Ailesiyle bir mekânda çay içerken polisle kimlik kontrolü sırasında yaşanan tartışmanın ardından gözaltına alınan Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, “Hukuk devleti, Türkiye sınırlarını çoktan terk etti. Anayasadaki ‘hukuk devleti’ felsefesi, fiili olarak uygulanabilseydi, devlet içinde devlet gibi yapılanmalar oluşmayacak, 15 Temmuz darbe girişimini yaşamayacaktık” dedi.
Polislerin Dönmez’i “Biz devletiz” diyerek gözaltına alması, polisin yetkilerinin yanı sıra “hukuk devleti”, “polis devleti” tartışmasını yeniden gündeme getirdi. İktidar yetkilileri Dönmez’i eleştirirken 73 baro başkanı ve muhalefet Dönmez’e destek verdi. Dönmez, gözaltına alınmasına ve başlattığı tartışmalara ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
TIKLAYIN - Gözaltına alınan Hatay Barosu Başkanı Dönmez: Partilerin memuru, memurların da partisi olmaz; polis, iktidar değildir
Dönmez'in açıklamaları şöyle:
"Derdim, polisin orada doğru bir şekilde davranmasını sağlamaktı"
Polis sizden kimlik isterken baro başkanı olduğunuzu söylemediniz. Bunun bir nedeni var mı?
Bunu yaparken hesap kitapla yapmadım. Ama bu benim ilk defa yaptığım bir şey değil. Baro başkanı kimliğim olmadan önce de böyle şeylerle karşılaştığımda benzer davranışlarım hep oldu. Ben hiçbir zaman baro başkanı kimliğimi kullanmadım. Kanunda yazılı bir metin var. Uygulayıcıların bu sınırlara uymaları lazım. Derdim, polisin orada doğru bir şekilde davranmasını sağlamaktı.
"Polis vazife yasasındaki makul şüphe makul sebebe dönüştü"
Polis ve bekçilere fazla mı yetki veriliyor?
Evet, çok fazla yetki var. Anayasa çok açık. Temel hak ve hürriyetler noktasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çok açık. Bir yetki kullanılırken özellikle ifade özgürlüğü gibi, insan hakları temel hak ve hürriyetler gibi alanlarda yorumlamanın özgürlük, güvenlik ekseninde özgürlükler lehine yapılması gerektiğini belirten anayasanın 90. maddesi çok açık. Eğer kanunlar ve uluslararası sözleşmeler çatışırsa uluslararası sözleşmelere üstünlük tanınıyor. Bu sistem, bizde giderek polisin yetkilerinin genişletilmesine doğru bir eksen kayması yaşadı. Bekçi yasası, son sosyal medya yasası bunun eseridir. Polis vazife yasasındaki makul şüphe makul sebebe dönüştü. Bunları topladığımızda geriye doğru bir dönüş var.