Samantha, "İçimde bir uzaylı olmasından çok korkuyorum" diyor. Hamilelik ve çocuk doğumu üzerine bir korku olan 'tokofobi'ye sahip. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, dünyadaki kadınların yüzde 14'ünde bu fobi var.
26 yaşındaki kadın "Sürekli aklımda" diyor. "Hamile kadınları görmek beni çok ürkütüyor, hatta hamilelik ve çocuk doğumu üzerine konuşmak titrememe, terlememe ve sinir atakları geçirmeme sebep olabiliyor."
Tokofobi sahibi kadınlar, hamilelikten kaçınmak için aşırı önlemlere başvurabiliyor.
Hipnozla doğum yöntemi danışmanı Rena Gough, tokofobi sahibi kadınlarla yaptığı seanslara dayanarak, "Bazı kadınlar doğumdan o kadar çok korkuyor ki kürtaj oluyor" diyor.
"Abartıyorsun"
Samantha da haftalık seanslara katılan kadınlardan biri ancak "abarttığını" söyleyen ailesinin ve arkadaşlarının pek de yardımcı olmamasından şikayetçi.
"Eşim yıllardır bir ailesi olsun istedi" diyen Samantha, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Korkumla yüzleşmeye çalıştım ve doğum kontrol hapını bıraktım, ancak şimdi de çok korktuğum için cinsel ilişkiden olabildiğince kaçınıyorum. Hatta gizlice doğum kontrol haplarına devam edip eşime hamile kalamadığımı bile söylemeyi düşündüm."
Samantha, vücudunun doğum sürecinin üstesinden gelebileceğine inanmıyor.
"Aman Tanrım, şimdi gerçekten doğurmam gerekecek"
Ebe Sophie King, gittikçe artan sayıda kadının tokofobiye sahip olduğunu söylüyor, bunu da tokofobinin anksiyete bozukluklarıyla ilişkili olmasına ve anksiyete bozukluklarının gittikçe artmasına bağlıyor.
İngiltere merkezli Akıl Sağlığı Derneği'nin 2013 yılı rakamlarına göre, İngiltere'de 8.2 milyon kişi anksiyete bozuklukluklarıyla mücadele ediyor. 16-24 yaş arası kadınlarda görülme oranı ise erkeklere göre üç kat daha fazla.
33 yaşındaki Laura, hamileyken doğum korkusuyla baş edebilmek için Rena'nın seanslarına katılmış.
Doğum korkusuna televizyon ve filmlerdeki doğum sahnelerinin ve kötü neticelenen doğum hikayelerinin yol açtığını söylüyor.
Bir arkadaşının doğumunun altı gün sürmesi ve bir aile yakınının doğum sırasında "ikiye ayrılmış gibi hissettiğini" söylemesi de doğumun başedemeyeceği kadar ağrılı bir süreç olacağı korkusunun yerleşmesinde rol oynamış.
Laura her zaman çocuk sahibi olmak istese bile, hamile olduğunu öğrendiğinde ilk tepkisi, "Aman Tanrım, şimdi gerçekten doğurmam gerekecek" olmuş.
Tokofobinin iki türü
Sophie, tokofobinin iki farklı şekilde ortaya çıktığını söylüyor: Daha önce hiç hamile kalmamış kadınlarda ya da daha önceki doğumunda travmatik bir tecrübe yaşaması nedeniyle yine aynısını yaşamaktan korkan kadınlarda.
"Tecrübeme göre, daha önce hamile kalmamış kadınların tokofobiye sahip olması durumu çoğunlukla genellikle geçmişte tacize uğramış, jinekolojik sorunlar yaşamış ya da depresyon veya anksiyete bozuklukları geçiren kadınlarda görülüyor" diyor.
İngiltere'de ebeliğe ilişkin bir dergi de benzer görüşlerle bunu açıklıyor.
Samantha, korkusunun, çocukken yaşadığı cinsel tacizden kaynaklandığını düşünüyor.
"Taciz, bir nevi vücudumun beynimle bağlantısının kesilmesine yol açtı" diyor ve ekliyor:
"Birine veya bir şeye güvenmem benim için çok zor, bu yüzden bedenime bu büyük olayın üstesinden gelebileceği konusunda güvenmiyorum."
Kendisi de tokofobi geçiren ve şimdi bu korkuyu duyan kadınlara danışmanlık veren Alexia Leachman, medyada doğumla ilgili olumlu hikayeler görmenin zor olduğunu söylüyor.
Kendi kendini hipnoz etme, rahatlama, görselleştirme ve nefes alma teknikleri, doğuma giden süreçte Laura'ya korkularını kontrol edebilmesi için yardımcı olmuş.
Doğum sırasındaki zorluklara rağmen, doğumu iyi geçmiş. Oğlu Fraser şimdi 16 aylık.