Frankfurter Allgemeine Zeitung Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin görüşüldüğü Sofya'daki devlet ve hükümet başkanları zirvesine şu satırlarla değiniyor:
"Avrupa ile daha sıkı kenetlenme, tam üyeliğin bir basamak altında da organize edilebilir. AB üyelikle işbirliği konularını karıştırma hatasına çok sık düştü. Britanya'nın birlikten kopması AB'nin önce üyeler arasındaki ilişkilere çekidüzen vermesi gerektiğini gösteriyor. Son genişleme daha doğru dürüst hazmedilemedi. Birçok AB ülkesinde halk bütünleşmenin becerilebileceğinden kuşku duyuyor. Dolayısıyla Sofya zirvesinde yeni üye adaylarına kesin tarih verilmemesi doğru olmuştur.”
Süddeutsche Zeitung'un Balkan zirvesini konu alan yorumunda Batı Balkan ülkelerinin birliğe alınmasının stratejik zaruret olduğu belirtiliyor:
"AB kıtanın barışçıl şekilde bütünleşmesinde samimi ise, Balkanlar yönünde genişlemesi merhamet jesti değil, jeostratejik bir gerekliliktir. Bunun aksi, en kötü durumda Hırvatistan ile Yunanistan arasında çeşitli dış güçlerin etkisiyle iç çözülme ve sürekli istikrarsızlık bölgesi oluşmasına yol açabilir. Yeniden savaşlar çıkabilir, mülteci akınları başlayabilir. Bu tehlikeli senaryo AB'nin çok yönlü sorunlarla boğuşan altı aday ülkenin tam üyeliğini jeopolitik tenzilatla hızlandırmasını gerektirmez. Kriterlere uyulması AB'nin kendine zarar vermemesi, adayların da üyelik sürecinin baskısıyla istikrara kavuşmaları açısından şarttır.”
ABD'nin İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekilerek yaptırımları genişletmesi doğrudan Avrupa ülkelerini de etkileyeceğinden Atlantik aşırı ilişkilerde pürüzler belirmeye başladı. Straubinger Tagblatt gazetesi Trump'ı yanlış öncelikler seçtiğine ikna etmenin kolay olmayacağını yazıyor:
"İran anlaşmazlığında AB tavize yanaşmıyor. Avrupa şirketlerinin İran'a uygulanan Amerikan yaptırımlarına uymasını yasaklayan karar yine gündemde. Avrupa şirketlerinin kayıpları tazmin edilebilir. Ancak ABD ile olan ticari ilişkiler büyük zarar görür. Umalım o raddeye varılmasın. Ancak bunun için Avrupa'nın tercihinin doğru olduğuna, kendisine ve seçmenlerine yarar sağlayacağına ve İran'ın nükleer anlaşma dışında ek tavizlere zorlanabileceğine Trump'ın ikna edilmesi gerekecektir.”
Handelsblatt gazetesi yorumunda ABD ile Avrupa arasındaki ilişkilerde zor bir döneme girileceği tahmininde bulunuyor:
"AB'nin Amerikan demokrasisine, süper gücün askeri üstünlüğüne ve pazarlarını serbest ticarete açmış olmasına güvenebileceği dönemin sona ermeye yüz tuttuğu anlaşılıyor. Değişmez sandığımız bütün kesinlikler Donald Trump tarafından ortadan kaldırılıyor. AB meydana gelen değişikliği hesaba katmadığı için uygun tepki gösteremedi. Zamlı gümrük tarifeleri, nükleer anlaşmadan çekilme ve iklim anlaşmasından ayrılma gibi münferit problemlerin teker teker ele alınması artık yetmiyor. Avrupa'nın topyekûn siyasi konsepte ihtiyacı var. 500 milyon nüfuslu Avrupa devletler topluluğu artık rüştünü ispat edip, süper güçlere aynı seviyede davranabilmelidir.”
DW, dpa, AFP/AG, BK
© Deutsche Welle Türkçe
