yansıttıklarını da vurguladı. Aşı karşıtlığının en yaygın kesimlerini sıralamasını istediğimde, “Yanlış bilgi kirliliği, eksik bilgi ile prospektüs okuma, batılı karşıtlığı ve dini felsefi etki” dedi.Öğrenim düzeyi ve gelir seviyesi yüksek kesimde bu denli aşı retçi bir tutumun gelişmiş olacağı aklımın ucundan geçmezdi. Ama oluyormuş…"