Gündem

'Hatırlar mısınız': Eskiden ihaleler televizyonda canlı yayımlanırdı, artık devlet, şirketlerle gizli gizli el sıkışıyor!

"Bütçeden yaklaşık 2 milyar lira çıkacak"

14 Kasım 2017 15:30

Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, Sapanca-Geyve Yüksek Hızlı Tren Hattı Altyapı Üstyapı İnşaatı için bütçeden yaklaşık 2 milyar lira çıkacağını söyledi. İhalenin davet yoluyla yapılmasını eleştiren Toker, "Bilmem hatırlar mısınız; eskiden bu ölçekteki ihaleler televizyonlardan canlı yayımlanırdı. Bugün Türk bürokrasisinde böyle bir ihtiyaç niyeyse artık hissedilmiyor.  Canlı yayın şöyle dursun, bilmediğimiz odalarda, kamu görevlileri ile onların davet ettiği firma yetkilileri gizli gizli el sıkışıyor" ifadesini kullandı.

Çiğdem Toker'in "2 milyar TL’lik ‘davet’ işi" başlığıyla (14 Kasım 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Şu, bizden saklanan ihale bedelini not düşelim önce: 1 milyar 998 milyon 999 bin 223 TL. 

Yaklaşık 2 milyar TL diyebiliriz. 

Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları’ndan (TCDD) çıkacak olan para,

Özgün Yapı İnşaat da, bu tutarın ödeneceği müteahhitlik firmasının adı. 

“Sapanca-Geyve Yüksek Hızlı Tren Hattı Altyapı Üstyapı İnşaatı” ihalesinden söz ediyorum. İhale deyince, açık bir ihale yapıldığı sanılmasın lütfen. 

Davet yöntemiyle (madde 21/b) yapıldı. Yani gizlendi. Kimse duymadı, önceden hiçbir yerde ilan edilmedi. 
TCDD, “güvendiği” firmaları aradı, 24 Ağustos 2017’de de Özgün Yapı İnşaat ile sözleşme imzaladı. (Özgün Yapı İnşaat, son yıllarda altyapı ihalelerinde öne çıkan Bayburt Grup şirketlerinden biri.)

***

Konuyu işlediğim pazar yazımda, ihalenin bedeli eksikti. (Kayıtlara göre yaklaşık keşfi 2 milyar 385 milyon TLolan bu işte, Özgün Yapı, yüzde 17 civarında indirim yapmış görünüyor.) 

Diğer konu ise ihaleye fesat karıştırma ve sahte belge iddialarının taşıdığı önem. 

O yazıda ihaleye davet edilme başvurusu cevapsız kalan bir firmanın suç duyurusunu irdeledik.

Özgün Yapı, Yedigöze İnşaat, Aga Enerji yönetici ve ortakları hakkında yapılan 9 Kasım tarihli suç duyurusunda, üzerinde durulan temel konu, tedbir istenen üç şirketin birbiriyle bağlantısı. Aslında birbiriyle bağlantılı firma sayısı üçün de üzerinde. 

Suç duyurusunda, ticaret sicil kayıtlarından örnekler de verilerek, durumun yargıya taşındığı açıklanmış. Halen Kastamonu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava iddianamesinde Özgün Yapı, Elitbay İnşaat, Erkut İnşaat, Şenbay Madencilik, Azer İnşaat, Bayburt İnşaat Nakliyat şirketlerinin, ihalelere Abdurrahman Şentürk kontrolünde teklif verdiği belirtiliyor. Oysa Kamu İhale Yasası’na göre anlaşmalı teklif vermenin iki sonucu var: 

-İhalelerden yasaklama, teminatın gelir kaydedilmesi gereği. 

Buradan hareketle, Sapanca-Geyve YHT altyapı üstyapı ihalesiyle ilgili suç duyurusunda, şirketlerin bağlantılarının detaylı incelenmesi gerektiği vurgulanıyor.

***

Bütçeden, bir inşaat için, tek bir müteahhide ödenecek 2 milyar TL, düşük bir tutar sayılmaz öyle değil mi? 

Bilmem hatırlar mısınız; eskiden bu ölçekteki ihaleler televizyonlardan canlı yayımlanırdı. 

Devletin yatırımcı kurumları, medyaya bu daveti büyük bir özgüven ile yapardı.

“Bakın ihalede hiçbir şaibe gölgesi yok” diyebilmek için. 
Bugün Türk bürokrasisinde böyle bir ihtiyaç niyeyse artık hissedilmiyor. 

Canlı yayın şöyle dursun, bilmediğimiz odalarda, kamu görevlileri ile onların davet ettiği firma yetkilileri gizli gizli el sıkışıyor. 

Altına imza attıkları, açıklanmayan, gizlenen TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda sorulmasına rağmen bakanın açıklamadığı tutarlar da halkın parası. 

Hani bu tip “davet”li, garantili ihaleler sebebiyle, bütçe açığı büyüdükçe “biraz daha” diye vergi istedikleri halkın. 
TCDD’nin, 2 milyar TL’lik Sapanca-Geyve üstyapı işini neden gizli yaptıklarını, neden açık ihale tercih edilmediğini bize kim açıklayabilir? 

Keşke Paradise Papers haberlerimiz dolayısıyla gazetemizden 500 bin TL tazminat isteyen, dava dilekçesinde, uzun yıllar Ulaştırma Bakanlığı yaptığı hatırlatılan Sayın Başbakan Yıldırım açıklasa.