Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, 2018 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ni yayınladı. Yeni raporda Türkiye, geçtiğimiz seneye göre iki basamak gerileyerek 180 ülke arasında 157’nci sırada yer aldı. Washington Post gazetesinde düzenlen bir panel ile yayınlanan raporda Türkiye, “Profesyonel gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi” olarak nitelendi.
Panelde konuşan RSF Kuzey Amerika Direktörü Margaux Ewen, Cumhurbaşkanı Erdoğan için, “Erdoğan demokrasiyle geldi ama basın özgürlüğünü yok etti” dedi.
Türkiye’de basın özgürlüğünü değerlendiren Ewen, “Haber yapmak gazeteciyi terörist yapmaz.” şeklinde konuştu. Ewen, Türkiye’deki gazetecilere de, “Yolunuza devam edin, arkanızdayız.” mesajını gönderdi.
Panel sonrası T24’ün sorularını yanıtlayan Ewen şu açıklamalarda bulundu:
Bize genel olarak Türkiye’de basın özgürlüğünü nasıl gördüğünüzden bahseder misiniz?
- Sınır Tanımayan Gazeteciler, Türkiye’deki bağımsız medyanın neredeyse tamamının yok edilmesinden ve hukukun eksikliğinden derin endişe duyuyor. 2017’de gördüğümüz, 100’den fazla medya kurumunun kapandığı, gazetecilerin asılsız terör suçlamalarıyla yargılandığı, buna Sınır Tanımayan Gazeteciler’in temsilcisi Erol Önderoğlu da dahil veya 2016 Temmuz’undaki darbe girişimine katılmakla suçlandığı Türkiye’de, zaten çok endişe verici olan durumun daha da kötüye gittiği. Gazeteciler müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Şu anda devam eden yargılamalar legal prensiplere saygıdan yoksun. Ülkenin kendi Anayasa Mahkemesi bile hapisteki bazı gazetecilerin yargılama süresince serbest bırakılmasına hükmetti ancak alt mahkeme bu kararı yok sayarak hukukun üstünlüğünü gözetmediğini gösterdi. Sanırım yakın zamanda, kalan son birkaç bağımsız medya kurumlarından biri, hükümet tarafından kontrol edilen başka bir kurum tarafından satın alındı. Buradan tüm ifade yöntemlerinin devlete bağlanmasının sağlamlaştırıldığını görüyoruz.”
Müebbet hapis cezası alan ve müebbet hapis istemiyle yargılamasına devam edilen gazeteciler var. Sizce bunda hükümetin rolü nedir?
- Hükümetin, gazeteciliğin rolünü ciddiye almadığını düşünüyorum. Bu gazetecilerin yaptığı haberleri çok kişisel mi algıladılar bilmiyorum ama anlamadıkları bir şey var o da gazeteciler bağımsız bilgileri haberleştiriyorlar. Hükümetin sözcüsü değiller, Türk hükümeti adına halkla ilişkiler görevi yapmak için orada değiller. Bütün vatandaşları haber ulaştırmak için oradalar ki vatandaşlar bilgilendirilsin, Türkiye’den sadece tek çeşit mesaj geliyor olmasın. Onlar (gazeteciler) bunu yaparak (haber yaparak) terör faaliyeti işlemiyor, darbeye yardım etmiyor. Erdoğan demokratik bir şekilde seçilmiş bir liderdi ve demokrasinin prensiplerine saygı duymalı ve gazetecileri müebbet hapisle veya uzun yıllarla yargılandıkları düzmece mahkemelere konu etmemeli.
Hapisteki ve dışarıdaki gazetecilere bir mesajınız var mı?
- Evet. Yolunuza devam edin demek istiyorum. RSF arkanızda, basın özgürlüğünü savunan bir çok organizasyon arkanızda.