‘Penguen’ isimli bir edebiyat dergisi çıkaran Ararat Kalpakçıyan, Haftalık Penguen’in kurulduğu dönemde derginin isim hakkı konusunda yaşanan tartışmayla ilgili olarak "Şu anda sizin hırsızlığa, zorbalığa ve haksızlığa karşı duruşu olduğunu düşündüğünüz bu yeni dergi, tam da bu değersizlikler üzerine hakkı olmadan, tehditle, zorbalıkla ismimize el koydu" diyen "Oğlum, senin kıçı kırık edebiyat dergini kaç kişi okuyor, sesini kim duyar, biz bir karikatürle milyonlara ulaşırız, bir daha eline kalem alamazsın’ sözleriyle yıllardır hayatımı zindan eden bu insanlar mı zorbalığa, haksızlığa karşıymış?" ifadesini kullandı.
2002 yılında yayın hayatına başlayan "Haftalık Penguen" geçtiğimiz günlerde "kapatma" kararı almıştı.
Agos'a konuşan Kalpakçıyan, yaşından ötürü derginin isim hakkının kendisi yerine babasının üzerine alındığını belirtti:
“Penguen Dergisi’ni çıkardığım zaman henüz 19 yaşımdaydım, isim hakkı sahibi olmak içinse 21 yaşını doldurmak gerekiyordu. Dolayısıyla derginin isim hakkının sahibi babam, ancak dergiyi çıkaran bendim.”
Dergiyi dört sayı çıkarabildiğini ifade eden Ararat Kalpakçıyan, dergiyi yayımlarken yaşadığı zorluklara dair soruyu şöyle yanıtladı:
“Penguen, 2001’in Ocak-Nisan ayları arasında yalnızca dört sayı çıkabildi. Dergi elden dağıtılıyor ve kitapçılarda satılıyordu, büyük bir dağıtımcıyla anlaşmalı değildim. Derginin satışları artarken, çoğu yerden iade almazken, kitapçılar birden bire dergiyi satamayacaklarını söylediler. Nedenini sorduğumda cevap alamıyordum. Anadolu’dan birkaç kitapçı istiyordu, onlara gönderiyordum ancak İstanbul’da elden bir yere kadar dağıtabiliyordum. Nisan sayısını çıkardıktan sonra bir sonraki sayı için çalışmalarımızı sürdürürken, derginin Kurtuluş’taki ofisine hırsız girdi, dergiye ait ne varsa çalındı. Kitapçıların dergiyi satmaktan vazgeçmesinin ardından bu hırsızlık olayı da yaşanınca, mecburen bir yaz arası verdim, dergiyi üç ay yayımlamama kararı aldım.”
‘Canım kardeşim’den çirkin sözlere
Haftalık Penguen dergisinin önemli isimlerinden birinin, 2001 yazında kendisine telefon ettiğini ve görüşmek istediğini belirten Kalpakçıyan, görüşme sırasında yaşananları şu sözlerle anlattı:
“Beni ofisine çağırdı, orada bir görüşme yaptık. Görüşmede ‘Penguen’ isminde bir dergi çıkaracaklarını söylediler. Onlara, dergiyi tamamen kapamış olsaydım isim hakkını kendilerine memnuniyetle verebileceğimi ama yaz arasından sonra yeniden okuyucuyla buluşturmayı planladığımı söyledim ve düşünmek için süre istedim. O noktaya kadar ‘canım kardeşim’ havasında giden sohbet, süre istememle birlikte, yerini çirkin ifadelere bıraktı. Görüşmenin sonucunda, ben o isim hakkını kendilerine versem de, vermesem de onlar o isimde bir dergi çıkaracaklarını söylediler. Çoğu insan dikkat etmiyor, çünkü gerçekten çok küçük puntoyla yazıyor ama derginin adı ‘Penguen’ değil, ‘Haftalık Penguen’.”
Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya herhangi bir yanıt almadığını da ifade eden Kalpakçıyan, yaşadıklarından ötürü halen sitemkâr olduğunu belirtti.