Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır'daki resmi ziyaretinde Refah Sınır Kapısı'nda açıklamalarda bulundu. Fidan, Refah Sınır Kapısı'nın şu anda trafiğe kapalı olduğunu ve sınırın öbür tarafının büyük ölçüde yok edildiğini belirtti.
Fidan, kamyonların buradan geçiş yapmadığını, Kerem Şalom Sınır Kapısı'na yönlendirildiğini ve oradan günlük yaklaşık 25 kamyonun Gazze'ye geçtiğini ifade etti. Bu rakamın oldukça düşük olduğunu vurgulayan Fidan, Gazze'de ciddi bir insani kriz yaşandığını, ilaç, yiyecek ve su bulunmadığını, 2 milyon insanın yerlerinden edildiğini ve 40 bin kadın ile çocuğun hayatını kaybettiğini söyledi.
Fidan, "Buradan bütün insanlığa sesleniyorum, eğer bu katliama son vermezsek insanlık olarak bu soykırımın ortağı olacağız" diyerek uluslararası toplumu ve batı ülkelerini, özellikle Amerika’yı sessiz kalmamaya ve İsrail’e yönelik baskıyı artırmaya çağırdı. Türkiye'nin krizin başından itibaren yardım sağladığını ve bu konuda öncü olduğunu belirten Fidan, yardım çalışmalarının önemine dikkat çekti.
Fidan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Buraya gelmeden önce El Ariş Limanı’na uğradık, gemilerle getirilen yardımların nasıl getirildiğini, oradan nasıl kamyonlara yüklendiğini görme imkânımız oldu. Refah Sınır Kapısı'nda ilgili arkadaşlarımız bizlere brifing verdiler, yaptıkları çalışmaları anlattılar. An itibarıyla Refah Sınır Kapısı şu anda trafiğe kapatılmış durumda, sınırın öbür tarafı bildiğiniz gibi tamamıyla yok edilmiş durumda. Dolayısıyla bize verilen bilgiye göre buradan şu anda kamyonlar gitmiyor, Kerem Şalom'a yönlendiriliyor. Orada da günde 25 civarında kamyon Gazze'ye geçiş yapabilmekte. Bu da son derece az bir rakam. Bulunduğumuz yerden birkaç 100 metre ötede insanlık trajedisi meydana gelmekte, bir soykırım işlenmekte. 2 milyon insan yerlerinden edilmiş durumda, 40 bin kadın ve çocuk şehit edilmiş durumda. Şu anda ilaç yok, yiyecek yok, su yok, açık havada açlıkla mücadele eden Filistinli kardeşlerimiz var.
Buradan bütün insanlığa sesleniyorum, eğer hep beraber bu katliamı burada durdurmazsak insanlık olarak bu katliamın ortağı olacağız. Onun için elimizden gelen bütün yardımı yapmaya gayret etmeliyiz, İsrail'e yönelik bütün baskıyı artırmalıyız. Batı devletleri başta Amerika olmak üzere bu suskunluğunu bozmak zorundalar. Yoksa bu işlenen soykırıma ortak olmaya devam edecekler.
Türkiye olarak biz krizin ilk gününden itibaren elimizden gelen her şeyi yaptık. Buradaki kardeşlerimiz de Türkiye'nin yardım yapan ülkeler arasında birinci sırada olduğunu söylüyorlar. Biz yaptıklarımızla bir şey umacak değiliz ama en azından bütün kardeşlerimiz yardım göndererek ellerinden geleni yapıyorlar."