Geçen sene ABD Başkan adayı Donald Trump'a ilişkin "Bu tür adamların Amerika'da başkan adayı olmaları gerçekten üzücü. Nefret söylemlerini ve yabancı düşmanlığını Amerika gibi çok sesli ve çok milletli bir toplumun siyasetine musallat etmeleri trajik bir durum değil mi?" diyen Sabah yazarı Mehmet Barlas fikir değiştirdi.
Donald Trump'ı, 9 Aralık 2015'te Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'ın "Bu kompleksi düşünürken rezidans ve ofis kuleleri konseptinde özellikle işletmesinde dünyaca ünlü Trump Towers'tan lisans aldık. Avrupa'da bu lisansı ilk defa Trump Towers bize verdi. Donald Trump bu açılışa katılmayı çok arzu ediyordu ama maalesef yetişemedi. Yarın sabah gelecek ve kulelerin son halini görecek" ifadesi üzerinden eleştiren Barlas, bugünkü (8 Kasım 2016) yazısında başkanlığının Türkiye - ABD ilişkileri açısından olumlu olabileceğini savundu.
Barlas şu ifadeleri kullandı:
"Bu seçim kampanyasında Amerikan derin devleti ve merkez medyası Trump'a karşı öylesine bir kampanya sürdürdüler ki, Trump ölçüsü kaçmış öfkeli açıklamalarla kendini anlatmaya çalıştı. Ama mesela Trump Başkan seçilirse Amerika ile Rusya ilişkilerinde yumuşama olacağı kesin gibi. Türk-Amerikan ilişkileri bundan daha kötü bir düzeyde olmayacağına göre, belki Trump'ın Başkanlığı bu ilişkilere olumlu biçimde yansır. Belki Şişli'deki Trump Tower, bu ilişkilere ışık tutar"
Mehmet Barlas'ın "Trump başkan seçilirse bu Amerikan dış politikasına nasıl yansır?" başlığıyla yayımlanan (8 Kasım 2016) yazısı şöyle:
Amerika'da bugün yapılacak Başkanlık seçimini Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump kazanırsa, Türk-Amerikan ilişkileri bu sonuçtan nasıl etkilenir?
Şu anda dünyanın bütün ülkeleri bu soruya cevap aramakta. Örneğin İngilizler Trump'ın Başkan seçilmesi ihtimalini ürküntü ile karşılıyorlar.
Çünkü Trump'a karşı İngiliz siyasetçileri çok aşırı olumsuz tepkiler seslendirmişlerdi.
Mesela şimdiki İngiliz Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Trump'ın İngiltere'ye alınmaması gerektiği şeklinde bir demeç bile vermişti.
Clinton olmasa daha iyi
Bu seçimdeki adaylardan biri olan Demokrat Hillary Clinton'un seçimi kazanması durumunda, Amerikan dış politikasında bir değişiklik olmayacak. Bu devamlılık, Amerika'nın Fethullah Gülen'i iade etmemesi ya da Amerika'nın PYD/ PKK oluşumuna Türkiye'nin tepkisine rağmen destek vereceği anlamına da geliyor.
Kısacası Hillary Clinton, Ortadoğu ülkelerini kaosa sürükleyen siyasetin mimarlarından biri... Ya da Amerika'da statükonun bir temsilcisi.
Amerika-Rusya
Trump'ın kampanya dönemindeki açıklamaları, onun seçilmesi halinde neler yapacağının göstergesi olamaz. Çünkü bu seçim kampanyasında Amerikan derin devleti ve merkez medyası Trump'a karşı öylesine bir kampanya sürdürdüler ki, Trump ölçüsü kaçmış öfkeli açıklamalarla kendini anlatmaya çalıştı. Ama mesela Trump Başkan seçilirse Amerika ile Rusya ilişkilerinde yumuşama olacağı kesin gibi.
Türk-Amerikan ilişkileri bundan daha kötü bir düzeyde olmayacağına göre, belki Trump'ın Başkanlığı bu ilişkilere olumlu biçimde yansır. Belki Şişli'deki Trump Tower, bu ilişkilere ışık tutar.