HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nun DBP’li Salihe Aydeniz’in dokunulmazlığın kaldırılması kararına “Gün boyu darbe mesaisi yaptılar. Savunmaları dinlemeye ihtiyaç bile duymadılar. Çünkü emir ve talimatla çalışan bir komisyon mesai yaptı” tepkisini gösterdi.
Beştaş, CHP’nin TBMM’yi sağlık çalışanları için olağanüstü çağırması hakkında, “Sadece bir genel görüşmeyle, üç beş dakika konuşmayla, sağlıkta şiddet ve sağlık emekçilerinin yaşadıkları sorunlara çözüm bulunamayacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz… Önerimiz çok açık. Parlamentoda grubu bulunan tüm partilerin içinde olduğu ortak bir komisyon kurulması” dedi.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Beştaş, basın toplantısına “Öncelikle sağlık emekçileri başta olmak üzere sağlık alanında yaşanan bütün sorunlara dair; sağlıkta şiddete dair bunun köklü ve kalıcı çözümü için HDP olarak bugüne kadar hem Meclis faaliyetlerimize hem de sahada; kurumlarla, meslek örgütleri ile TTB ile bu mücadeleyi yürüttüğümüzü ifade etmek istiyorum” sözleriyle başladı.
“Üç beş dakika konuşmayla çözüm bulunamaz”
Beştaş, CHP’nin sağlık çalışanlarının sorunlarının çözümü için hazırlanan kanun teklifi ve genel görüşme amacıyla TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin şöyle konuştu:
“CHP, 1 Ağustos’ta, bir genel görüşme talebiyle Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdı. Sadece bir genel görüşmeyle; üç beş dakika konuşmayla, sağlıkta şiddet ve sağlık emekçilerinin yaşadıkları sorunlara çözüm bulunamayacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bunu geçmişte de sayısız defa deneyimledik. Biz de birçok sorun alanına ilişkin genel görüşme talebinde bulunduk, genel görüşme yapıldı, ama çözüm bulunamadı. İktidar bloku ret oyunu veriyor. Muhalefet de oylarıyla maalesef onu geçirmeye yetmiyor, genel görüşme açılması için. Bu yönüyle daha köklü ve kalıcı bir çözüme acil ihtiyaç vardır. Bunun siyaset dışı ya da siyaset üstü bir mesele olarak değerlendirilmesi gerekiyor.
Herkes siyasi pozisyonunu alıp buna ilişkin bir tutum geliştirince sağlık alanında yaşanan sıkıntılara çözüm bulamıyoruz. Bu yönüyle bizim önerimiz çok açıktır. Parlamentoda grubu bulunan tüm partilerin içinde olduğu ortak bir komisyon kurulması. Ve bu komisyona bütün partilerin eşit üyeyle katılımı. Aynı zamanda, çünkü cezai tedbirlerin tartışılacağı bir komisyon olmak zorunda; hukukçuların yer alacağı, TTB’nin, SES’in, meslek örgütlerinin ve kurumlarının da temsil edileceği ortak bir sağlık komisyonu kurulmasını öneriyoruz.
Bütün partilerin ve ilgili tarafların görüşlerinin de alınarak aynı komisyonda bir yasa teklifi üzerinde bir tartışma ve taslak oluşturulması gerekiyor. Asgari düzeyde partilerin, birbirlerine yaklaşabileceği bir müştereği yakalamamız gerekiyor. Bu sorunun çözümü bir yasanın, TBMM’de kabul edilmesidir. Bir genel görüşme değildir. Bunu zaten kamuoyu tartışıyor, sağlıkçılar tartışıyor, halk tartışıyor; hepimiz tartışıyoruz. Sağlık alanında yaşanan sorunlarını bir bütün olarak değerlendirmemiz gerekiyor ve amacımız kesinlikle köklü ve kalıcı bir çözümün yaşama geçirilmesidir.
Çağrımız tüm partileredir, aslında. Öncelikle Meclis’te grubu bulunan tüm partilere bu komisyonu kuralım çağrısını yapıyoruz. Hatta Meclis’te bulunmayan partilerin de birer üyeyle temsil edilmesi sağlanabilir. Popülist yaklaşımlarla, günübirlik siyasetle kesinlikle meselelere yaklaşmıyoruz.”
“Gün boyu darbe mesaisi yaptılar”
Beştaş; TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nun DBP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz’in dokunulmazlığın kaldırılması yönünde karar vermesi hakkında şunları söyledi:
“Polise mukavemet ettiği gerekçesiyle Türkiye tarihinde ilk defa dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verildi. İlk diyorum çünkü bunun başka bir örneği yok. Meclis tatilde olduğu halde ‘nasıl dokunulmazlığını kaldırırız’ mesaisi yaptılar. Gün boyu darbe mesaisi yaptılar. Bu siyasi darbenin duraklarından sadece bir tanesiydi. Kolluk insan öldürür; cezasız bırakılır, katliam iddiasıyla yargılanır. Kokain ticareti yapanlar cezasız bırakılır, soruşturma olmaz. En ağır fiilleri işleyenler cezasız bırakılır. Eğer iktidara yakınsa eğer iktidardan tanıdıkları varsa. Komisyonun adı Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu. Bütün gün bir darbe komisyonuydu. Vekiller içeride oturma ihtiyacı bile duymadılar. Savunmaları dinlemeye ihtiyaç bile duymadılar. Çünkü emir ve talimatla çalışan bir komisyon mesai yaptı.”
“Güçlü görünmek için savaş siyasetine sarılıyorlar”
Beştaş, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘sabır’ çağrıları ile ilgili olarak da “Sabredin diyor, iki saat sonra kendine ÖTV’yi artırma yetkisi alıyor. Vatandaşın daha uykudayken hiçbir şey anlamadan sofrasına çöküyorlar. Cebindeki paranın miktarını değerini azaltıyorlar” tepkisi gösterdi.
“Yaşadığımıza ‘yok’ diyorlar”
Beştaş, “AKP Genel Başkanı ‘kriz yok’ diyor Adalet Bakanı ‘işkence yok’ diyor. Tarım Bakanı ‘yangın yok’ diyor. Yaşadığımıza ‘yok’ diyorlar. Bol yalan. Sayın Adalet Bakanı'na açık çağrı yapıyorum; gelsin kendisinin seçeceği üç cezaevine gidelim. İşkence var mı yok mu? Dinleyelim, kendisi de karar versin. Biz de birlikte kamuoyuna açıklama yapalım” dedi.
“Siyasette etiğin ruhuna El Fatiha”
Beştaş, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın CHP'nin olağanüstü toplantı çağrısıyla 200 milletvekilinin toplanması durumunda TBMM Genel Kurulu toplantısına kendi gündemleriyle katılacakları yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine Beştaş, şunları söyledi:
“Kabul edilemez buluyoruz. Sayın Ünal'ın söylediğine… Siyasette etiğin ‘ruhuna el Fatiha’ dememiz lazım. Yani etik kalmadı. Bir yandan ‘Meclis’in çalışmasına onay vermiyoruz’ diyor diğer yandan ‘gelirse kendi gündemimizi oluştururuz’ diyor. Dün aynen darbe mesaisi yapıldığı gibi… Sanırım bunu kastediyor. Bütün kamuoyu da bunu gördü. Ama bizim buna ilişkin CHP de dahil AKP de dahil bütün partilere içtenlikle çağrı yapıyoruz. Gelin bu sağlıkta yaşanan başta şiddet ve sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlar ve toplumun yaşadığı sorunları konuşmak, çözüm üretmek bir kanun teklifi çıkarmak üzere bir komisyon kuralım. Emin olun bu komisyon iki hafta içinde en fazla, bir taslakla ortaya çıkar. Meclis’i toplarız ve orada bu kanunu siyaset dışı bir mesele olarak kanunlaştırabiliriz. Bizim görüşümüz ve çağrımız samimidir. Her anlamda sorumluluğunu da almaya hazırız.”