Hatice Kamer
Diyarbakır
20 yıldır İmralı'da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan, uzun bir aradan sonra Cumartesi akşamı kardeşi Mehmet Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmeyi Mehmet Öcalan'ın oğlu, HDP Şanlıurfa Mİlletvekili Ömer Öcalan Twitter hesabından duyurdu.
Gerek HDP gerekse Ömer Öcalan, yaptıkları açıklamada görüşmenin içeriğine dair detaylar paylaşılmadı.
Ömer Öcalan, "Yaşamı ve sağlığına dair alınan bir bilgidir. Kürt halkı için çok önemlidir" açıklamasıyla yetindi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da twitter hesabında görüşmeyle ilgili kısa bir açıklama yaptı ve birkaç gün sonra detaylı bir açıklama yapacaklarını kaydetti.
Abdullah Öcalan'nın ailesi ile son görüşmesi 11 Eylül 2016 tarihinde gerçekleşmişti.
Leyla Güven'in de aralarında olduğu, dönemin milletvekili ve belediye başkanları sanatçılardan oluşan 50 kişilik bir grup, darbe girişimi gecesi İmralı'ya fiili bir müdahale olduğu iddiaları üzerine, Öcalan'ın sağlık ve güvenlik durumuna dair bilgi edinmek amacıyla 5 Eylül'de açlık grevi başlatmıştı. Bu grev, 11 Eylül'de Mehmet Öcalan'ın abisi Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeden sonra, Öcalan'dan gelen mesaj üzerine son bulmuştu.
Avukatları da Öcalan ile sekiz yıldır görüşemiyor.
Sekiz yıldır Abdullah Öcalan ile görüşemeyen avukatları da yazılı bir basın açıklaması yaparak müvekkillerinin yasal haklarının derhal tesis edilmesini vurguladılar:
"Evrensel ilke ve ulusal yasalar tarafından güvence altına alınmış temel insan hak ve hürriyetlerinin tartışma konusu edilmesi söz konusu olamaz. Esas olan maalesef müvekkilimizin bütün girişimlere rağmen avukatları ile yedi yılı aşkın bir süredir ve ailesi ile iki buçuk yıldır görüştürülmediği gerçekliğidir.
"Sadece yaşam hakkını teyit etmek üzere üç yıl ara ile gerçekleşen 15-20 dakikalık görüşmelerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini hatırlatır, müvekkilimizin yasal haklarının derhal tesis edilmesi gerekliliğini önemle vurgulamak isteriz."
Ömer Öcalan: Devlet yetkililerin çağrısıyla gerçekleşti
BBC Türkçe'ye konuşan HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, haftalık aile görüşü talebi sonrası devlet yetkililerinin çağrısı üzerine Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştiğini söyledi.
Yarım saatlik görüşmede birçok konunun görüşüldüğünü söyleyen HDP milletvekili, detayları babasıyla yapacağı görüşmeden sonra öğreneceğini ifade etti.
Ömer Öcalan ise şöyle konuştu:
"Dün saat 18'de babamla görüştüğümde adadan çıkmış, avukat arkadaşlarımızla birlikte İstanbul'a dönüyordu. Görüşme yaklaşık yarım saat sürmüş. Aile olarak her hafta görüşme talebi yapıyoruz ve devlet çağrı yaptı, çağırdı aileyi ve başvurumuzu olumlu yanıtladı. Babam da bir önceki gün İstanbul'a gitti, dün de sabah erkenden İmralı'ya hareket etti, görüşme gerçekleşti. Babam, Sayın Öcalan'ın morali güçlü, sağlığı yerindeymiş."
Açlık grevlerine ne olacak?
Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde bir yıldır tutuklu bulunan HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kalkması, barış ve çözüm için yeni bir dönemin başlaması amacıyla 6 Kasım tarihinde süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine girdi.
67 gündür açlık grevini sürdüren Leyla Güven'in sağlık durumu kötüleşti ve İmralı ile yapılan görüşmeden sonra görüşüne giden avukatları ile sağlık sorunu yüzünden görüşemediği belirtildi.
Leyle Güven'in başlattığı açlık grevine Türkiye'nin birçok cezaevinde tutuklu bulunan 256 siyasi tutuklu da destek veriyor. Bu eylem, Strasburg ve Erbil'de de gerçekleşiyor.
Ömer Öcalan, Öcalan ile gerçekleşen görüşmenin, Leyla Güven ve arkadaşlarının başlattığı ve halen devam eden açlık grevine verdikleri emek ile gerçekleştiğini söyledi.
"Temsil ettiğim partiden bağımsız olarak söylüyorum, HDP Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven'in başlattığı, cezaevlerinde ve uluslararası boyutta birçok yerde devam eden açlık grevi eylemleri var. Devlet bu yönüyle Kürtlerin mücadeleyi yükseltmesinin önünü kesmeye dönük bir hamle olarak görüyorum. Eğer hukuk ve adalet olsaydı, her tutuklu ve hükümlünün yasal hakları vardır. Haftada bir tüm 10 dakikalık telefon, mektup telgraf dahil tüm iletişim imkanlarını kullanabilmelidir.
"Sayın Öcalan ağırlaştırılmış müebbet aldığından dolayı 15 günde bir aile görüşü hakkı var ayrıca aile dışında kendisinin belirlediği üç kişiyle de görüşme hakkı var. Maalesef 20 yıldır bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Bunlar onun ailevi ve hukuki yönüyle belirtiğimiz şeyler ama bir de onun siyasi bir karakter olduğunu da unutmamak gerek. Ortadoğu'ya etki edebilecek siyasi bir aktördür. Devlet, Ortadoğu'daki kasoun bir nebze de olsa rahatlaması ve sakin bir ortama geçmesi için Öcalan'ın fikirleri bu noktada önemli. Devletin, Kürtleri 21. yüzyılda statüsüz bırakmaya yönelik hamleleri karşılık bulmayacak çünkü Kürtler, 20. yüzyıldaki Kürtler değil artık."
"Kendileri karar verecek"
Öcalan ile gerçekleşen görüşmenin cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemlerine etki edip etmeyeceği sorusu üzerine Ömer Öcalan şunları söyledi:
"Leyla Güven ve tüm siyasi tutsakların verdiği emek, ödedikleri bedel, girdikleri açlık grevi sonucunda elde edilmiş bir görüşmedir. Açlık grevinin sonucunda gidilen bir görüştür. Talep sadece bu muydu, onu biz bilmiyoruz ama bildiğimiz kadarıyla Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecridin komple kaldırılmasına dönük yapılan eylemlerdi. Leyla Hanım rekor bir oyla Hakkari milletvekili seçildi, onun şahsına uygulanan bir hukuksuzluk söz konusu hem de genel Kürt siyaseti üzerinde bir ambargo ve tasfiye siyaseti söz konusu.
"Biz, hiçbir toplumsal mücadelede kimsenin saçının bir teline zarar gelmesini istemiyoruz. Tüm toplumsal sorunların çözümü de diyalogla ve demokratik yöntemlerle olması gerektiğine inanıyoruz. Ama içinde bulunduğumuz süreç tam zıddı. Çatışmalı bir süreç var, asker de, polis de, Kürt gençleri de yaşamını yitirmekte.
"Ama açlık grevi eylemine girenler kendi iradeleriyle başlattılar, yarım saatlik dahi olsa o görüşme, açlık grevi eylemini gerçekleştiren arkadaşlarımız sayesinde oldu. Ama bu görüşme açlık grevi eylemlerinin son bulmasına yeter mi, onu bilmiyorum. Kendi iradeleri ile başlattıkları eylemin sonucunu da yine bu arkadaşlarımız karar verecektir."
KCK görüşme için 'sabotaj' dedi
Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin Kürtleri ilgilendiren boyutuyla Ortadoğu'da yaşanan krizi etkilediğini öne sürdü:
"Biz bu çabaların beyhude olduğuna inanıyoruz, Kürtlerin ve Türklerin arasındaki kardeşliğin pekişmesi için Türkiye Devleti Kürtlerin kazanımlarına sahip çıkmalı ve halkların ittifakını esas almalı."
Öte yandan KCK ise yayınladığı açıklamada 12 Ocak'ta İmralı'da gerçekleşen görüşmenin tecridin sona ermesi anlamına gelmediği ve bir sabotaj olduğunu savundu.