Politika

HDK'dan 'laik eğitim, inanç özgürlüğü, kadın, LGBTİ ve çevre mücadelesinin ortak zemini olma' hedefi

HDK, 5. Olağan Kongresi'nin ardından sonuç bildirgesini açıkladı

17 Kasım 2014 15:29

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 5. Genel Kurulu’nun ardından sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgede, “Barış mücadelesinin toplumsallaşması ve yerelleşmesinde; işçilerin amansız sömürüye ve son örnekleri Soma, Torunlar ve Ermenek olan iş cinayetlerine karşı mücadelelerinde; Alevilerin hak arayışlarında; Gezi'den başlayan ve Yırca, Validebağ, Fatsa gibi pek çok yerde doğanın ve toprağın kapitalist talanına karşı süren direnişlerde; kadın ve LGBTİ'lerin erkek şiddetine karşı başkaldırılarında; inanç özgürlüğü ve laik eğitim mücadelelerinde; vicdani ret hakkı kullanımında yer alarak, HDK'yi bu toplumsal güçlerin ortak zemini kılma çabası içinde olacaktır” denildi.

Eşsözcülüğe tekrar Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü tekrar seçilirken, sonuç bildirgesini Kürkçü okudu.

HDK’nın 15-16 Kasım tarihlerinde Ankara’da düzenlediği 5. Olağan Genel Kurulu sonuç bildirgesi açıklandı. “HDK baskı ve tahakküme karşı, toplumsal dayanışma ve direnişin odağı olacaktır” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 5. Genel Kurulu, AKP iktidarının iç ve dış siyasetinin iflasa yol aldığı, halkların demokrasi ve toplumsal özgürlük arayışının yükseldiği bir dönemde toplanarak, karar ve irade birliği içinde sonuçlandı.

HDK, yeni mücadele döneminde, kendisini toplumsal mücadeleler içinde yeniden kuracaktır. Bu amaçla, barış mücadelesinin toplumsallaşması ve yerelleşmesinde; işçilerin amansız sömürüye ve son örnekleri Soma, Torunlar ve Ermenek olan iş cinayetlerine karşı mücadelelerinde; Alevilerin hak arayışlarında; Gezi'den başlayan ve Yırca, Validebağ, Fatsa gibi pek çok yerde doğanın ve toprağın kapitalist talanına karşı süren direnişlerde; kadın ve LGBTİ'lerin erkek şiddetine karşı başkaldırılarında; inanç özgürlüğü ve laik eğitim mücadelelerinde; vicdani red hakkı kullanımında yer alarak, HDK'yi bu toplumsal güçlerin ortak zemini kılma çabası içinde olacaktır.

Halklarımızın Kürt Sorunu'na demokratik ve adil bir çözüm beklentisi içinde müzakere sürecine destek vererek barışa yol almayı umduğu bir dönemde, AKP Hükümeti’nin ırkçı ve milliyetçi bir dalga eşliğinde Türkiye ve Kürdistan'da uygulamaya soktuğu Türk-İslam Sentezi zihniyetine dayalı savaş siyaseti, yeni dönemde de barışın önündeki en önemli engel olarak yükseliyor.

AKP'nin savaş siyasetinin yıkıcı sonuçları, IŞİD'e verdiği dolaylı dolaysız destekler ve Kobanê ile dayanışma için ayağa kalkan halklarımıza karşı 6-8 Ekim'de giriştiği ve 50'den fazla ölümle sonuçlanan asker-polis ve çete saldırıları ile açık bir biçimde görüldü.

Kobanê'de 60 gündür süregelen direniş, yalnızca AKP'nin mezhepçi ve katliamcı iç ve dış siyasetini ifşa etmekle kalmadı, aynı zamanda Rojava Devrimi’nin bir kadınlar ve halklar devrimi olduğunu da ortaya koydu. Kürt halkının öncülüğünde kendi kaderlerini tayin eden Rojava halkları, dünyada ve Ortadoğu'da demokrasi ve özyönetim hakkı mücadeleleri veren halklar için bir esin kaynağı oldu. HDK, Suphi Nejat Ağırnaslı, Kader Ortakaya, Selahattin Adın ve Arin Mirkan’ın şahsında, doğduğu günden beri desteklediği Rojava Devrimi’yle dayanışma içinde olan ve Kobanê direnişinde şehit düşen tüm devrimcilerin önünde saygıyla eğilir.

AKP iktidarı, otoriter rejimini sürdürme kaygısıyla ve her türlü baskıyı meşrulaştırma hedefiyle, Kobanê dayanışması başta olmak üzere bütün hak mücadelelerine karşı polis şiddetinin dizginlerini salıverdiği, paramiliter güçleri sokağa çıkardığı, sokak infazlarını hortlattığı bir yeni dönemin kapısını aralıyor.

HDK bu baskı ve tahakküme karşı, toplumsal dayanışma ve direnişin odağı olacaktır.

HDK, geçtiğimiz üç yıl içinde başaramadıklarını da göz önünde tutarak ve bu yeni dönemin gereklerine uygun olarak, öncelikle kendi yapısını yenilemeyi ve

•             Halklarımızın mücadelelerinin yükseltilmesi için yeni toplumsal örgütlenmeleri ortaya çıkartmayı,

•             Süregelen mücadele dinamikleriyle ortaklaşmayı ve halk direnişleriyle dayanışmayı,

•             Bu mücadeleler içinde yerel meclislerin inşası için çalışmayı başlıca görevi olarak benimser.

HDK, yeni yapısıyla şimdiye kadar buluşamadığı toplumsal güçlerle buluşma, özgürlük ve demokrasi mücadelesi dinamiklerini en geniş biçimde içerme, Türkiye halklarının demokratik meclisi haline gelme kararlılığıyla yürüyüşünü sürdürecektir.

5. Genel Kurulumuzun baş söz olarak benimsediği ‘Yeni Yaşam Çağrısı’nın programımızın ve mücadelemizin özü olduğunu vurgulayan HDK, bu çağrı doğrultusunda toplumumuzun ezilen ve sömürülen çoğunluğunun gelecek umudu olmak için sürekli bir çaba içinde olacaktır.”