Anadolu 5.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "Hayata Dönüş Operasyonu" davasında, duruşma salonunda görevli jandarma, sanıklar ve sanık yakınları arasında çıkan arbede sonrası, göz yaşartıcı gaz kullanıldı.
Ümraniye Cezaevi'ndeki ölüm orucu eylemlerine son vermek amacıyla, 2000 yılının Aralık ayında başlatılan ve 1'i asker 8 kişinin ölümü, birçok kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan "Hayata Dönüş Operasyonuna" ilişkin, o dönem Ümraniye Cezaevi'nde kalan 399 mahkumun, sanık olarak "isyan, patlayıcı madde bulundurma ve öldürme" gibi suçlardan yargılandığı davanın görülmesine, Anadolu Adalet Sarayı 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Ümraniye Cezaevi’ne yapılan Hayata Dönüş Operasyonu’yla ilgili tutukluluarın yargılandığı davada aileler ile polis arasında çıkan tartışmaya jandarma biber gazıyla müdahale etti. Avukatlar ve aileler gaz sıkılan salona kapatıldı.
Saat 11.00'de başlayacağı bildirilen duruşma, üye hakimin izinli olması, onun yerine atanan diğer üye hakimin hastalandığının ve başka bir hakimin görevlendirildiğinin belirtilmesi üzerine, 1,5 saat gecikmeyle başladı.
Başka suçtan tutuklu sanıklar ve avukatlar ile gazetecilerin alınması, kapıda bekleyen ve içeri alınmayan sanık yakınlarının protestosuna neden oldu.
Dışarıda bir süre slogan atan ve alkışlı eylemde bulunan sanık yakınları, daha sonra duruşma salonuna alındı. Duruşma salonunun küçük olması nedeniyle güvenlik görevlileri bazı sanık yakınlarını dışarıya çıkarmak istedi. İtişmeler yaşandığı sırada sanıklar da yakınlarına kötü davranıldığı gerekçesiyle güvenlik görevlileri ile jandarmalara saldırdı. Çıkan arbedede, jandarma sanıkları uzaklaştırmak için duruşma salonunda göz yaşartıcı gaz kullandı. Salonda bulunanlar gazdan etkilenirken, birkaç kişinin de baygınlık geçirdiği görüldü.
Operasyonlar sırasında cezaevinde olan, bir süre tedavi gördükten sonra sağlığına kavuşan ve davayı izlemeye gelen Nihat Göktaş da gazdan etkilendiği için salondan çıkarıldı. Göktaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, "13 yıl öncede gaz yemiştim. Şimdi yine yiyorum, arada değişen hiç birşey yok. Bu durum bana operasyonu hatırlattı" dedi.
Duruşma yapılamadı
Mahkeme heyeti avukatları tekrar salona aldı ancak avukatlar sanıklar olmadan duruşmaya devam etmeyi kabul etmediler. Bu nedenle duruşma yapılamadı, bir sonraki duruşma 30 Ekim’de.
19-22 Aralık 2000 tarihlerinde aralarında Ümraniye Cezaevi’nin de olduğu 20 hapishanede 20 bin askerin katılımıyla yapılan ve 28'i tutuklu olmak üzere 30 kişinin ölümüne neden olan "Hayata Dönüş Operasyonları" ile ilgili açılan bu davada 399 tutuklu ve hükümlü “isyan” suçlamasıyla yargılanıyor.
10 yıldır süren davada halen karar çıkmadı. Bugünkü duruşmaya, 22’si başka suçlardan tutuklu ve hükümlü 24 sanık ile aileleri katıldı.
Heyet de savcı da davalık
Operasyonla ilgili ayrıca 267 askeri personel yargılandığı diğer davada, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) mahkeme heyetine soruşturma açmıştı.
Davanın müdahil avukatı olan ve dört aydır kendisi de tutuklu bulunan Güçlü Sevimli, verdiği şikayet dilekçesinde, heyetin "tarafsız ve bağımsız olmadıklarını" söyleyerek şikayette bulunmuştu:
“Sanıklarının hiçbirinin ifadesi mahkemede alınmadı. Özellikle mahkeme başkanı Melih Osman Çavuşoğlu yargılama süresince çok açık biçimde sanık askerlerden yana taraf oldu.”
Müdahil avukatlar, sanıkların dört yıldır mahkemeye getirilmediğini, sanıklara soru sorma hakkı elde edemediklerini, üç yıl önce ortaya çıkan "Bora" ve "Atmaca" isimli harekat planlarının işleme konmadığını ve şimdiye kadarki tüm taleplerinin reddedildiğini ifade etmişti.
Hayata Dönüş Operasyonu'nda, Bayrampaşa Cezaevi'nde uygulanan Tufan planına olaydan 10 yıl sonra dava açan Savcı Ali İhsan Demirel hakkında da görevi kötüye kullanmak suçlamasıyla HSYK'nın izniyle dava açıldı.