Havana'daki ABD'li ve Kanadalı diplomatlar, o dönem baş dönmesi, denge kaybı, duyma yetisinin kaybolması ve endişe bozukluğu gibi semptomlar görüldüğünü bildirmiş, "bilişsel sis" adı verilen bu vakaların sebebi bulunamamıştı.
O dönem ABD, Küba'yı "sonik saldırılar" düzenlemekle suçlamıştı. Küba ise suçlamaları reddetmişti.
2019'da semptomlarla ilgili araştırmaların ilk sonuçları ortaya çıktığında, diplomatlarda "beyinde anormallik" görüldüğü belirtilmişti.
Viyana'da ortaya çıkan benzer semptomlar ilk olarak Cuma günü New Yorker isimli dergide yazıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı, konuyu "en ciddi şekilde incelediğini" açıklayarak haberleri doğruladı.
Reuters haber ajansı da, Avusturya Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkilinin "Bu sorunun temeline inmek için ABD'li yetkililerle birlikte çalıştıklarına" dair açıklamasını haberleştirdi.
Viyana, uzun yıllardır Avrupa'nın diplomatik faaliyet merkezi olarak biliniyor. Aynı zamanda Soğuk Savaş yıllarından bu yana casusluk ve istihbarat ajanlarının görev merkezi olarak da tanınıyor.
ABD gibi küresel güçlerin de çok geniş diplomatik misyonları Viyana'da bulunuyor.
Şu an da şehirde, İran ve ABD arasında, 2015'teki nükleer anlaşmaya geri dönülüp dönülemeyeceğini görmek üzere dolaylı görüşmeler sürüyor.
ABD'li diplomatların bildirdiği semptomlar, dünyanın farklı yerlerindeki diplomatik temsilciliklerde de bildirildi. Ancak ABD yetkilileri, lokasyonlar ve sayılarla ilgili detayları vermemekle birlikte, en fazla vakanın Viyana'da görüldüğünü söylüyor.
Haziran ayında da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, hastalığın sebepleriyle ilgili çok detaylı bir araştırmaya başlandığını duyurmuştu.